Trabzon’da ‘futbol terörü’ üzerine ...

Niye yazmadınız?

Sadece içlerinden biri, eski bir öğrenci/ işadamı, “Ne zaman yayımlayacaksınız?” diyordu.

Her akla gelen, her yerde söylenemeyeceği gibi, her yazılan da yayımlanamaz. O gibi durumlarda yazılanların sizde kalması en uygunu. Çünkü yerine göre davranmak esastır.

Yazdıklarımız, “destan” gibi olmuştu; cümlelerin ucu açık değil sivriydi!.

*****

Trabzon’daki Fenerbahçe-Trabzonspor maçları, Trabzon kentine renk katıyor!.

Fenerbahçe olmasa, takımlarını sevdiklerini sanan Trabzonsporlu futbolseverler, “boşta” kalacaklar! Çünkü onları ayakta tutan, yaşama bağlayan Fenerbahçe!.

Genel bir deyişle Fenerbahçe düşmanlığı!

Bu düşmanlığı körükleyerek ceplerini dolduranlar, Trabzonsporlu taraftarlara sürekli “gaz” veriyorlar. Onlar da sanılıyorlar ki, “futbol adamı”ndan sayılan bu “eskimiş” hakem ve futbolcular, bunlara ek olarak “gazeteci” kimlikli “şahıs”lar, Trabzonspor’a hizmet ediyorlar.

Trabzonsporlu ama, önce kendilerini seven, “dolduruş”a gelen futbolseverler için bu dünyada “sevap” sayılacak, mutluluk verici en büyük iş ne?

Fenerbahçe’yi yenmek!

Hele, “bir sezonu kurtaracak”, “Beşiktaş’ın yolunu daha bir açacak”, Fenerbahçe’ye “darbe” sayılacak maçta...

Gel gör ki, “ahı gitmiş, vahı kalmış” Trabzonspor’un, şampiyonluk yarışında olan pazar günkü Fenerbahçe’den 4 gol yemesi, “darbe vuramama” hevesini öfkeye dönüştüyordu.

Öyle bir öfke ki, sahiplerini “kullanma”ya meyilliler için bulunmaz bir fırsattı, nimetti!.

*****

Fenerbahçe- Trabzonspor maçlarında Trabzonspor’un ne de çok taraftarı var!.

Gündelikçi misali “günlük taraftar”...

Trabzonspor’un gurunu okşayan en güzel/ övücü/ duyguları gevşetici sözün ne olduğunu söylemeye gerek var mı?

“2010-2011 sezonun şampiyonu hoşgeldin!”

Öteki “Büyük”lere hoşgörülü olan, gerçek evsahipliği yapan Trabzonspor yönetimi ve taraftarı, sıra Fenerbahçe’ye gelince, “düşman” kesiliyor.

Trabzonspor taraftarı diyoruz ama, bu taraftarın bir bütünlük gösterip göstermediğini de bilemiyoruz.

Bir soru:

Trabzonspor'u, dolayısıyla Trabzon kentini, “futbol terörü”yle bir araya getirmek, kime, neye hizmet ediyor?

*****

Niye yazmadınız?

“Niye?”ler üzerine, yayımlamadığımızı yayımlanacak duruma getirmek için “sünnetleyince”, bütünlük bozuldu; neredeyse, yazının tümü gitti. Kala kala, bütünüyle son bölüm kaldı:

Sona doğru...

Aman gürültü yapmayın çocuklar, TFF, MHK, Kulüpler Birliği, RTÜK, devleti temsil edenler uyanacak!.

“Fiyakalı” adıyla “şike”, numaralı adıyla “6222 sayılı”, uzun adıyla “Sporda Şiddeti ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun”nun sadece Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe'ye “darbe” vurmak için hazırladığını/ çıkartıldığını artık çocuklar bile biliyor.

Bir yasa, suçluları kurtarmak, aklamak için kullanılıyorsa, yazık bu memlekete!..

Bu tür olaylar, “Niye başka takımlar için olmuyor da Fenerbahçe için oluyor?” demek kadar aptalca bir soru var mı?

Soru sorma heveslileri, “Fenerbahçe otobüsünü geçen yıl kurşunlayanlar nerede?” dediklerinde “adam”dan sayılırlar.

Fenerbahçe bayrağını gönderden indiren “kafa” ile Türk bayrağını indiren arasında ne fark var?

“Öğüt” niteliğinde son bir iki söz de Trabzonspor için:

Trabzon’da, “futbol terörü”ne bir çözüm bulununcaya kadar, sadece “halı saha futbolu”na izin verilsin!.

Trabzonspor, başkaları için değil de, kendisi için oynayan takım olunca, takımdan sayılır.

Trabzonspor’u “futbol terörü”nden kurtacak gerçek Trabzonlu yok mu?

Son söz:

Bir kentin önde gelenleri, kentin tapusunu kendinde sananlara tepki göstermiyor, olanları susarak izliyorsa, geldiğimiz yer, “sözün bittiği yer”dir.

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com