Torunlar İnşaattaki kazada bulunamayan suçluyu açıklıyorum. CehaPe..!

Torunlar İnşaatın yaptığı rezidanslarda meydana gelen asansör kazasında 10 işçi hayatını kaybetti!

Ülkenin her yanından sorumlulara tepki yağdı…

İnşaat sahibi sorumluluğu kabul etmeyip, işi taşerona yükledi!

İktidar partisi hiç oralı olmayıp, sadece basit sözlerle orada ölenlerin şehit mertebesinde olduğunu söyleyip, işi dine havale etti.

Oysa Türkiye’de günlük ortalama 4 işçi hayatını kaybediyor. 2000-2014 yılları arasında 15 bin işçi hayatını kaybetti. Buna bir örnek verelim. 2013 yılında 1235 işçi hayatını kaybetti. 2014 yılında bu rakamın aşılacağı şimdiden belli oldu. Çünkü Soma’da 301 işçi tek kazada hayatını kaybetti.

Torunlar İnşaatın denetlenmediği hemen ilk gün ortaya çıktı. Bu inşaat bakanlık onayıyla yapıldığı için zaten belediye denetleyemiyor.

Yapı denetim şirketinin denetimi zaten yok!

Bu gibi inşaatlar Belediye’den ruhsat alsalardı, mecburen yapı denetim şirketleri tarafından denetlenecek, asansörün bakımı zamanında yapılacaktı.

İktidar partisi, şirketi korumak için inşaata bakanlık onayı ile izin verip, her türlü kazaya davetiye çıkarıyor.

Bu arada; işçilerin yanında hiçbir sendika yetkilisi yok. 1500 civarında işçinin çalıştığı bir inşaat sahasında sendikanın esamesi okunmuyor.

Siyasilerden sadece HDP inşaat sahasına gitti.

İktidar partisi adına İstanbul Valisi savunma yapıyor..!

CHP kurultay sonuçlarını değerlendirirken, ülkenin sorunlarına uzak duruyor.

Bu arada herkes suçlu arıyor..!

Ancak ortada suçlu yok!

Savcılık da suçlu bulamadı!

Sizin anlayacağınız “şehitlik” mertebesinde görülen işçiler için herhangi bir suçlu yok!

Ben suçluyu hemen söylüyorum.

Bu kazanın suçlusu CeHaPe’dir.

Ülkenin emekçileri bir bir ölürken, sendikalar siyasilerin arka bahçesi haline getirilirken, sendikalaşmanın önünü kesmek için iktidar ve kapitalistler işbirliği yaparken, CeHaPe’den hiç ses çıkmıyor.

CeHaPe iki şey yapıyor.

1 İç kavga

2 Sözde adalete sahip çıkmak için Fetullahçı Kumpasçılara arka çıkıyor.

O kumpasçıların neler yaptığı ortada!

Sözün özü, bu ülkede ölen öldüğü ile kalırken, sorumlular bir türlü ortaya çıkarılamıyor. Gerçek sorumlular orta yerde durup, işçileri yalancılıkla ve ihmalkârlıkla suçlarken, kendi suçlarını da örtbas etmiş oluyor.