Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '13

 
Kategori
Siyaset
 

Toplumların beş parmağı ya da kim kimi yendi

Toplumların beş parmağı ya da kim kimi yendi
 

Osmanlı İmparatorluğu'nun 1878'de egemen olduğu alanlar


Değişim özümüzde var.
Yürüyüşümüz de silah tutuşumuz da değişir.
Dilimiz, bakışımız, değer yargılarımız, inançlarımız da değişir.
Çevre etkilerine göre kişiler de gruplar da topluluklar da toplumlar da değişir.
Mağar insanları, aşiretler, kabileler, halklar değişmedi mi?
Kültür ve uygarlık potalarında erimedi mi binlerce topluluk?
Nereye gitti Sümerler, Asurlar, Sintler, Amazonlar, Hititler, Urartular, Maykoplar, Hunlar, Hazarlar, değil mi?

Çıplaklıktan giyinmişliğe, mağaralardan evlere uçaklara gelip konmadık mı?
Bugüne kadar otuz beş milyon kadar buluş yapıldığına göre çok yetenekli insanoğlu.
Her yetenekli de onu yetiştiren toplum da güçlü değil midir erenler?
Bu alanlarda kim yetenekli kim hazılopçu değil mi?
Kimler yetenekli, kimler yeteneksiz, kimler de çok yeteneksiz bilmiyor muyuz?
‘Beş parmağın beşi de bir olur mu hiç!’
Kabile oluşumları ile köylülükten kentlileşerek güçlenmedik mi?
Topluluk, kabile ve aşiret bağları çözüldükçe uygarlaşmadı mı toplımlar?

Teknoloji de toplumsal ve kültürel değişimlerin ilk nedenlerinden biridir.
Biliyoruz ki demirin kılıça çevrilmesi, radyo dalgalarının uzaya çevrilmesi çok önemli.
Ne kılıç ile radyo, televizyon ne de yalın kılıç saldırma ile bilgisayar karşılaştırılabilir.
Mucit Almanlar, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Amerikalılar, Çinliler ile Türkler bir mi hiç?
Sümerler, Finikeliler, Grekler, Romalılar, Araplar, Japonlar, Bulgarlar ile Ruslar ne olacak şimdi?
Peki başka k i m kimle karşılaştırılabilir?

Atalarımızın dediği gibi ‘beş parmağın beşi bir olur mu’ sorusuna geldik dayandık.
Oysa her hangi bir hukuki sorun ya da suçlanma karşısında herkes birbiri ile eşittir.

Büyük olan ile küçük olan birbiri ile karşılaştırıldığında durumlar anlaşılır.
Küçük çaplı girişimler ile büyük çaplı girişimler hiç karşılaştırılamaz.
Sayıca çokluğun yeterli olmadığını, savaş taktiklerinin öenmli olduğunu biliriz.
Nice savaşlarda nice küçük ordular büyük orduları yenmiştir.
Ayrıca biliyoruz ki ‘büyük balık küçük balığı yutar!’
Toplum mu topluluk mu yoksa grup mu büyüktür diye başlayalım dilerseniz?
Kavim, millet, aşiret, kabile, aşiret, kabile ile boy, budun, halk ve oymaktan hangisi size uyar?
Onların örgütleniş biçimleri ile ulaştıkları hanlık, devlet, beylik gibi oluşumlar nedir?

Otuz yıldan beri süren Terörle Mücadele Savaşı'nda kim yendi kim yenildi erenler?
Bu süreçte hangi büyük hangi küçüğü ya da hangi küçük hangi büyüğü yendi dersiniz?

 ‘Büyük büyüklüğünü küçük de küçüklüğünü’ bilmelidir, değil mi?
Karşılaştırmalar büyüklük, küçüklük üzerinden giderse seçenekleri iyi açmak gerek.
Her seçenek  sağlam dayanaklara dayanmalıdır.
‘Gelişi güzel’ ya da ‘yuvarlak laflar’ ile olmaz toplumsal ve kültürel karşılaştırmalar.
Ateşli silahlar kılıçları, kültürler saldırganları, uygarlıklar kültürleri, uzaylılar yeryüzü yamyamlarını yener.
Kim hangi el sanatlarını icad etmişten kim devlet kurucu güce erişmiştire kadar uzar bu iş.
Bu bağlamda savaşkanlıktan dil özelliklerine, atçılıktan okçuluğa da sayıp dökmek gerek.

