Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '15

 
Kategori
Blog
 

TRT'nin canlı yayınında kitabımı tanıttım.

TRT'nin canlı yayınında kitabımı tanıttım.
 

 

 

BARTIN DAKİ SERENOMİDE VALİ İSA KÜÇÜK,  ( BENİM SAĞIMDAKİ ) O KONUŞMASINI YAPARKEN: " BU ŞEHİR, 60 YIL ÖNCE KAYBETTİĞİ ÇOCUĞUNU BULDU" DEDİ...

         Aranmak güzel  şey. ”Sizi şöyyyyle alalım” deyip de “ eee anlat bakalım nasıl gidiyor” demelerini beklemek de güzel şey. Tanımadığınız bir insan, tanıdık bir yerden sesleniyor  “Sizinle sohbet edeceğiz” diyor. Kitabın ismini de söylüyor üstelik. Saat de veriyor “ Saat 23,05 de diyor ve ekliyor, biraz daha erken gelin. Kitabınızdan da getirin diye sıkı sıkı tembih ediyor.

         Ben ilk önce, “Allah Allah diyorum. Bir resim  sergisine mi davet edildim, kitap sergisine mi ki, kitabından da bir numune getiirilsin isteniyor.. İlkten böyle algıladım.. Sonra da düşünüyorum “ Yahu gecenin yarısı sergi mi olurmuş. Soruyorum karşımdaki bayana konu nedir? Bu saatten sonra bu ne iş? Diyorum. Gülümsüyor Nalan Kolağası, hissediyorum.. “ TRT  Kent Radyo” diyor. O zaman anlıyorum ki, bir tanıtıma davetliyim. Hımmmm, yapıyorum. Kitabımın tanıtımı olacak.

         Kitabımızla gittik. Daha doğrusu arabaları götürdü kapıya kadar. Bürolarına girdim. Baktım bir bayan. "Hoş geldiniz" dedi.  İlgilendi kitabımla. Sonra da, bilgisayardan bir şeyler bulup bulup bana gösterdi, teyit ettirdi bana.

         İçimden diyordum ki, prodüktörüm Nalan Kolağası'nın yardımcısı, yayına hazırlıyor beni dedim. Ve ekledim “ Ne kadar da can alıcı noktalara parmak basıyor. Yardımcısı bu kadar ciddi ve bilgili ise, kendisi kim bilir ne kadar bilgilidir” diye düşünürken, saatler ilerliyor. Erken gelmişiz biraz. Sordum yardımcısına  Bayan Kolağası ne zaman gelecek diye. Bir başladı gülmeğe, bir başladı ki, durdurabilirseniz aşk olsun. Bu sefer ben bozuldum. “ İçimden “ Bu kadar gülecek ne var?” dedim. Meğersem  karşımdaki Kolağanın ta kendisiymiş. Beni getiren TRT şoföründen duymuştum Nalan Hanım daha sonra gelecek demişti. N’apayım, ben onun  yalancısıydım. Ve karşılıklı gülmeğe başladık. Anlayacağınız, sıcak bir ortam yarattık da,  programa yumuşak ve güleç yüzle geçiş yaptık. Programcılıkta bu tema, faydalıdır daima. iyi oldu bu gülüşme faslı anlayacağınız.

         Akıllı sorular sordu yönetmen prodüktör Nalan Kolağası. Cevapladım hepsini. Kitabımın birebir başımdan geçenlerin  özeti olduğunu söyledim. Bana kitaptan enteresan bulduğu yerleri okuttu. Enteresan  konular bunlar diyerek altını çizdi. Bir çırpıda kitabı kavradı. Programa “Acımadı ki “ kitabını da gündeme getirdim. 48 yazarın hikayelerinden oluşan kitabın gelirinin Soma’ya bağışlandığını bahsettim. Sema Öztürk’ü övdüm. Eşek eşeği ödünç kaşıdığı bir dünyada yaşıyoruz dedim. Cebinden masraflar ederek, karşılık da beklemeden bu işe önayak olduğunu, ve bu hafta içinde Foça’da Tarık Dursun K ile buluşacağımızı ifade ettim.

         Kitaptan enteresan bulduğu pasajların özetini bana anlattırdı yönetmenimiz. Hepsine cevap verdim. Bartın Valisi İsa Küçük’ün, Kitap Fuarında bana plaket verirken “ Bu şehir, 60 yıl önce kaybettiği çocuğunu buldu”  demişti. Onu da sıkıştırdım.. Beni işaret ettiği besbelliydi. Çocukluğum orada geçmişti ve hep Bartın’ı anlatıyordum kitabımda.

