Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '10

 
Kategori
Spor
 

Trabzonspor'u farklı yapan nedir?

Trabzonspor'u farklı yapan nedir?
 

Geçen sezon kimse Bursaspor’un şampiyon olabileceğine inanmıyordu. Zaten Kadıköy’deki Fenerbahçe açısından trajik karşılaşmada ev sahibi takım bir gol atabilmiş olsaydı bugün birçok açıdan farklı bir futbol dünyamız olacaktı. Ancak mesele o golün atılamamış olması değil; Bursaspor’un şampiyon olabilecek kadar puan toplamasıydı; başarısının geri planında yatan şey daha iyi bir kadroya sahip olması değil, takımın tümden kenardaki Ertuğrul Sağlam’ın direktiflerine, yönlendirmelerine uyması, motivasyonuna inanmasıydı.

Bursaspor’un bugün yaşadığı sorunların merkezinde de başarıya götüren formülün denkleminde bilinmeyenlerin yerine başka değerlerin yazılıyor olmasıdır. Örneğin Beşiktaş karşısında alınan yenilgiye giden yolu açan Volkan Şen’in atılması o karşılaşmanın içinde olup bitmiş bir eylem değil, futbolcunun sezon başından bu yana takımdan ve teknik direktöründen fazlasıyla kopuk bir şekilde oynuyor veya yaşıyor olmasıydı. Sanırım böylesi örnekler takım içinde giderek artıyor. Özellikle Avrupa maçlarının tamamlanmasıyla Bursaspor’daki iç sorunlar çeşitlenebilir.

Takım içinde senkronizasyon sorunu başladığında ister istemez başarısızlıklar da artıyor.

Trabzonspor geçen sene Ali Sami Yen’de Galatasaray karşısında 4-3’lük bir yenilgi almıştı. O gün sahada bol gol ancak futbol adına bir sürü sorun vardı. Trabzonspor’un başına henüz Şenol Güneş gelmemişti ve takımın üç hattı birbirinden farklı havalarda oynuyordu. Özellikle defans evlere şenlikti. Galatasaray’ın attığı 4 golde de Trabzonspor’un defansının büyük etkisi vardı. Aynı Trabzonspor hücumda Galatasaray’a 3 gol atabildiği gibi fazlasını da yapabilirdi.

Geçen sene 9. hafta oynanmış bu karşılaşma sonrasında Trabzonspor’un yediği gol sayısı 13’tü; 16. haftada bu sayı 20 olmuş, sezonu da 32 golle tamamlamıştı. Oysa lider götürdüğü bu sezonun geride bıraktığımız 16. haftasında kalesinde gördüğü gol sayısının 10 olduğunu görüyoruz. Yani Şenol Güneş’li Trabzonspor geçen senenin ancak yarısı kadar gole izin verdi.

Peki, Trabzonspor’un geçen sene defansında forma giyen oyuncularla bu sene arasında çok ciddi farklar var mı? Hadi soruyu biraz genişletelim, bugün Trabzonspor’un omurgasını oluşturan futbolcuların kaçı sezon başında transfer edilmiştir?

Sayalım mı?

Egemen, Serkan Balcı, Giray, Cale, Colman, Selçuk İnan, Umut, Burak, Engin, Ceyhun, Alanzinho…

Şenol Güneş’in bu takıma eklediği en önemli transfer kalecidir; Onur.

Trabzonspor’u geçen seneden ayıran şeyin ne olduğu çok net olarak ortaya çıkmış mıdır?

Geçen sezon ortasında teknik direktörlerin takımın başarısı üzerine etkisini sorgulamıştık. Bunu da kendi içinde modellere ayırmıştık. Şu bir gerçek ki günümüz futbolunda bir takımın başarısında kenarda oturan kişinin katkısı önemli derecede artmıştır. Bunu sadece bilgi, tecrübe ve yetenekle sınırlandırmayalım. Kenarda takımın dizilişini yapan ve taktiğini belirleyen kişinin ne yapmak istediğine herkesin bir bütün halinde uyum gösteriyor olmasının başarıya giden yolda fazlasıyla belirleyici olduğunu pratik ediyoruz.

Şenol Güneş, özellikle geçen sezonun ikinci yarısından itibaren ipleri elinde toplayıp, bu takımın patronu olduğunu hissettirmeye başladığı süreçten itibaren Trabzonspor’un karakteri önemli ölçüde değişti. Kısa sürede alınan iki önemli kupa bu havanın hem takımın hem de camianın içine yayılmasını sağladı. Bu sezon peş peşe gelen istikrarlı sonuçlardan sonra da yerleşmiş oldu.

Pazar günü Olimpiyat Stadyumu’ndaki karşılaşmada Şenol Güneş’in futbolcularının her hareketini takip edip doğru şekilde yönlendirmesini ya da en azından bunu yapmaya çalışmasını çok net olarak takip ettik.

Trabzonspor, haftalar önce bu maçta bütün stadyumu doldurmak üzere taraftar organizasyonu yapıyordu. Taraftarın kitlesel olarak takımının yanında olduğunu ve ona inandığını açık olarak gösterdiği bu başarılı organizasyon hafta sonu ligimizin en önemli futbol olaylarından bir tanesiydi.

Trabzonsporlu futbolcuların maç sonlarında taraftarıyla bütünleşmesi geçen sene benim bir ara “erken havaya girdiler” diye (aksine taraftar-futbolcu sinerjisinin yaratılma süreciymiş) uyardığım Bursaspor’unkine benziyor. Bu güzelliklerin futbolcuların maç sonunda bu kutlamayı yapabilmek için kazanma arzusunu da arttıran ekstra motivasyon araçları olduğunu gözlemliyorum yeni yeni ayırt ediyorum.

Trabzonspor’un havası bu sezon çok farklı.

Rakiplerinin büyük bölümü sakatlıklar yüzünden takım kurmada zorluk çekerken, Trabzonspor’un sakatlık sorunu yaşamıyor olmasının geri planında bu başarı havasının etkisi çok büyük.

Trabzonspor’un önünde ligin ikinci devresinde iki önemli eşik var.

İlkine ikinci hafta Kadıköy’de, ikincisine yedinci hafta İnönü’de çıkacaklar. İlkini geçerlerse o hızla arkasına bile bakmadan ipi haftalar önce göğüsleyebilir.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..