Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '13

 
Kategori
Sinema
 

The host (Göçebe)

The host (Göçebe)
 

Bir Stephenıe Meyer uyarlaması bilim kurgu filmi diyeceğim ama bundan önce izlediğim bilim kurgulara ayıp olacak diye demiyorum, demek istemiyorum. Başlangıcı ile merak uyandırıyor ama olay ilerledikçe bir sonuca bağlanamıyorsunuz bir türlü. Konu en basit haliyle; Uzaydan gelen bir ırkın insanların bedenlerine girerek kontrol altına almaya çalışması ve  her zaman olduğu gibi bu esaretten kaçmayı başarabilmiş direnişçilerin(insanlar)insan ırkının sürmesi için uğraşması denilebilir sanırım.

Baş kahramanımız Melanie uzaylılar tarafından ele geçirilip bedenine bir Göçebe ruh naklediliyor. Aynı bedende gidip gelen iki ruhu izliyoruz film boyunca. Filmdeki anlatım  tam da bu duruma uygun bir biçimde bir takım ikilemler üzerinden yürüyor zaten… Melanie-Göçebe ruh, bizler-yabancılar, teknolojik olan-doğal olanlar gibi… Muadili diğer filmlerden en belirgin farkı ise;Uzaylılar kötü değil bir kere. Dünyayı iyi ve steril bir hale getirmek için uğraşıyorlar. Filmde kötü yok daha doğrusu. Hoş iyi de yok ya! Hatta uzaylılar ele geçirince dünya daha bir güzel mi oluyor ne? İnsanlar birbirine yardım ediyor, alışverişler bedava oluyor, hastalıklar bir sprey sayesinde saniyesinde iyileştiriliyor. Filmin sonunda İnsan düşünüyor hangimiz bu dünyayı hak ediyoruz diye? Amerikan film endüstrisinin Hedef kitlesi(Twillight gençliği) de unutulmamış tabii filmde. Aşk var hem de bir bedende 2 ayrı ruh(Melanıe ve göçebe) 2 ayrı insana (jared ve Ian)aşık oluyor. Esas kızımız melanıe bir o çocuğu(jared) öpüyor(melanıe olarak) bir diğer çocuğu(Ian) öpüyor(göçebe olarak).

Türk filmi olsa yasak aşka bağlanır cinayet çıkar o kadar!!! Hele bir sahnesi var ki esas oğlanlardan biri 'ben öptüm olmadı bir de sen öp belki işe yarar' diyor ya evlere şenlik sormayın gitsin!!!  Neyse :) Dış dünyadan gelen varlık(göçebe) bir insan’a aşık oluyor ama 2 ayrı uygarlığın aşkı nasıl olsun(ayrı aşiretler gibi) 'bu şekilde olmaz hem melanıe iyi kız onun bedeninden çıkmalıyım' diyen bir uzaylıya üzülmemiz sağlanıyor sonlara doğru(yazık kızaaaa ) Tam uzaylı ruh öldü derken ne olsun beğenirsiniz bizim ruh(nasıl sahiplenmişsek artık) başka bir bedene naklediliyor. Sonuçta herkes mutlu işte… Hey Allahım...
Boş vaktiniz varsa gidin diyeceğim de kitabını okuyanlar hayal kırıklığına uğrarlar diye korkuyorum diyemiyorum, demek istemiyorum …  

İyi seyirler...

 
Toplam blog
: 20
: 1414
Kayıt tarihi
: 02.10.07
 
 

Görüş ve eleştirileriniz için teşekkürler. ..