TTM (Terim Tarikatının Müritleri) Yıl 2005.. Çok şey değişti ama bir şey hariç...!

Aşağıdaki  okuyacaklarınız bir İmparator’un 8 sene evvel yaptıklarına ait. Fotoğrafta ki İmparator’u tanımışsınızdır diye düşünmekteyim. Sporun spordan çıkıp bir meydan muharebesine döndüğü o geceye ait. Hazımsızlığın, kavga ile bastırılıp, terörize edildiği günlere ait. O zamandan bu zamana Köprünün altından çok sular geçti, çok şey değişti. Bir şey hariç….

"Terim Tarikatının Müritleri"Şükür Türbesi’ne bağladığınız gol çaputları boğazın serin sularında dibe battı. Efsanevi kumandan İnönü'nün adının verildiği bu stadyumda umutlar bir başka bahara havale edildi. Çiftçi Terim, jöleli saçlarıyla cebinden çıkardığı küflü tohumlarla zafer meyvesi ekmeye kalkmış ama nadasa bırakılan Türk Spor Beyni, zafer yerine hasar almıştır yine. Bu travmayı geçiştirecek reçeteyi aramak da kahraman Terim Tarikatı'nın Mürit'lerine kalıyor artık.

Ya Tümer, galibiyet golünü atan bir ordu komutanı gibi sahada kalıp alkışları o harika sol ayağında toplamayı seçmek varken, misketi çalınmış şımarık ilk okul bebeleri gibi oyun bozancılık yaparak, devrik Vahdettin gibi savaştan kaçmanın ne anlamı vardı?!

Şimdi moda Ukrayna'yı yenersek,Yunanistan yenilirse… halamın malafatı olsa amcam olurdu storysi. Ümit Özat'ı oynatıyor, Şükür'ü oynatmıyor diye sarı kırmızılı çarmıha gerilen Ersun Yenal kusura bakma. Biz ayda 100bin ytl lik fiyaskolara alışığız. Sen bize ucuz geldin, biz daha pahalı, daha karizmatik ve daha ıslak saçlı jönlere alışığız. O yüzden üstüne alınma!...

Adam dahi, Almanya'da leblebi gibi gol atan bir Altıntop'u dururken, yosunlaşmış mazisinde hala kendine bir pusula arayan eski sınıfının haylaz çocuğuna torpil yapabiliyor. Adam dahi, gözleri görmeyen Metin Şentürk'ün atabileceği bir golü 7,32 lik kaleye sokamayan bu adama hala Şükretmesi, dahilik değil de nedir!!!...

Yan etkisi kısırlık olan,bir baş ağrısı hapıdır TERİM.

05.09.2005

_______________________________  

Bu akşam ne olur diye düşünmek, boşa çekilmiş kürekler gibi yorar bizi. Jöleli kahraman, im"para"tor,çatık kaşlarının altından Kadir İnanır vari bir iki bakış atar kameralarımıza. Yenmenin aslında pek de o kadar önemli olmadığı bir süreçte, bizim ki kendi mağlup edilmiş duygularının galibiymiş gibi, yine sıyrılır sonuçtan. Ve para sayma makinesi çalışır bir işsiz! için ayda 100bin ytl saymaya. "Hedef 2006 değildi zaten"masalı sürülür boyalı basın baronları sayesinde halkımıza. Hedef 2008 Avrupa Şampiyonası olur Terimseverlertarafından, bir den gündem değişir ve karanlıkta bir tıkırtı, hiç durmadan saymaya devam eder 100 bin yeni Türk Lirasını....

Ve mezarında Ersun, kahırlı bir gülücükle bakar arşa. Hey hat, nerdesin?...

Kral!!ımızın bu gün "dalya"günü. Hangi santrafor vardır ki, kaçırdığı goller "balya balya"iken böylesi bir dalya içinde olabilir? Burası Türkiye burada "dalya"da olur, "balya"da olur ve bunlara sus kalan "salya"lı ağızlar dahi  olabilir. Bu kadar salyası olanın neden "dalya"sı olmasın ki? Balya balya, paralar size, dalya dalya umutlar bize…!