BARTIN VALİSİ İSA KÜÇÜK, KİTAP FUARINDAKİ KİTAP TANITIMINDA BANA PLAKET VERMİŞTİ.  BİR EDEBİYATÇI DOSTU OLARAK DAİMA YADEDİLECEKTİR KENDİSİ.

         Yönetmenim, ilgi ile dinledi beni. Ört ki Ölem”  isimli kitabımın ne manaya geldiğini sordu. Bunu herkes soruyordu zaten. Şöyle dedim “  Yakınma, kınama, şüphe duyma, endişelenme, kırgınlık ve güceniklilik ifade eder “ Ört ki, ölem ” Daima  da cümlenin sonunda yer alır bu kelime. Özetlersek, bu kelime, içine konulan kabın şeklini alan bir su gibidir. Akışkandır aynı zamanda. Veya bulunduğu yerin rengini alan bukalemun gibidir bu Ört ki ölem. Daha da özetlersek İnönü’nün o meşhur sözü gibidir “ "Hadi canım sende  “ manasına da gelir.

         Son olarak ulusal basın sonrası ne yaptığımı sordu yönetmenim. Milliyet Blog yazarıyım dedim. Başka dedi.  “İzmir Life” da da yazıyorum dedim.

        Yönetmenim tebessümü tatlı ve sesi fısıltılı, duyarlı ve derinden gelen ses tonuna sahip. Kendi çekiciliğine kapılıyorsunuz farkına varmadan. Sualleri içten ve fısıltılı. Ruh okşuyor. ve de tam mikrofonik.

         Hakkımda yazılanları bulup bukup çıkardı dikkatli yönetmenim. " Kıymetli dost Zeynel Kozanoğlu’nun kitabım için yaptığı değerli  söylemlerini ortaya koyduğu blog yazısını bulup çıkardı. Hımmm yapmaktan da geri kalmadı.

        Hayatta yaşarken bir “iz bırakmak gerek” diyorum. Anılmak güzel diyorum. Hayatın hep üstüne çıkmak gerek diye düşünüyorum. Hayatın yakasını tutup, silkeleye silkeleye hesap sora sora yaşamak, altta kalmamak diye düşünüyorum. Hayattan alacaklarımı günbegün çoğaldığını düşünüyor ve  elimiz yorulduğunda, öbür elimizle hayatın yakasını tutup bırakmamak lazım geldiğini düşünüyorum.

        Hayat için  “C’est la Vie” diyorum.

        Ardından da “Ört ki, ölem” diyorum.

 

 

NOT: RADYO PROGRAMINI DİNLEMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ  LİNK' İ  TIKLAYIN

https://www.youtube.com/attribution_link?a=bvzzlp2Kb7o&u=%2Fwatch%3Fv%3DJNz5DfgtefM%26feature%3Dshare

YÖNETMENİM NALAN KOLAĞASI VE BEN

NALAN KOLAĞASI TRT KENT RADYONUN  PRODÜKTÖRÜ, YÖNETMENİ.

YUKARIDAKİ KÜPÜR, FACEBOOK' TAKİ ETİKETLENMİŞ HALİM. YÖNETMENİMİZ SÜRPRİZ YAPMIŞ. BULMUŞ RESİMLERİMİ GOOGLE' DAN. ÖNCEDEN YAYININ OLACAĞI SAAT VE GÜNÜ TRT KENT RADYONUN YAYIN KANALLARINI AÇIKLIYOR. HERKESİ DAVET EDİYOR 99.1 FM BANDINA

 

YAYINA BAŞLAMADAN ÖNCE YÖNETMENİM VE BEN.

NALAN KOLAĞASI İŞİNİ BİLİYOR FAZLASI İLE. SÜRÜKLEYİCİ BİR  RUH HALİ VAR. BİR YAYINCI İÇİN ELZEM OLAN ATAK VE TEMPOLU

 

 

ÜSTTEKİ RESİMLERİ. YAYINCIMIZIN, BİTİŞİK STÜDYODAKİ ARKADAŞI ÇEKTİ. BASINCILAR, KONULARIN, OLAYLARIN KARELERİNDE, GENELLİKLE YER ALMAZLAR. HEP ARKA PLANDA KALMAK İSTERLER. BEN DE ONLARDAN BİRİYİM. GEL GÖR Kİ, İLK DEFA BU KADAR RESMİMİ, BEN DE BİR ARADA GÖRÜYORUM HAYATTA.. BEN BUNDAN SIKILIRDIM AMA, YÖNETİM BAŞKASININ ELLERİNDE. SİZLERİN DE HOŞGÖRÜSÜNE SIĞINIYORUM...ÖRT Kİ, ÖLEM !

 

 


https://www.youtube.com/attribution_link?a=bvzzlp2Kb7o&u=%2Fwatch%3Fv%3DJNz5DfgtefM%26feature%3Dshare

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..