Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Uzman Psikolojik Danışman Gizem KOLÇAK

http://blog.milliyet.com.tr/uzmpskdangizemkolcak

25 Şubat '21

 
Kategori
Psikoloji
 

Toksik Duyguları Yönet

İnsan beyni ve zihni üzerine yapılan her yeni çalışma soru işaretlerine yanıt olurken diğer yandan yeni soru işaretlerini doğuruyor ve gizemi her geçen gün artıyor. 

Bugün duygularımızın kontrolünü elimize almamızı sağlayabilecek bir yapıdan bahsetmek istiyorum; limbik sistem, ceviz büyüklüğündeki hacmine göre insan duygu, düşünce ve davranışı üzerindeki etkisi inanılmaz derecede büyük. Henüz tam anlamıyla deşifre edilmemiş de olsa hipotalamus, talamus, amigdala ve hipokkampüsten oluşuyor. Bu demek ki limbik sistem, açlık, korku, öfke, öğrenme, seksüel merkez, endokrin sistem, otonom sinir sistemi, kalbinizin atışı, sindirim, tehlike anında vücudunuzun vereceği tepkiler, tat alma, görme, işitme, uyku, biyolojik saat, dokunma, plan yapma, sorun çözme, rasyonel düşünme kapasitesi gibi şeylerden sorumlu bir yapı. 

Peki limbik sistem sayesinde olumsuz duygularla başa çıkabilmek, daha sağlıklı ve mutlu olmak mümkün mü? Evet! 

Biliyoruz ki olumsuz duygular ve deneyimler üzerinden geçen zamana rağmen kaybolmuyor ve zihnimizde derinlerde bir yer ediniyor. 0-7 yaş arasında ebeveynlerinizin sizinle kurduğu ilişki, deneyimledikleriniz, işittikleriniz, gözlemledikleriniz, sizinle kurulan ilişki ve etkileşimlerden zihninizde kalan izler geleceğe dair zihinsel şemalarınızı oluşturur. Bu sayede yaşama karşı bir tutum geliştirir ve hayatı bu tutuma göre yaşarsınız. Bilinçaltında yer edenlere göre yaşamak yerine daha sağlıklı bir yola çıkabilirsiniz. İşte bu noktada devreye limbik sistem giriyor. Bütüncül bir sağlığa erişmek istiyorsak limbik sistemi, olumsuz geçmiş yaşam deneyimlerinden, otomatik olumsuz düşünme şeklinden temizleyip; kendi bedenmize bütüncül olarak bedensel, zihinsel ve ruhsal açıdan nasıl yaklaşmamız gerektiğini öğrenmeliyiz. 

Limbik bağları güçlendirmek için öneriler:

  • ANT(Automatic Negative Thoughts) Olumsuz otomatik düşüncelerle başa çıkabilmek
  • İnsan ilişkilerinizi güçlendirin
  • Fiziksel temasın önemini anlayın
  • Kendinizi güzel kokularla çevreleyin
  • Fiziksel ve zihinsel egzersiz yapın
  • Sağlıklı beslenin

Bütün bu maddeleri okuduktan sonra eğer harekete geçme hissettiysen şunu unutma; beynin konfor alanından çıkmamıza izin vermeyen bölümü de limbik sistem kontrolündedir. Harekete geçmek istediğimizde ancak motivasyonumuzun çok da yüksek olmadığı zamanlarla ilgili lütfen şunu hatırla limbik sistem tehlike ve acıdan kaçmak üzerine kurulu haz ve keyfin peşinden gitmeyi seven bir yapı. Limbik sistem otomatik pilotu seven bir yapı o yüzden zihnimizi olumsuz duygu ve düşüncelerle karşılaştığımız zaman farkındalıkla ve doğru alışkanlıklarla yaşama karşı yeni bir tutumla karşılamalıyız. 

