Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '12

 
Kategori
Blog
 

Tilki kardeş karga kardeşe neyini göstermişti?

Tilki kardeş karga kardeşe neyini göstermişti?
 

Yazıda kullandığım görsele “alıcı” gözüyle bakın lütfen… Karga peyniri kapmış! Bir güzel “taam” edecek ve “açlığını” bastıracak. E tilki de aç! O da ekmek peşinde yani. Hepi topu bir kalıp peynir, deyip geçmemek lazım tabii…

Sorumuz şu: “Tilki kardeş, karga kardeşe ne gösteriyor?”(Resme iyi bakın lütfen.)

a)      Katıksız sevgisini gösteriyor…

b)      Paylaşım aletini gösterip “gel de üleşelim, üleştikçe çoğalırız” demek istiyor…

c)       “Tam bağımsızlık şeyini” görselleştirip AK Parti’yi kınıyor…

d)      “Yakalarsam öperim” resmi çiziyor…

e)      Yeni pardösü almış; kargaya onu gösteriyor…

f)       “İşte Fener” tezahüratı yapıyor…

Ortada bir kalıp “peynir” var ama nedense ondan hiç bahsetmiyor

Şimdi verilecek yanıtlar muhtelif olabilir tabii. Altı üstü bir “karikatür”! Ama siz de kabul edersiniz ki tam yerine “rast” getirip manzara koymuş işte!

Aslında demem o değil tabii… Hazır yeni yıl gelmişken…

Kıdemli bir MB üyesi olarak bazı “açılımlar” yapmak niyetindeyim… MB idaresiyle “cebelleşmek” beni ziyadesiyle yoruyor.(Bugün harcadığım kontürün haddi hesabı yok mesela) Diğer yazılara yazdığım yorumlar sıkıntı yaratıyor! Ben şimdi tutup da:

Milliyet Blog Sitesi her geçen gün daha popüler, daha güçlü ve daha şey oluyor! başlığı yumurtlayıp “övgü” yazıları yazamam tabii. Başta editörümüz olmak üzere kimsecikleri kandıramam!  Argo bir deyişle; “Kimsecikler yemez”! "Bre namert! Allah'tan kork!" derler! Tutarlı olmak şart zira hesaplar meydanda!

“İşkembeden atma Culduz” derler! Eh; adımız çıkmış bir kere!

Diğer yazılara yazdığım (rahatsız edici) yorumlar konusuna gelince… Kendi kendime antrenmanlar yapıyorum bu günlerde…

“Sevgili Beran Uzer Hanımcığım…(cığım, cığım) Bu güzel paylaşımınızı bizlerle üleştiğiniz için size sevgilerimi ve de gönül bağımdan derlediğim güllerimi gönderiyorum… ÜMİT CULDUZ/ADANA…” diye yorumlar yazmaya başladım. Henüz bu tür yorumları göndermiş değilim tabii. O kadar cesaret yok bende!

Beran Hanımı tanırım az buçuk. Kendisi kibardır ama bir yere kadar . Belki bana “H….r. len!” demez ama “Kafayı  mı yedin Culduz, kendine gel” der! Ondan sonra ayıkla pirincin taşını.

Değerli blog üyesi Arif Öğütçü Beye her zaman özenmişimdir. Onun gibi “dostluk, sevgi, barış ve paylaşım” yazıları yazmak istemişimdir ama heyhat işte! Ondaki yetenek; Allah vergisi bir yetenek! O da bende yok!

Oltayı attı mı hiç boş çekmiyor! Kovası "sazan" dolu!

Ama öte yandan bir yerlerden başlamam ve yeni bir “imaj” çizmem gerekiyor.

Bu böyle devam edemez dostlar!

Bugün değerli editörümüz Başak Hanım'a söz verdim. (Epey kontürüm gitti)

Birazcık “tilki”, biraz da “karga” olmam şart!

“Beğeni açlığının hüküm sürdüğü” yerlerde…

“Doyurucu” yorum ve yazılar yazmam gerekiyor!

Dengeyi sağlamam gerekli.

“Yazar mıyım, yazmaz mıyım?” diye soruyorum kendi kendime…

Bu sorunun yanıtını içimdeki “eli sapanlı sümüklü haylaz “ veriyor her seferinde:

“Naaaaah yazarsın!" diyor...

Beni anlıyorsunuz , değil mi?

 

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..