Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '15

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Tuhaf bir Telif Davası

Tuhaf bir Telif Davası
 

google


Bir haber:

“El Aleph Engordado, 2009’da, küçük ve bağımsız yayınevi Imprenta Argentina de Poesía tarafından. sadece 200 adet basıldı ve bu baskıların çoğu, Katchadjian’ın dostları ile yayınevinin tanıdıklarına dağıtıldı. Üstelik Katchadjian, kitaba yazdığı 1 Kasım 2008 tarihli bir notta, kitabının, Borges’in El Aleph adlı kısa hikâyesine eklemelerle yapılan ‘genişletilmiş’ bir deneme olduğunu da açık açık yazdı. Katchadjian, Borges’in 4 bin kelimelik El Aleph‘ini beş bin 600 kelime daha ekleyerek genişlettiğini, bu yüzden kitabına Şişmanlatılmış Alef (Elif) adını verdiğini de belirtti.”

http://www.taraf.com.tr/kultur-ve-sanat/borgesin-elifini-sismanlatti-basina-gelmedik-kalmadi/

Vakanın epeyi çeşitli yönleri var. Sırayla bakalım:

Yazarı kim ihbar etmiş?

Borges’in eşi.

Tam mülklülük (possessed) durumu.

Davanın sonucu ne olmuş?

Yazar, mahkum olmuş.

6 yıl hapse ve hacze.

Abartının ötesi bir ceza olmuş.

PEN (Uluslararası Yazarlar Birliği) ne yapmış?

Yaşayan yazarın tarafını tutmuş, ölü yazar Borges’in değil.

Yaptıkları, ellerinde tuzlukla hıyar aramak olmuş.

Tarafsız kalmalı ve arabuluculuk yolunu seçmeliydiler. Sonuçta, 2 yazarın ihtilafı sözkonusu. Ayrıca dava, içtihat yaratacak. Uzlaşma aranmalıydı.

Yapılan şu:

4 bin sözcüklük bir öyküye, 6 bin 500 sözcük daha eklemek.

Çıkarma ve değiştirme yapılıp yapılmadığı, haberde belirtilmemiş.

Lisedeyken, edebiyat öğretmenimiz bize bir metin verir, içine dolgu metin yazmamızı isterdi, sınav konusu olarak. Ancak, alıntı metni kimin yazdığını bilmiyorum. Yazarlığım öyle başlamıştı, onu biliyorum.

Bildiğim, bir eserden bin sözcüğe kadar alıntı yapmanın çalıntı / intihal sayılmadığı. Bu da, bir içtihat sonuçta. Bin yerine, iki bin de olabilirdi.

Bana yapılsa ne yapardım?

Bana yapıldı zaten ve hiçbirşey yapmadım.

Adamın biri, biri benimki olmak üzere, internetten 2 metni çalıntılayıp, birleştirip, altına kendi imzasını atmış.

Metnimin çalınabilir değerde bulunmasını makul buldum.

Metinlerimin altında benim imzam olmayınca, daha çok kabul edilebilir duruma geldiklerini biliyorum.

Korsan Parti’cilerin telifsizlik önermelerine karşı savım şu:

Sen yaparsan, sana da yaparlar. Örneğin, e-postalarını izinsiz yayınlarlar.

Bunun aynen yaşadığım ve üstüne duble infial gösterildiği için biliyorum.

Seyyar sahhaf olduğum için, hep başka yazarların eserlerinden para kazandım.

Kendim de yazarım ve hepi topu 2 kere telif alabildim, 30 küsur yılda. 1 kere de paramın üzerine yatıldı.

Ölünce, tüm eserlerimi internete bedavaya koyacağım. Şu an için bile, internette 50 bedava e-kitabım kayıtlı. 250 kitap yazmış ve muhtemelen 250 tane daha yazacak konumdayım.

Dönelim Borges’e:

Borges’in kendisi de apartıcı bir yazardı.

Eğer onu doğru okuduysam, eserinin apartılmasını da ironiyle karşılardı.

Tabii, haberde eserin edebi değerinden hiç söz edilmemiş.

Ben buna ‘metin alaşımlama’ diyorum. Çok daha kısa olarak, ‘100-200’ sözcükle kezlerce yaptım. Hem başkalarının metinleriyle kendi metinlerimi alaşımladım, hem de kendi eserlerimle kendi eserlerimi alaşımladım.

Burada, irdeleme alanım, edebiyat değil, dilbilim idi. Bir yazarın adıyla okuduğumuz metni, başka bir açıdan ve başka bir yazarın imzasıyla okuduğumuzda, durumun ve metnin epeyi farklı algılandığını biliyorum.

Sonuçta bu vaka, hukuk bölümüyle hiç ilgilenmeksizin, edebi ve meta-edebi olarak bana epeyi şey öğretti şimdiden ve daha da öğretir gibi.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..