- Kategori
- Futbol
Yine, yeni, yeniden
3 Temmuz operasyonundan sonra her Trabzon-Fenerbahçe maçında olduğu gibi bu maçta da olaylar çıkabileceği aşikardı. Hele ki 3 Temmuz operasyonun kumpasçılarının üzerine gidildiği bir dönemde mahkeme kararlarına rağmen bu kararı yok sayan Trabzon tarafatarları maalesef yine başroldeydi. Aslında yeni Trabzonspor başkanı Muharrem Usta geçmiş yılları hatırlarsak çok olumlu açıklamaları ile maç öncesi tarfatarını germedi. Ama maalesef önceki başkanın gerdiği taraftarların gerginliği uzun süre daha geçmeyecek anlaşılan. Bir tarafta şampiyonluğa oynayan bir kadro diğer tarafta orta sıralarda tutunmaya çalışan bir Trabzonspor. Aslında Trabzon taraftarları bu tabloyu çok iyi okuyacak kadar futbol bilgisine sahiptir. Ama dediğim gibi önceki yönetimlerin gerdiği, sürekli olarak 2010-11 sezonunu gündemde tutarak kendi başarısızlklarını örtmeye çalışan yöneticiler bugünkü tablonun sorumlularıdır.
Maça aslında hızlı başlayan Trabzon oldu. Ama 10. dakikadan itibaren sazı eline alan Fenerbahçe oldu. Hami Mandıralının bu maçı geleceğini belirleyecek maç olarak görmesi de Pereira'nın ekmeğine yağ sürdü. Çift forvetle maça başlayan Hami Hoca uzun süredir oynamayan Salih Dursun'u da ilk 11'de başlatınca sağ taraf otobana döndü. İlk golde Hasan Ali ikinci golde Nani Salih Dursun'un kanadını çok kolay geçerek birbirinin kopyası 2 golle 2-0'lık skoru bulan Fenerbahçe oyunu rölantiye almak istedi. Çok yakın mesafeden H.Ali'nin sırtı dönükken koluna çarpan topta hakemin kararı tartışmaya açık. Ancak penaltı vermiş olsa bile maçın skorunu etkileyeceğini zannetmiyorum. Çünkü 2. yarıda hakem Bülent Yıldırım Trabzonlu futbolcuların sarı kartlık hareketlerini görmezden gelerek tansiyonu yükseltmemeye gayret etti.
Fenerbahçe 2. yarıda çift forvete dönerken Nani'nin attığı güzel gol maçın fişini çekti. Van Persie'nin serbest vuruştan attığı golde Onur'un hatası da vardı. Ancak diğer 3 golde yapacak bir şeyi olmayan Onur'a trabzon tribünlerinin koro halinde küfür etmesi maalesef Trabzon için canla başla mücadele eden bir futbolcuya çok büyük haksızlıktır. 4-0'dan sonra Fenerbahçeli futbolcular rakibe saygı duyarak kendilerini sıkmadan maçı bitirmek istediler. Ancak Trabzon tribünleri Fenerbahçe'ye karşı olan hazımsızlıklarını bu maçta da göstermekten geri durmadılar. Önce tribünlerin önündeki fileleri yırtarak sahaya ne buldularsa attılar. Arkasından da 17 yaşında kendini bilmez bir serseri sahaya atlayarak yardımcı hakeme saldırarak maçın tatil edilmesine ve Trabzonspor'un çok ağır bir ceza almasına sebep olacak eylemi yaptı. Fenerbahçeli futbolcuların sahayı terketmeleri esnasında Pereira bütün futbolcuların içeriye girmelerini bekleyerek 2 sezon önceki Ersun Yanal'ın futbolculardan önce kaçışını hatırlattı bize. Yabancı bir teknik adamın bu duyarlılığı gerçekten önemli bir detaydır. Hatta maçtan sonra babasının kucağında ağlayarak içeriye kaçan bir küçük kızın korkusunu görmesi ve onu sakinleştirmek istemesi ve böyle olayların olmaması gerektiği yönündeki açıklamaları ile takdir topladı.
Şimdi kalan 4 haftada neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Umarım Pereira son 2 maçtaki dizilişi bundan sonra bozmaz da belki de Beşiktaşın 3 puanlık kaybı ile gitti denilen şampiyonluğu geri getirir. Ama rakip puan kaybetmezse Diegolu 11 ısrarı ile şampiyonluğu kaybeden olarak maalesef tarihe yazılacaktır.