- Kategori
- Gündelik Yaşam
Toprak asla kirletmez !
Bu hafta sonuna ilişkin ben başka bir şey daha yaptım. Bunu da weblog’a eklemek istiyorum. Cumartesi günü yaptığımız antik kent ve kalyon gezintisinin etkisinden kurtulamamış olarak ve biraz fazla oksijen depoladığımdan dolayı gece çok rahat uyumuşum.
Bugün Pazar. Hafta sonu tatilinin son günü. Ben bu yazıları önce beyaz kağıda yazıyorum. Milliyet blog’a aktarmak içinse sabırsızlanıyorum.
Dedim ya ! Bir gün önce harika bir gezinti yaptıktan sonra, bugün hiç de hoş geçmeyecek diye düşünürken, hayatımda ilk kezlere bir ilk kez daha ekledim bugün. Ne mi yaptım ? Zeytin topladım. Evet hem de ağacından. Tek tek ve elimle zeytin topladım. Hani o kahvaltılardan eksik etmediğimiz siyah zeytini, ben ellerimle topladım. Ne büyük bir keyif. Ve ne zahmetli bir iş. Yerken bunu anlamak mümkün değil. Zeytinleri dallarından toplarken, bazıları parmaklarımın arasında ezildi, kendine has rengi ve sıvısı ellerimi siyaha, mora boyadı. Ama kirlenmedi. Keyfi yeterdi.. Bu yanda gördüğünüz resim de, benim zeytinleri topladığım ağaçtan küçük bir enstantane. Benim objektifimden..
Gün sabahın erken saatlerinde güzel başlamıştı. Halbuki ben bugün ayaklarımı şöyle gere gere uzatıp koltuğa, gazetelerimi okuyacaktım, bir de dergim vardı üstelik. Önce, ne far eder bir saatimi buna ayırayım, biraz vakit köpeğime ayırayım dedim ama, sonra baktım bu iş beni beni kesmedi. Bahçedeki dut ağacını budadım. Bu biraz yordu. Ama en keyiflisi de toprakla uğraşmak oldu. Bahçedeki yaban otlarını temizledim. Bahçe kendine geldi ve bu arada 2 tane de üzüm asması fidanı diktim. Bu da ilkti hayatımda. Ne büyük bir keyifti. Eğer iyi bakılırsa seneye bir hayli uzar. Belki öbür seneye ilk meyvesini verir. Hem de ne güzel bir üzüm verir.
Toprakla uğraşmak çok güzeldi. Belim tutuldu, kollarım ağrıdı, bacaklarım et kesmiş. Bu yazıları da yattığım yerden yazıyorum. Zira bir hayli yorulmuşum. Terlemişim, tırnaklarımın arası toprak dolmuş, saçlarım dağılmış, üstüm başım toprak ve çamur olmuş. Umurumda bile değil.
Saçlar ve tırnaklar temizlenir, elbiseler yıkanır, yorgunluk geçer, bacaklar dinlendirilir. Gazeteler yarın da okunabilir. Haberleri televizyonlar da verdiğine göre, pek de bir şey kaçırmamış sayılırım, köşe yazıları da her zaman beni beklerdi. Bugün de gazete okumayıvereyim ? Ama ya toprakla uğraşmanın keyfi kaçırılır mıydı ?
Tesadüfen ve de hiç programlanmamış bir uğraşın içinde buldum kendimi. Bu uğraş keyfe dönüştü. Kirlenen yalnızca elbiselerdi. Yoksa toprak insanı kirletmez. Besler, avutur, eğitir, öğretir, eğlendirir, negatif enerjisi alır insanın.
Ben de bugün çok şey öğrendim. Kimbilir, belki birgün işime yarar.
22.01.2007 Pazar