- Kategori
- Kültür - Sanat
Ti Amo Ada'nın yaşama tutunma savaşı... Sonuç mu? Hep birlikte göreceğiz

Bir yılı aşkın sürede klavyemin tuşlarından kâğıda dökülen kurgu roman türündeki kitabım Ti Amo Ada’yı basılmış olarak görmek; bir çocuğun okula başladığı ilk günkü heyecanı, bir genç kızın ilk flörtüyle buluşması ya da bir annenin bebeğini kucağına aldığı ilk an gibi son derece heyecan vericiydi. Tarifi olmayan bir duygu yoğunluğuydu…
Lakin, yüreği henüz minik bir bebek gibi pıt pıt kâh duyulan, kâh kaybolan Ti Amo Ada; okurlarıyla buluşmanın böylesine zor olabileceğinden habersizdi. Umudunu yitirmeden okurlarıyla büyüyeceği günlere kürek çekmeye başladı.
Bir bebek için anne sütünün anlamı ne ise, kendisi için de okur yorumlarının aynı değere sahip olduğunun farkında. Ya minik yüreği okurlarının elinde hayat bulacak, ya da yaşam savaşına yenik düşüp bir elektrokardiografi kâğıdındaki düz bir çizgiye dönüşecek.
Tek isteği annesinin memesine yapışıp kana kana onu yaşatacak sütünü içebilmek. Oysa o, edebiyatın liberalleşmiş dünyasında anne sütüne ulaşmanın bol sıfırlardan geçtiğinin farkında değil... Onun dünyası rakamlardan değil, kelimelerden ibaret...
Tabii ya, nereden bilsin kelimelerle rakamların savaşını...
Seni yaşatabilmek, hayata tutundurmak için elimizden geleni yapıyoruz küçüğüm, için müsterih olsun... Bol sıfırlı rakamların kesif gürültüsünden kulağını ayırıp, senin saf yüreğinin pıtırtılarını duyup, kulak verecek dostlar çıkacaktır elbet!