- Kategori
- İlişkiler
Tinder iyi ama...
Oltanız elinizde, oturmuşsunuz deniz kenarına. Tuttuğunuz balığı yeniden denize atıyorsunuz. Ve bunu sürekli yapıyorsunuz. Bu nasıl bir doyumsuzluk. Bu nasıl bir israf. Fırına girip her somun ekmeğin ucundan bir ısırık alıp atmak gibi. Açık büfe sunulan bir yemekte her çeşitten bir kaşık almak gibi. Bu nasıl bir mide Allah aşkına?
Elinizde telefon. İşaret Parmaklarınız sağa sola kaydırarak siliyor veya beğeniyorsunuz. Yukarı aşağı kaydırıp birkaç saniye hakkında fikir ediniyorsunuz, tanışma süreci(!) yaşıyorsunuz. Binlerce insanı arkadaş listenize doldurmak yetmiyor, eşleşme sitelerinde anlık, günlük ilişkiler kurup hemen çöpe atıyorsunuz. Bir sonraki eşleşmeyi merak ettiğinizden mi, daha iyisi hep vardır düşüncesiyle mi, bu şımarıklık neden? Gece boyu muhabbetine doyamadığınız insanlar sabahleyin hayalet oluyor. Başka bir eşleşmeye koşuyorsunuz.
Bir şarkıyı bile sonuna kadar dinlemeye tahammül edemiyorsunuz. Bu acele ne diye? Bir videoyu izlemeye bir dakikadan fazla dayanamıyorsunuz. Bir yazıyı başından ve sonundan birer cümle okumakla okuduk saymanın anlamı nedir?
Buraya kadar okumuş iseniz henüz mutasyona uğramamışlardanmışsınız...
15 saniyelik hikayeler, 30 saniyelik durumlar yetiyor. Bir dakikalık paylaşımlar hep yarım bırakılıyor. Bir insana tahammülünüz sadece 7 saat 36 dakika. Hatta evliliklerin bile süresi 3 yılın altına iniyor.
Alizarin'den sevgilerle...