Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '14

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Top 5 yenidoğan problemi

Top 5 yenidoğan problemi
 

Problemsiz hiç bir çocuk yok maalesef. Kendimde ve çevremde gördüğüm kadarı ile her çocuğun problemli bir noktası oluyor. Kimi güzel mama yerken uykusu problem oluyor, kimisi güzel uykuya dalarken beslemek sorun oluyor, kimisi gaz sancısından kıvranıyor. Hepsinin de iyi olduğu bir bebeğe ben henüz rastlamadım ama umarım sizinki öyle olur. Bu nedenle en çok rastlanan bebek problemlerini ve müdahale yöntemlerini paylaşmak istedim.

1.       Gaz Problemi:

Gaz sancısı genelde 15. Gün ile 4. Ay arasında yoğunlukla yaşanır ve 1,5 ayda top seviyesine ulaşır. Bebeği en çok rahatsız eden, uyutmayan ve sürekli ağlatan nalet bir sancıdır bu. Bebeklerin barsak sistemleri doğduktan sonraki 3 ay içerisinde geliştiği için bu sancılar yaşanıyor hatta bir yazıda bebeğin gelişimini tam olarak tamamlaması için hamilelik süresinin 12 ay olması gerektiğini okumuştum. 9 ayda doğdukları ve tam gelişimlerini tamamlamadıkları için ilk 3 ay sıkıntılı oluyormuş.

Aşırı sancılı bebekler için doktorlar iki tane damla öneriyorlar. Bunlardan biri bitkisel prebiotik içeren ‘bioflor’ diğeri isemeşhur ‘sab-simplex’. Bebekli annelerle tanışınca göreceksiniz hemen hemen hepsi bunları kullanmışlardır. (İlk zamanlar biraz faydalı oluyor ama zamanla bebekler bu ilaçlara bağışıklık kazandığından mıdır nedir pek yardımı olmuyor) Ayrıca papatya, rezene, anason çayları da bebeğin rahatlamasına yardımcı olur. Bunun dışında bebek yağları ile bebeğin karnına yapılan masaj, sıcak havlu koymak ya da ılık duş aldırmak da etkili oluyor.

Genelde 2. Aydan sonra şiddeti azalan sancılar, 4 aydan sonra yok oluyor ya da çok azalıyor. Gaz sancısı sırasında bebeği sakinleştirmek için müzik dinletebilir, ya da bebeklerin anne karnında aşina oldukları saç kurutma makinesi, aspiratör, elektrikli süpürge sesleri dinletebilirsiniz. Nasıl mucizevi bir şekilde sustuklarına inanamayacaksınız. Çünkü bu seslere alışkın oldukları için kendilerini anne karnında gibi güvende hissediyor ve rahatlıyorlar.

Bu arada artık bu işin de kolayı çıkmış. Android destekli telefonunuza bu sesleri (saç kurutma, aspiratör, süpürge, çamaşır makinesi sesi vb) ve hatta çok daha çeşitlilerini (yağmur sesi, orman sesi, kuş sesi, dalga sesi vb)  içeren uygulamalar yükleyebilir. Bebeğinizin favorisini burdan çalabilirsiniz.

Ayrıca evde bebeğin kendini daha iyi hissettiği noktaları keşfedin. Bizim kız ebeveyn banyosunu çok seviyordu mesela. Deli gibi ağladığı ve çaresiz kaldığımız dönemlerde kapıp banyoya gidiyorduk. Oradaki ışıklar, aynalar, su sesi onun ilgisini çekiyor ve sakinleştiriyordu. Bir de saç kurutma açtık mı kendine geliveriyordu hemen. Siz de bebeğinizin ilgisini çeken yerleri bulun. Balkon (açık hava) olabilir, pencere kenarı (doğal ışık) olabilir, mutfak olabilir, odası olabilir, banyo olabilir...

Bu tür kriz anlarında mutlaka sakin olun. Soğuk kanlı kalmanız önemli, siz endişelenip ağlarsanız o daha çok strese girer. Ona sarılın, onun yanında olduğunuzu, hep onu koruyacağınızı, onu sevdiğinizi fısıldayın. Kokunuzu alsın. Bu da ona güven verecektir.

