Toplu ölümlerin nedenleri...

Son aylarda dünyada gerçekleşen toplu ölümleri hatırlarsak:

- 02.05.08 Eski adı Burma olan Myanmar’da sel felaketinde hayatını kaybedenlerin sayısı 250 bini buldu.

- 12.05.08 Çin’in Sichuan eyaletinde gerçekleşen 7.8 büyüklüğündeki depremde 50 binden kişi öldü.

- 22.06.08 Filipinler’de tayfunun batırdığı gemide 700 den fazla kişi öldü.

Bu arada dünyada savaşlar devam ediyor. Irak’ta, Ortadoğu’da her gün ölüm haberleri alıyoruz. Dünyanın bir çok yerinde insanlar açlık yüzünden hayatlarını kaybediyorlar.

İnancımıza göre ilahi güç olan Allah herkesin ne zaman ecelle buluşarak ahirete göç edeceğini planlamıştır. Din adamları önümüzdeki Şaban ayının 15. gecesi olan Berat gecesinde 1 yıl içinde ölecek insanların Allah tarafından tesbit edildiğini söylemektedirler.

İnançları bir tarafa bırakırsak 19. yüzyılda yaşamış Robert T. Malthus adındaki İngiliz düşünürü nüfus hakkında bir teori geliştirmiş ve bu teori, iktisat dünyasında birçok kesim tarafından kabul görmüştür.

Ne zaman medyada toplu ölümlerle ilgili bir habere rastlasam hemen aklıma bu teori gelir. Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen bu teoriyi unutmamanın nedenini ise İktisat dersimizde sınav sorusu olmasına bağlıyorum. Yine de bilgilerimi internetten kontrol ettiğimde bilgilerimin hiç eksilmediğini gördüm.

Yukarıdaki örneklerde gördüğümüz toplu ölümlere daha çok nüfusu kalabalık olan ve nüfusla gıda üretiminin orantısız olduğu yerlerde rastlıyoruz. Bu noktadan çıkışla şimdi bu teoriye bakalım.

Malthus, halk kitlelerinin yoksullaşmasını doğal gelişmenin bir sonucu sayarak, bu durumun nüfus artış hızı ile beslenme olanakları arasındaki orantısızlıktan ileri geldiğini savunmuştur. Ona göre bütün canlılar gibi insanlar da mevcut beslenme olanakları üzerinde çoğalma eğilimi gösterirler. Eğer bu eğilim sınırlandırılmazsa nüfus artışının önüne geçilemez.

Malthus’a göre nüfus 1, 2, 4, 8, 16, 32 şeklinde geometrik dizi şeklinde artarken, gıda maddeleri 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 olarak aritmetik dizi biçiminde artmaktadır. Bu durum ise nüfus ile gıda maddeleri arasındaki dengeyi bozmaktadır. Ona göre bu dengeyi sağlamanın iki yolu vardır.

İnsani ve toplumsal açıdan doğru olmayan bu kötü durumlarla karşılaşmamak için nüfus artışını önleyici kontrollere başvurmak gerekir. Nüfus artışı serbest bırakılır, nüfus hızlı artar, beslenme olanakları yetersiz kalır, fakat savaşlar, doğal afetler, açlık ve yoksulluk toplum nüfusunun azalmasını sağlar.

Dikkat ederseniz, nüfusu artmayan İsviçre, İsveç, Norveç, Danimarka gibi ülkelerde toplu ölümlere rastlanmazken, Çin, Meksika, Myanmar, Hindistan, Endonezya gibi nüfusu hızlı bir şekilde artan ülkelerde doğal afetler, yoksulluk çeken Afrika ülkelerinde ise açlık ve savaşlar yüzünden toplu ölümlere rastlıyoruz.

Malthus’in dediği gibi tabiat bir şekilde kendini dengeliyor mu acaba?