Toprak Ana'ya Sahip Çıkalım

İnsanoğlu, yerleşik tarımsal hayata geçtiği Mezopotamya'dan başlayarak hoyrat tarım yöntemleri, ormansızlaştırma ve aşırı otlatma ile toprağı koruyan bitki örtüsünü yok ediyor. Son on bin yılda toprakla iç içe dokunmuş bir tarih yaşadık.

TOPRAK, bu ortak geçmişi, çöken uygarlıkların tarihi olarak okuyor.

Ana İLKE bellidir: Toprağın oluşumundan hızlı yitirilmesine yol açan TARIM yöntemleri, TOPLUMLARI çökertir.

Toprak, dünyanın derisidir. Bir metrenin altındaki derinliği ile, Dünya’mızın 6.380km.lik yarıçapının on milyonda birine yakındır. İnsan derisi ise, kalınlığı 2.5 milimetrenin altında ve insan boyunun binde birine yakındır. Oransal olarak, Dünyamızın derisi, insan derisinden daha ince ve kırılgandır. Yaşamın tarihi, ayrılmaz biçimde toprağın tarihine bağlıdır. Çünkü; toprak, çevresel değişikliklere yanıt veren dinamik bir sistemdir. Toprak erozyonu yavaş ve uzun zaman içinde gerçekleşir. Türkiye topraklarının %86'sı erozyon tehdidi altında. Her saniye 16 ton, her yıl 500 milyon ton verimli tarım toprağımızı erozyonla kaybediyoruz. Topraklarımız sahipsiz olmadığı gibi, erozyon da kaderimiz değildir! Hep birlikte mücadele edebilir ve başarabiliriz. TEMA Vakfı 2010 Yılı Erozyonla Mücadele Haftası Etkinlikleri 29 Kasım – 5 Aralık tarihleri arasında “Verimli Tarım Arazileri” ana konusu ve “Bereketli Topraklar Yaşam Üretir” sloganıyla yapılacak. Haftanın Açılış Etkinliği 1 Aralık 2010, Çarşamba günü 15:30-18:00 saatleri arasında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda düzenlenecek. Türkiye genelinde aşağıdaki illerde, 2 Aralık 2010, Perşembe günü saat 10:30’da “Bereketli Topraklar Yaşam Üretir” sloganıyla “Toprağa Saygı” için sessizce yürüyecekler: Isparta, Erzurum, İzmir, Yalova, Samsun, Denizli, Tokat, Konya, Zonguldak, Kocaeli, İstanbul 1. Bölge, İstanbul 3. Bölge, Kütahya, Ankara - Çayyolu, Kahramanmaraş. Toprakta yatan önemli çıkarları korumak, devletin ana varlık amaçlarından biri olmalıdır!