2.       Uyku Problemi:

Bebeklerde uyku eğitimi için en iyi dönem 4-6 ay arası. Öncesinde biraz sıkıntı çekmeyi göze almalısınız. Uyku düzeni bebekten bebeğe değişiklik gösteriyor. Kimi çocuk gürültüde, herhangi bir müdahale (sallama, okşama vs) olmadan kendi kendine uykuya dalabiliyorken kimisi için (mesela benimki) saatlerce efor sarfetmek gerkiyor. O kadar da okudum şöyle yapacağım böyle alıştıracağım dedim ama olmayınca olmuyor. O nedenle bebekleri uyutmakta kullanılan doğru yöntemler ve alternatif yöntemler olarak ikiye ayıracağım.

Doğru Yöntemler: Belirli bir düzen oluşturun ve her akşam aynı saatte uyutmayı deneyin (mümkünse 10’u geçmesin), Gündüz uykuları 3-4 saat yeterli ve mümkünse 16-17’den sonra uyutmamayı deneyin, 

 Yatmadan önce ılık duş aldırın, Yatma saatine yakın uyku moduna geçin, tv’yi kapatın, ışıkları kısın, pijamalarını giydirin, hafif müzikler ya da ninni açın, fazla hareketten kaçının sakin kalmasını ve uykusunun gelmesini sağlayın, mesela kitap okuyun ve son olarak masaj yapmayı deneyin. Yatağa yatağa yatırdığınızda uyanık olsun ki burada uyuması gerektiğine alışşın.

Alternatif Yöntemler: Ayakta sallama, Beşikte sallama, Emerken Uyutma, Battaniyede Sallama (Nedense bebeklerin favorisi bu en zor olanıdır. Ayakta da beşikte de sallanıyor ama battaniyede sallanmayı daha çok seviyorlar:) ve Sevdiği videoyu izletme (ilk üç ay Alya ayağımda sallanırken en sevdiği şarkı olan ‘Gangnam Style’ın videosunu izleyerek uyuyorduJ. Ben o kadar özenip onlarca klasik müzik CD’si aldım, çocuk ‘Gangnam’la uyudu yaa:)

3.       Besleme Problemi:

İştahsız çocuk yetiştirmek oldukça zor ve anne için sabır işi. Allahtan Alya iştahlı bir bebekti ve çok öyle ciddi sıkıntılar yaşamadım. Ama yaşayan annelerin nasıl savaş verdiklerini gördüm. Emmek istemeyen bebeği zorlamak gerekiyor alışana kadar... Az az ama sık sık emzirin. Emmek çok yorucu bir iş olduğundan özellikle biberonun kolaylığına alışan bebekler emmek için efor sarf etmek istemiyor. Sabredip tekrar tekrar deneyin. Olmuyorsa da canınız sağolsun canım. İnat uğruna da çok kilo kaybettirmeyin bebişe.

Yabancıların yoğunlukta olduğu bir tatil yerine gittiğinizde göreceksiniz ki koca koca çocukların başında onları beslemeye çalışan, arkalarından kaşıkla dolaşan tek ırk Türkler. Yabancılar nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama daha 1 yaşında minicik çocuklar bile önüne konan yemeği kendi yiyor. Aman onu döktün, bunu batırdın, bu tabak bitecek diye bir müdahale yok! Biz çocukları hayatımızın odağına koyduğumuzdan mıdır nedir yapamıyoruz bu eğitimi...

Doğru olan bebek yemek istemiyorsa çok zorlamamak, zorla ya da TV izlerken yedirmemek. Şimdi istemiyorsa 30 dk sonra yeniden denemek. Emmek istemiyorsa biberon denemek, biberon istemiyorsa kaşıkla vermek ya da anne memesini andıran biberonlar denemek yerinde olur. (Mesela ben ilk işe başladığımda Alya biberona alışamadı, 1 hafta kadar zorla ya da kaşıkla vermek zorunda kaldık. Sonra anne memesine benzeyen biberon aldık biraz alıştı. Ondan da sıkıldı tekrar normal biberona döndük ve bu sefer buna alıştı. Hatta bi süre emmek istemedi, zor geldi ama sonra dengeyi kurdu. Tabii bu alışma sürecinde biraz kilo kaybetti. Endişelenmemek gerek.)