Dağ başında şarjı çoktan bitmiş bir cep telefonudur TERİM.

07.09.2005

----------------------------------------

Daha futbol topu bir takımın ayağınadeğmeden, ceza sahasındaelinedeğiyorsa nasıl bir gece beklersiniz kaderden? Ne umarsınız gecenin bittiği son dakikada?...

İlk maçtaki günahlarını hakemlere yıkmaya çalışan bir koca im"para"torungöğüs bağır açık, mafya babası edalarında basın toplantısını izlediğinizde. Aslında o ekranda ne kadar küçük olduğunu görürsünüz. Asker arkadaşlarıyla buraya kadar, gerçi Şükür Bey'in yaşı mahkeme kanalıyla küçültülüp tekrar ve ilelebet milli takımda oynatılır hale getirilecektir ama bu büyük im"para"tor, şimdi kendine yeni tutungaçlaredinmiştir bile. Nuri Şahin reklamında kendine pay çıkarmaya çalışan bu işsiz im"para"torun  çığlıkları, gece ekranlarımızdan odalarımıza konuk oldu. Nerede o eski vakur adam, nerede bu ağlak sunumlu devrik imparator ?

Hayal satan bu adam, hayallerimizi ayda 100bin ytl'ye haraç mezat satmıştır. Kendi vadeli hesapları dolup taşarken, bizim Almanya hesaplarımız, hareketsizlikten kapatılmıştır! Ama yine müritleri faturayı Ersun Yenal'a yıkmasını bileceklerdir, bu hep böyle olmuştur ve olacaktır. Geçmişin sanal apoletli hükümdarları, imparatorları artık bu futbol savaşında, kendini yenileyememenin, geri kalmanın, geçmişle böbürlene böbürlene bir yere gelinemeyeceğinin bedelini ödemelidirler.

Kazandığı paranın yarısını bu ülkeye vergi diye veren bir vatandaş olarak, faturalarını zamanında ödeyen, kredi kart borcu bulunmayan bir vatandaş olarak, bunu istemeye hakkım var benim; Terim plastik asker arkadaşlarını al ve çık git futbol hayatımdan.

Hedef zaten 2008, olmadı 2010!muş,  hadi ya!... Peki diğerlerinin günahı Kurtlar Vadisi dizisinde oynuyormuş gibi ekranlardan trip yapmamaları mıydı? Hatasız antrenör olmaz ama bedelini ödemeyen antrenörde olmaz, adı sanı, tiribi ne olursa olsun. Hangi hazreti soydan gelmiştir ki bu zat, kimse tarafından eleştirilemez? Kim neden korkar? Nedir bu adamda ki ahkam, merak eden olmaz.

Golde Tolga'nın hatası malum ama ya rakibin gölgesinde horon tepmeye çalışan kaleci Volkan'a ne demeli. Kimse bu adama karşı karşıya kalındığında rakibe yatarak elle müdahale edilmesi gerektiğini söylemiyor mu? Emre denen şımarık, sahaya topa vurmak için mi yoksa rakibe tekme atmak için mi girmiş bilen yok. Şükür Bey eğer önünde iki kere seken topa yavaşça vurup gole çeviremiyorsa suçlu, ona güvenenler mi? Artık bu iş bitmiştir. Şükürlerin, Penbelerin, Özatların sürekli sakat kahramanların devri bitmiştir. Darısı Terim'in başına.

Bir tek isyankar vardı sahada mağlubiyete isyan eden, ilkel çağ savaşçısı gibi direnen bir adam, oda soyadından aldığı Şanla takımını sürüklemeye çalıştı. Attığın goller anasının ak sütü gibi helal olsun sana. Bu millet sana minnettar, Tunç'tan bir ay doğdu geceye ama Şükür! edemedik neticeye.

Bayır aşağı freni boşalmış bir damperli kamyondur Terim, yörüngesi çocuk parkı olan…

 17.11.2005