Yukarıdaki limbik bağlantıları güçlendiren önerilerle bir yola çıktık ancak ilk basamakta olumsuz otomatik düşünceler vardı. Hadi bu kavrama daha yakından bakalım.

Otomatik düşünceler bilinçli bir yargılama süreci olmadan ortaya çıkan, davranışlarımızı ve duygularımızı etkileyen zihinsel işlevlerdir. Zihnimizdeki geçmiş tarihli yaşantılarımız ve şemalarımıza tutunarak şekil alırlar ve zihin bu düşünceleri doğru kabul eder. Aslında biliyoruz ki yaşanan olaylar değil yaşananlara dair düşüncelerimiz bizi etkiliyor. 

Peki olumsuz otomatik düşünceler zihninize geldiğinde ne yapmalısınız? İkna etmelisiniz. Eğer düşünceleriniz üzerine çalışmalar yapmak sizin için yeniyse, kalem ve kağıt kullanmanızı, yazmanızı öneririm. Eğer gün içinde bunu yapmak için 5 dakika ayırabilirseniz ya da olumsuz düşüncelerin geldiği anda bu zamanı ayırabilirseniz ne hoş. Eğer gerçekten o an zorlayıcıysa kendinize “şu an bunun için doğru bir zaman değil” diyerek yanıtlayabilirsiniz ama unutmayın o düşünce geri gelecek. Zihninizi susturmaya çalışmak, düşünmemek bildiğiniz üzere işe yaramadı, yaramaz da. Ama yazarsanız hem bu bir dışavurumdur, pek sevdiğiniz bir arkadaşınızla sohbet etmek gibi düşünebilirsiniz, hem de yazdıktan sonra o düşüncelerle biraz çalışma imkanı sunar. Olumsuz bir düşünce zihninizi meşgul ettiğinde yazın ve önce bu düşünceyi kabul edin. Zihninizde böyle bir düşünce olması sizi kötü birisi yapmaz. Örneğin yeni bir anne çok yorulduğu için bebeği ile ilgili “uyusa da rahat etsem” diye düşünüyorsa bu düşünce onu kötü bir anne yapmaz. Bu sadece bir düşüncedir. Ancak bu düşünceyi kontrol edemez ve duyguları da olumsuz bir şekilde karşılık bulursa, bu basit düşünce ağır bir hal alabilir. Şimdi yazdığınız bu düşünce doğru mu değil mi? Hadi bunu inceleyelim. Doğru ya da yanlış bir düşünce olabilir. Şimdi bu düşüncenize cevap bulalım. Mantıklı, gerçekçi yanıtlarla olumsuz düşüncelerinizi ikna edin. 

Bir diğer yazım pratiği de olumsuz düşünceyi yazdığınız kağıdı yok etmektir. Bazen olumsuz düşünceleri konuşmak, yazmak kolay olmayabilir. Kendinizi hazır hissedene kadar evet, yakabilir veya yırtabilirsiniz. Ohio Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre bir grup katılımcıya olumsuz duygularını yazdıktan sonra yok etmeleri; diğer gruba ise sadece yazmaları söylenmiş. Sonuç yazıp yok eden katılımcıların özgüvenlerinde artış olduğu gözlemlenmiş.

Bir de çevrenizde olumlu duygulara, küçük güzelliklere ve olumlu düşünen insanlara yer açın. Güzel bir manzaraya bakmak, bir bitki ile ilgilenmek, hoş kokular, öz bakım, bulunduğunuz mekanın düzeni, keyif aldığınız bir sohbet, gelecek hakkında hayal kurmak iyi hissettirebilir. 

 

Psk.Dan.Gizem Kolçak

İletişim ve psikolojik danışmanlık için:

pskdangizemkolcak@gmail.com

IG: @pskdangizemkolcak

 
 
Toplam blog
: 59
: 91
Kayıt tarihi
: 21.06.17
 
 

  Uzm.Psk.Dan.Gizem Kolçak, lisans ve yüksek lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi Psikoloji..