Çocuklarda ise beslenme alışkanlığı için; besleme pozisyonu oluşturmak (büyüyünce oyun oynarken, TV izlerken ya da ayakta değil, oturarak), besin seçmesine/reddetmesine izin vermek, yemekle değil sevgi ile ödüllendirmek (tabağını bitirirsen sana çikolata vericem diil yani), beğenmezse servisin şeklini değiştir ve kendi yemesine izin ver/teşvik etmek gerekir. 

4.       Sarılık Problemi:

Yenidoğan bebeklerde en sık karşılaşılan sağlık problemlerinden biri de ‘yenidoğan sarılığı’dır. Sağlıklı, zamanında doğmuş bir bebekte birinci evrede kan bilirubin düzeyi 3-5. günlerde % 6-7 mg düzeylerinde bir tepe (peak) yapar. Daha sonraki ikinci evrede hızlı bir düşüşü takiben bilirubin yavaş yavaş azalmaya devam eder ve birkaç hafta içinde normale döner. Fizyolojik sarılık, bebek karaciğerinin bilirubini tutma ve bilirubini değiştirme sürecindeki enzim eksikliğinden kaynaklanır. 7. Günde bebeklerde olması gereken billrubin sınırı maksimum 14 mg’dır. Bunun üzerindeki değerlerde doktor tarafından ‘ışın tedavisi’ dedikleri tedaviyi uygulamak gerekir.

Bebekleri sarılık riskinden korumak için sık sık emzirmek gerekir. Anne sütü onu sarılıktan koruyan en etkili ilaçtır. Biz Alya’da 5. Günden itibaren şüphelenmeye başladık sarılıktan. Rengi soluk gibiydi. 7. Günden itibaren çok derin uykular uyumaya ve halsizleşmeye başladı. Önce ne güzel uykuları düzeliyor diye düşündük. Meğer sarılık onu böyle yaparmış. Ben dayanamadım ve en yakın sağlık merkezine gidip bir test yaptırdım. Bu testi yapmak için bebeğin topuğundan kan alıyorlar, ben dayanamadım ağlamasına:( İlk test 12 mg çıktı. Doktoru değerin yüksek olduğunu ama henüz sınırın altına kaldığı için tedaviye gerek olmadığını söyledi. Ama iki gün sonra tekrar test yaptırmamızı ve bu sürede sürekli emzirmemi önerdi. Ben de yaklaşık 1 hafta 10 gün boyunca sık sık emzirdim çocuğu. İki gün sonra yaptığımız testte 10 mg’a gerilemişti. Yani düşme eğilimindeydi. Doktor bu şekilde devam etmemizi, herhangi bir tedaviye gerek olmadığını söylediğinde rahatladık.

5.       Banyo Problemi:

Bebeklerin bir kısmı suyu çok severken bir kısmı da inanılmaz korkuyor nedense. Ve korkan, ağlayan bir bebeğe banyo yaptırmak da oldukça zor. Alya suyu çok sevmesine rağmen ilk zamanlar düşmekten çok korkuyordu. Minicik elleri ile yakama, küvete ya da fileye öyle sıkı tutunuyordu ki ayıramıyordum.

Bebeğin su korkusunu engellemek için anneye sürekli temas etmesini sağlayın. Elinden tutun. Suyu yavaş yavaş dökün. Suyunun çok sıcak ya da soğuk olmamasına dikkat edin. Kollarınızla vücudunu sıkıca kavrayın. Eğer çok ağlıyorsa banyoyu çok uzatmayın bir an önce kurulayın. Ve banyosunu annesi ile birlikte yapmasını deneyin. Yani kendi banyonuzda kucağınızda yıkayın. 

 
Toplam blog
: 74
: 8561
Kayıt tarihi
: 30.04.14
 
 

İsmim Emel, İstanbul doğumluyum. 29 yaşında, evli ve çocuklu bir satış yöneticisiyim. 8 senedir T..