- Kategori
- Siyaset
TRT artık devlet televizyonu değil

Halkımızın artık bunu bilmesi lazım. Devletin televizyonu diye boşuna ilgi gösteriyor. TRT bizim, hepimizin vergileriyle kurulmuş ama bir partinin reklâmını yapıyor. Adeta o partinin resmi yayın organı. Hangi parti olduğunu saklamamıza da gerek yok; iktidardaki Adalet ve Kalkınma partisi.
Elbette Devletin resmi yayın kuruluşunun yayınlarında -hem sayısal olarak da üstün olduğu için- iktidardaki partiye daha fazla yer vermesi tabiidir. Ancak muhalefeti yok sayarak sadece Ak Parti ve onun temsil ettiği siyasi kesimi ekranlara getirmesi kabul edilemez. Mecliste bizi temsil eden bir siyasi irade olmadığı için bu yazıları yazmak zorunda kalıyoruz. Yani halk kendi muhalefetini yapıyor.
Bizimkisi sadece bir iddia olarak görülemez. İsteyenler TRT’nin yayınlarını izleyerek bunun doğru olup olmadığını öğrenebilirler.
Burada öncelikle iki konu var. Kim söylerse söylesin bu önemli bir iddia. Hükümet ile TRT anlaşmışlar. Ama bu ülkenin bağımsız mahkemeleri var. Yani suç duyurusunda bulunacaksınız. Bizden topladığı vergilerle bir partinin reklâmını yapamaz. Devletin resmi yayın organıysa bir siyasi partiye açık destek veremez; tarafsız yayın yapmak zorundadır.
Meclisteki partilerin bu konunun üzerine yeterince gitmiyor olmaları bizi ilgilendirmez. Zaten halk olarak mecliste herhangi bir parti tarafından temsil edilmediğimizi düşünüyoruz. TRT Ak Parti’nin kanalı ise parasını da Ak Parti versin. Anadolu’da insanlar bu konuyu bilmeyebilirler. Devletin kanalı diye sempati duyuyorlardır. TRT hakkında suç duyurusunda bulunulmasa bile savcılık bu konudaki şikâyetleri ihbar kabul etmeli ve TRT hakkında inceleme başlatıp iddialar doğru ise gerekirse TRT Kurumu kapatılmalıdır. Eğer mahkemeler de Ak Partinin hizmetindilerse bizlerin Allah’tan başka kimsemiz kalmamış demektir. Yani bütün yurtta Gezi Parkı eylemleri yeniden başlayabilir.