Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tüketicinin korunması hakkında kanun kimi korur, kimi korumaz?

Tüketicinin korunması hakkında kanun kimi korur, kimi korumaz?
 

08 Mart 1995 tarihinde yürürlüğe giren ‘Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’ ülkemiz için bir ‘devrim’ niteliği taşıyordu.

Kanun’un kabulü üzerinden geçen 17 yıllık süreçte hem ‘Türk üreticisi/satıcısı’ hem de ‘Türk tüketicisi’ karşılıklı büyük deneyimler yaşadılar, birbirlerini daha iyi anlamaya başladılar.

Fakat ‘alış-verişte’ ‘uyanık’ ve ‘kurnaz’ olmak; hem ‘üretici/satıcı’ hem de ‘tüketici’ kültüründe kronikleşmiş bir ‘sosyal davranış tarzı’ olup; ‘kuşaktan’ ‘kuşağa’ geçmektedir.

Hele ‘domestik pazar’da(iç piyasa) ‘pazarlık yapmak’ ‘alış-verişin’ ‘olmazsa olmazıdır.’

Geçen ay İzmir’de Bursa Kumaş Pazarı’nın önünden geçerken, gördüğüm ilan üzerine aracımı zor bulabildiğim bir yere park ettim, doğruca mağazaya yöneldim, içeri girdim.

İçerisi tüketicinin kendini rahat hissettiği, tam bir ‘halk tipi’ mağaza idi. Mağazaya girmemin nedeni, fiyatların toptan fiyat düzeyinde ve dikiş için ücret alınmıyor olmasıydı.

Cazip fiyatlar karşısında dayanamayıp; hazır gelmişken evimin perdelerini de yıllarca kullanıldığı için yenilemek gereksinimi duymuştum. Bunun üzere ‘perdelik’ ve ‘model’ seçimi yapması için eşimi mağazaya çağırdım.

Eşimle birlikte ‘perdelik’ ve ‘model’ seçimini yaptıktan sonra ölçüleri de mağazaya teslim ettik. Kurban Bayramı Arifesinde işlerinin oldukça yoğun olmasına karşın; ‘mağaza yöneticisi’ Bayram’a mutlaka yetiştireceği konusunda ‘söz verdi.’

Arife günü perdelerimizi büyük bir coşku içinde eşimle birlikte teslim aldık. Bayram’da dostlarımıza ‘örgü modelli,’ ‘ Vakko desenli’ yeni perdelerimizle ‘hava’ atmayı hesaplıyorduk.

Fakat ‘evdeki hesap çarşıya uymadı.’ ‘Hevesimiz kursağımızda kaldı.’

Eşim, oldukça ‘titiz’ ve ‘dikişten’ anladığı için perdeleri takar takmaz iki hatayı tespit etti.

Başladı söylenmeye; hemen indirin bu perdeleri!..

Emir büyük yerden, hemen perdeleri indirdik!..

Perdelerimiz pencerelerimizde ‘arz-ı endam’ etmediği için dostlarımıza ‘hava atmak’ fırsatını kaçırmanın burukluğunu tüm Bayram boyunca yaşadık.

Çünkü eşim bana perdelerin 5 cm. kısa ve pli dikişlerinin eşit olmadığını gösterdi.

Hemen Bursa Kumaş Pazarı’na yöneldik, mağaza yöneticisine sorunlarımızı aktardık.

Mağaza yöneticisi, uzun yılların verdiği deneyim ile perdeleri inceledikten sonra ‘sorunu’ gidereceğini söyledi.

Mağaza Yöneticisi perdeleri pazartesi günü teslim edeceğini ifade etti.

Biz de inandık.

Pazartesi günü perdeleri teslim aldığımızda beklemediğimiz bir sürpriz ile karşılaştık.

Eşim tarafından bu kez perdelerin 5cm. uzatılması gerekirken; aksine 15 cm. kısaltılmış ve plilere de hiçbir işlem yapılmadığı tespit edilmiştir.

Bu durumda, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Madde 4.(Değişik: 06/03/2003- 4822/4 md.) kullanım amacı bakımından tüketicinin ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran maddi eksiklikler içeren ‘perdeler’ ‘ayıplı mal’ olarak kabul edilir.

Böylece, 4077 Sayılı Kanun uyarınca, Satıcı olarak Bursa Kumaş Pazarı’nın ‘ayıplı malı’ ‘ayıpsız malla’ değiştirmesi ile işlem tanımlanmıştır.

Diğer yandan, 22 Kasım 2012 tarihi itibariyle Flogart Marka’ ayakkabısını satın alalı 2(iki) yıl olduğunu açıklayan ‘tüketici’ tam bir ‘köylü kurnazı’ tavrı ile ‘topuğu kopmak’ üzeri iken ‘üretici firmadan’ ayakkabının ‘yenisi’ ile ‘değişimini’ veya ‘parasının iade’ edilmesini talep ediyor.

‘Alış-verişte’ nasıl ‘tüketiciyi yanıltma’ veya ‘aldatma’ yaşanıyorsa; bu tür bir ‘sosyal tavır’ da ‘üreticiyi/satıcıyı yanıltma veya ‘aldatma’ olarak tanımlanabilir.

‘Adı geçen tüketici’ elinin tersiyle tüm ‘etik değerleri’ bir kenara itip Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Madde 6. uyarınca verilen 2(iki) yıllık garanti süresinin geçmiş olmasına karşın, ‘faturasını’ dahi ‘ibraz’ edemediği ayakkabılar için ‘üretici/satıcı’ firmayı Milliyet Blog Web Sitesi’nde ‘afişe’ etmiştir.

Öncelikle Tüketici Hakem Heyeti’ne bir ‘dilekçe’ bırakma zahmetinde dahi bulunmamıştır.

İşte bu ‘adı geçen tüketici’ mi korunacaktır?

Yoksa ‘üretici/satıcı firma ‘ticari kredisinin’ ‘küçük düşürülmesi’ nedeniyle ‘yasal’ yola mı başvuracaktır?

   

 

 

 

                    

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..