Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '13

 
Kategori
Efsaneler
 

Tıbbın simgesi neden kadüse (kanatlı asaya dolanmış yılan) dir?

Tıbbın simgesi neden kadüse (kanatlı asaya dolanmış yılan) dir?
 

Görsel kaynak: www.rightintool.blogspot.com


İnsanlığın var oluşundan bu yana sürekli geliştirerek bugünlere getirdiği -ve hiç terk edemediği- doğal, insani, tarihsel ve toplumsal özlemleri, beklentileri var: sağlık, barış, adalet ve aşk gibi… Bunların her biri de görmeye aşina olduğumuz fakat anlam ve tarihçelerini tam da bilemediğimiz- sembollerle ifade edilmekteler… Örneğin: barışın simgesi ağzında zeytin dalı ile güvercin, adaletin simgesi gözü bağlı bir şekilde elinde terazi tutan genç kız (Themis), aşkın simgesi ok'un deldiği kalp (Eros) ya da yıldız (zühre). (1) Bunlara daha önceki ilgili bloglarımda araştırıp yer vermiştim.

Sağlıkla ilgili kurumların simgelerine baktığımızda ise; yılan, asa, kanatlar yanı sıra kap ve zeytin dalı da görülmekte… Araştırınca görüyoruz ki ‘Tıp’ aslında yalnızca yılan sembolüyle bağlantılı değil. Mesela ayı da tıbbın simgesi...  Buna karşın Batı dünyası sırtını Antik Yunan kültürüne,  Yunan söylencesine  (mythologie) yasladığı için (ve her ne kadar açıkça söylenmese de) Yunan kültürü de, Mısır ve Anadolu kültürünü kaynak aldığı, onlardan beslendiği için yılan figürü tıbbın simgesi haline gelmiştir.

Yunan söylencesi asa ve yılan:

Yılan ve sopa (asa), antik zamanlardan beri aslında (erotik anlatımda) erkek cinsel organıyla ilişkilendirilen iki temel simgedir. Antik Yunanda Tıp tanrısı Asklepios elinde (tıbbın sembolü) değneğe sarılı yılanla bilinir. Bu doğal ve basit bir değnektir (sopa/sırık). Fakat daha yaygın olarak kullanılan sembol ise Hermes’in ‘kadüse’sidir.  Hermes, tıp tanrısı olmamasına rağmen -bünyesinde barındırdığı üstün özelliklerinden çok- tıp alanında ünlü kadüse sembolünden yararlanılması nedeniyle bu çerçevede önemli bir isim...

Yunancada Hermes, Trimegustus, yani üç kere kutsanmış anlamına gelmekte... Bu bağlamda, gelmişin, geçmişin ve geçişin efendisi olarak adlandırılır. Hermes, Zeus ve Maia’ nın oğludur. Zeus'un habercisidir. Tanrıların en kurnazı sayılır ve en hızlısıdır. Bir de büyülü değnek taşır. (2) Üstün nitelikleri olan Hermes’in ünlü kadüse sembolünde topuz başlıklı bir baston, topuzun hemen altında açılmış kanatlar ve kanatların altında bastona sarılmış iki yılan görülür. Sayısı ikibini geçen çok sayıda Tanrının yer aldığı Antik Yunan söylencelerinde Hermes’in işlevlerine baktığımızda onu sürüler tanrısı, yollar ve kavşaklar tanrısı; pazar ve ticaret tanrısı, kazanç tanrısı; güzel konuşma, bilgi, mantık tanrısı; yarışma tanrısı; ruhları yeraltı dünyasına götürme tanrısı ve Zeus’un habercisi olarak görmekteyiz.

Asayı; yönlendiricinin, kılavuzun aracı olarak düşündüğümüzde, Hermes’in işlevleri de dikkate alınırsa;  koruyuculuğu, önderliği dolayısıyla bu asanın ‘gücü simgelediği’ söylenebilir.  Resim ve heykellerde kralların asayla resmedilmesinden de bu nedenledir. Bazı figürlerde ayakları kanatlı yani çok tez varlık olarak gösterilmiştir.  Simgedeki kanatlar onun tezliğini işaret eder.  Belki bu habercinin tezliği sağaltıcı kişilerin, acilen hastanın imdadına koşmasıyla ilintilendirilmiştir. Yani bir tür aktarım, habercilik alanından sağlık alanına aktarım söz konudur.     

Yılana ise, cinselliğin, giderek canlılığın, sağlığın simgesi olarak kullanılmıştır. Ancak çifte yılan söz konusu oldu mu dişi ve erkek olarak görülebileceği gibi birbiriyle hem ayrı olan hem de bütünlenen iki kavramı simgeleyebilir yaşam ve ölüm, sağlık ve hastalık gibi. Asa ile yılanlar arasında şöyle bir anlamlandırma da yapılabilir: hasta, yaşam dünyası ile ölüm dünyası arasındadır, işte bu iki karşıt dünya arasında bir güç: tıbbın gücü. (3

Hermes’in simgesinin tıp dünyası tarafından benimsenmesinin gizi burada olsa gerek. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinin rozetinde Tıp Fakültelerinin rozetindeki gibi birbirine ve asa'ya tırmanırcasına sarılıp dolanmış iki yılan var,  ancak bir farkla:  altta yılanların kuyrukları kerpeten ağzı gibi şekillendirilmiş ve onun altında hem Hermes’in kanatlarını hatırlatan,  hem de dudaklara  (dolayısıyla ağıza) benzetilebilecek bir biçime yer verilmiş.