Çin Seddinden Roma Kapıları ile Viyana kapılarına ve Baltık Denizine kadar fetihler yaparak gelen Türkler ile kimi aşiret ve kabile yapılanmaları nasıl karşılaştırılabilir?

Yoksa yasanılan terör, açılım, özerklik gibi dayatmaların peşinden gelen İmralı Süreci içerisinde başka gizli tasarılar var olmasın?

Osmanlı Devletimiz bin bir desise ile kimi içeriden kimi dışarıdan çalışan ve silaha sarılanlarce parçalanmadı mı?

O süreçte Mora’dan Romanya’ya, Karadeniz kıyılarından Libya’ya, Van’dan Yemen’e, Süveyş Kanalı’ndan Erzin’e tedhiş (terör) saldırıları ile yüzlerce savaş yapılmadı mı?
Osmanlı Devletimizi parçalamayı tasarlamış olanlar önce içimizdeki Ortodoks Ermeni yurttaşlarımıza Protestanlık inancını dayatmadılar mı?
O süreçte Osmanlı topraklarında açılan yeni Konsolosluklar, yeni Yabancı Okullar, yeni matbaalar ile on binlerce kitap yayını hangi amaca dönüktü dersiniz?

Peki özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında ve son otuz yıldan bu yana ortaya çıkan vur kaçlı Terör Saldırıları ne demek oluyor?

İçerisinde on binlerce yönlendirilen Kürt yurttaşlarımız ile milyarlarca dolarlık bir servetin silahlara ve propaganda araçları ile yüzlerce sivil toplum örgütlenmesine harcandığını görmüyor muyuz?

Peki böylesine örgütlü silahlı ve bombalı bir ayrılıkçı uluslararası oluşuma karşı girişilen mücadele nasıl oldu da birden bire 'savaş' kapsamına alındı da gizli bazı 'barış' görüşmeleri sürecine girişildi?

Gizlice yürütüldüğü söylenen İmralı-Oslo-Kandil üçgenine dayanan süreç bizi nereye götürüyor?
Yaşanan vur kaçlı Terör Saldırıları yıldırma, dize getirme mi yoksa yola getirme çabası mıdır?

Son üç aydan beri dayatılan İmralı Süreci bu tür bir 'barış süreci' demek ise söz konusu 'savaş süreci' içerisinde kim yendi kim yenildi, bileniniz var mı?

Erenler buyurun hep birlikte söyleyelim:

Kardeşlik türküleri söyleriz
Bıkmayız usanmayız
Allah bir
Allah bir

Kim yetenekli
Kim yeteneksiz biliriz
Nerede insanlık
Nerede kendini bilmek

Kimin eli
Kimin dili uzun biliriz
Nerede geçmişimiz
Nerede fetihlerimiz biliriz

Nerede yiğitlik
Nerede mertlik
Kim kimi yendi
Kim kimi yendi

Sen kimi tutuyorsun
Ben kimi tutuyorum
Kim kimi yendi
Kim kimi yendi

Kimin arkasında kim var
Kim kimi öne sürdü
Kim kimi kullanıyor
Kim kimi tutuyor yine
Kim kimi yendi
Kim kimi yendi

Kardeşlik türküleri nerede
Nerede yiğitlik
Nerede mertlik
Kim haddini aşıyor
Kim akıllı
Kim deli biliriz

Suçlular suçsızlara göre
Üstün olabilir mi
Akılsızlar akıllılara göre
Üstün olabilir mi
Saldırganlar masumlara göre
Üstün olabilir mi

Kim kimi yendi
Nerede o mert?
Kim kimi yendi
Nerede o yiğit?

Kardeşlik türküleri söyleriz
Bıkmayız usanmayız

Ayrılıkçıları da
Yandaşlarını da
Birliğe çağırırız

Kanmayın ele güne
Kandırılmayın yok yere
Ateşle oyun oynanmaz
Kimsenin oyununa gelmeyin
Birlikte hayır vardır deriz

Kimlere nasıl yenildi
Kimlere nasıl teslim oldu
Osmanlı'ya bak Osmanlı'ya

Allah birdir
Allah bir...

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..