Trafiğin sesleri

Yurdumuz her alanda aşırılıkların yaşandığı bir cennet. Birini sevdik mi ölümüne severiz. Nefretimiz ise yine sonsuzdur. Bu aşırılıkların en az olması gereken alanlardan biride trafik. Ufak bir ihmalin geri dönüşümsüz sonuçlara yol açtığı hep bilinir.

Bir süredir doğrudan veya dolaylı trafikle ilgili konuları ele almaya gayret gösteriyorum. Bu gün trafikte ses karmaşası üstüne yazacağım. Gerekli, gereksiz yere çalınan kornalardan söz edeceğim biraz, taraftarı olduğumuz takım maç mı kazandı atlayın arabalara tıka basa doldurun. Bazılarınız camdan sarkarak bayrak sallayın. Bazılarınızın eli arabanın kornasında olmalı. Sonuna kadar eliniz kornaya abanmalı ve ara sıra tempolu sesler çıkarmalısınız. Düğünlerde de aynı manzaraların değişik uygulamalarını göstermeliyiz. Öyle ya mutluluğumuzu başkaları ile paylaşalım ki çoğalsın.Geri viteste Adanalı türküsünü Ya da Konyalım havasını dinlemeliyiz. Son model arabalarda müzik setinin sesini sonuna kadar açmadan müzik dinlemenin zevkimi olur. Gece yarısı, sabah, akşam demeden bangır bangır herkesle paylaşmalıyız dinlediğimiz müziği.

Geçenlerde yolda yürürken bir ses, tabirimi bağışlayın uzaydan gelme bir öküz sesi, sanki açı açı böğürüyor. Birden boş bulunup sesin geldiği yola döndüm. Son model bir arabada iki, üç genç sırıtarak yollarına devam ediyorlar. Trafikte her türlü yaratığı ve sesi duymuştuk ama öküzlerin kara yoluna sadece Hindistan’da çıktığını sanıyordum. Yanılmışım bizde ne öküzler varda haberimiz yokmuş!