Kadüse'nin bir başka türü, (ayağa kalkmış karşılıklı arslanlar tarafından tutulanı) ise Sümer kadüsesi olarak bilinmektedir. Fakat sağlıkla-tebabet ilmi ile ilişkisine dair bir bilgiye ulaşamadım.

Anadolu ve İslam kültüründe ise;

İslam kültüründe, Orta-Doğu ve Anadolu coğrafyasında ise tıbbın babası Lokman Hekimdir.

Lokman Hekim'in İslam'a göre peygamber olduğuna dair iddialar bulunmakla beraber İslam âlimlerinin genel görüşü peygamber olmadığı yönündedir. Kur'an'da Lokman Hekim'den Lokman Suresi'nde bahsedilir. Allah tarafından Lokman'a hikmet verildiği belirtilir. Oğluna verdiği öğütler anlatılır. Efsanevi bir kişilik olan Lokman’ın kimliği ile ilgili tefsir kitaplarında çok farklı anlatımlar tefsir yazarlarının değişik kaynaklardan duyumsadıkları görüşlerini yansıtır ve birbirlerinden farklı kimlik ve soy bilgileri bu kaynaklarda yer alır. O’nun gerçek kişiliğini ise en doğru şekilde muhtemelen Muhammed Esed verir; O'na göre Lokman tıpkı Hızır gibi kurmaca (fiktif) bir kişiliktir ve prototip bir derlemedir.(4)

Lokman'ın ölümsüzlük iksirini bulduğu ancak formülünü kaybettiğine dair efsaneler mevcuttur. Formülü nasıl kaybettiği ise değişik kaynaklarda değişik şekillerde anlatılır. Bir efsaneye göre içinde ölümsüzlük iksiri bulunan şişeyi köprüden geçerken düşürüp kaybetmiş, bir başka efsaneye göre ise eline yazdığı ölümsüzlük formülü yağmurda silinmiştir. Bir rivayete göre de iksir, Allah'ın emriyle Cebrail tarafından yok edilmiştir.

Gılgamış destanı’ndaki söylenceye göreyse hem Lokman Hekim hem de Gılgamış bulguladıkları/ele geçirdikleri iksiri yılana kaptırır. Böylece insan ölümlülüğe mahkûm olurken, yılan sonsuzluğu ele geçirir. Yani yılan tanrılaşır. Bu söylence doğrultusunda da yılanın, sağlığın ta kendisi olduğu kolayca ileri sürülebilir ve Doğu söylencesi Batı (Antik yunan) mitilojisiyne iyice yaklaşır! Sopanın yılanla ilişkisi belki baştan (“arke”, ilk örnek olarak) bir benzerlik, bir temsil ilişkisine dayanırken daha sonra (ya da aynı zamanda) yılandan korunma silahı olarak da işlemiş olabilir.  

Ya Şamanlar için?

Asıl mesleği finans alanı ve bu alanda ünlü olan fakat antik kültürlerle de hobi olarak üst düzeyde ilgili Jean François Astier, bir şamandan öğrenmiş. Ayı, şamanlar için tıp simgesiymiş.  Şaman inancına göre ayı topraktan geliyormuş,  ayının bir kişiye görünmesi o kişi için başarı belirtisiymiş. Amerika yerlileri için de ayı, bilgeymiş. Hem de insandan daha bilge. Onlara göre ayı insanın atasıymış. Onlar için insanla ayı arasındaki yakınlık çok açıkmış. Zira ikisi de ayakta yürüyebiliyor. İkisi de her şeyi yiyor (omnivore). Ayı da insan gibi zeki ve meraklı… Ancak onlar için ayı, insandan daha üstün. Bunun nedeni, onun bir yetiyle donatılı oluşu. Bu yeti ‘doğal sağaltma içgüdüsüymüş. Yaralandığında, hastalandığında yemeyi içmeyi kesip sadece su içermiş. İçgüdüsel olarak neyin iyi geleceğini, nede iyileştirme gücü bulunduğunu hissedermiş, bilirmiş. Onun bu duyarlılığı toprağın içinde kış uykusuna yatmasına, yani toprak anayla, doğayla bütünleşmesine bağlıymış.

Simgesi ne olursa olsun herkes için öncelikle sağlık olsun!

İ. Ersin K.

24 Nisan Çarşamba / Ankara

Kaynakça ve dip notlar:

(1) Yunan mitolojisinde Themis'dir ve özgün halinde gözü açıktır. Eski Roma'da ise "Adalet Tanrıçası" Justitia'dır ve gözleri bağlıdır . (Bkz. "Sembol ve simgeler" grubu bloglarım)

(2) http://tr.wikipedia.org/wiki/Hermes

(3) Mustafa Durak, “Kaynak ve Anlam Açısından Tıp Simgeleri"    

(4) http://tr.wikipedia.org/wiki/Lokman                   

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..