That Sugar Film

Güne başlamak için kendime güzel bir kahve yapar içine de neşemiz yerine gelsin sözünden destek alarak tam üç şeker atarım. Neşem yerine gelsin diye sürdürdüğüm alışkanlığın, vücudumdan ve hayatımdan neler götürdüğünü bilmiyordum.

That Sugar Film belgeseli kesinlikle, şiddetle özellikle yeni anne ve baba olma yolunda ilerleyen tazecik ebeveynlere önerebileceğim bir belgesel. Damon Gameau belgeseli çekerken tam 60 gün boyunca rafine şeker kullanmış ve bedeninde ki ruhsal, fiziksel değişimleri bizimle paylaşmıştır.

Yediğim her şeyin içinde kaşıklarca şeker olduğunu bilmek kendime gelmeme yardımcı oldu ve artık sabah neşemi üçten bire düşürme kararı aldım.Rafine şeker kullanımına başlayan Damon aynı zamanda doktor kontrolünde deneyine devam ediyordu. 2 hafta içerisinde 6 kilo aldı ve karaciğerinde oluşan enzim seviyesindeki artış doktorunu epey şaşırttı. Şeker kullanımı sebebiyle karaciğerdeki hücreleri hızla ölüyor ve yerine karaciğeri yağ bağlıyordu. Cildindeki cansızlık, kendini halsiz ve bitkin hissetmeside psikolojik sebeplerini gözler önüne seriyordu.

Hayatımızın her alanında, odasında , rafında olan şeker hepimiz için büyük bir tehtid. Özellikle büyük firmalar bilimsel araştırmalar sonucu ulaştığı insanların mutluluk noktası adını verdikleri şeker ölçütü sayesinde tüm yiyeceklerin içeceklerin içine sızarak hepimizi birer bağımlı haline getirdiler.

Amerika'da satılan yiyeceklerinin çoğunda şu anda 40 kaşık şeker altında yiyecek bulmak çok zor ve bu yavaş yavaş tüm dünyaya yayılmakta. Güzel olması için şekerli olmalı düşüncesi iyi gıdayı bulmamıza giden yolu tıkıyor. Çocuklarımız şekersiz her şeyin kötü olduğu düşüncesiyle büyüyor ve malesef ki onlar bizlerden çok daha bağımlı.

Şekeri çoğumuzun hayatından tamamen atamayacağı aşikar ama en azından elde edilen sayısal veriler ve deneyler göz önünde bulundurularak büyük reklam kampanyalarına, kendini düşünen büyük firmaların sağlımızla oynamasına izin vermemek adına, biraz daha bilinçli tüketici konumuna geçebiliriz diye düşünüyorum.