Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '08

 
Kategori
Siyaset
 

Türban ve başörtüsü sorunu

Yaklaşık on gündür alevlenen ama mazisi çok daha eskilere dayanan üniversitelerde türban ve başörtüsü sorunu hakkında düşüncelerimi yazmak istiyorum.

Konu başlığımızı tekrarlayalım. Üniversitelerde türban ve başörtüsü sorunu.
Tarafları belirleyelim.
1- Türban ve başörtüsü'nün yasak olmasını savunanlar (laik kesim diye tabir edilenler).
2- Türban ve başörtüsü'nün serbest olmasını savunanlar (islami kesim diye tabir edilenler).

Laik kesim tarafından türban konusuna getirilen eleştiriler o kadar yanlış, taraflı ve tutarsız ki...
Yaklaşık on gündür bu söylemleri dinliyorum ve çok üzülüyorum. Neden derseniz, bu eleştirileri yapanlar Türkiyenin en okumuş, en çağdaş, en entellektüel ve akademik insanları. Ben özellikle akademik kesimden gelen bu tip eleştirilerin daha tarafsız ve tutarlı olmasını beklerdim. Bu çevrelerin yaptıkları eleştiriler Türkiyenin geleceği açısından bana karanlık bir tablo çiziyor. Türkiyenin en üst düzey insanları kendi işlerine geldiği gibi eleştiri ve yorum yaparsa, yarınlarımıza nasıl güvenle bakacağız, nasıl ilerleyeceğiz ?

Gelelim konunun özüne ve özetine.
Sevgili dostlar, okurlar,
Sizlerle biraz soru cevap yapalım. Doğru yolu bulmanın en etkili yoludur. Tavsiye ederim.
Ben sorayım, siz cevap verin olur mu?

Soru: Konumuz nedir ? Üniversitelere türbanlı öğrenciler girmeli mi girmememeli mi? Sorun bu değil mi ?
Cevap: Evet.

Soru: O zaman neden farklı bir konu olan türban takmanın doğru ya da yanlış olduğunu tartışıyoruz ?
Cevap: .......... (bence verilecek bir cevap yok)
Evet bu sorunun cevabını lütfen tarafsız bir şekilde düşünün. Türbanın takmanın doğru olup olmadığını, dinimiz gereğince gerekli olup olmadığını, gericilik ya da anti laiklik olup olmadığını başka bir platformda başka bir zaman tartışabiliriz. Ama konumuz bu değil ki!

Gördüğünüz gibi sorunumuz türban takılarak girilmeli mi girilmemeli mi? Ama laik kesim bunu tartışmak yerine türban takmanın yanlışlarını, kadın haklarına olan zararını ve gericilik olduğunu tartışıyor.
Varsayalım( Sayın Başbakanın deyimiyle velev ki) yapılan eleştirilerin hepsi doğru olsun. Burada laik kesimin düştüğü bir yanlış daha var. Velev ki'nin kelime manası varsayalım demek. Bunu söyleyen kişinin bunun doğru olduğunu kabul etmesi manasına gelmez. Sadece her türlü ihtimali göz önüne alarak olası sonuçları değerlendirebilmek için söylenir. Eğer tarafsız bir biçimde düşünürseniz bu kelimenin gerçek anlamının bu olduğunu sizde kabul edersiniz. Sayın Başbakan velev ki ile başlayan cümlesinde türbanın siyasi bir simge olduğunu kabul etmemiştir. Siyasi simge olsa bile sonucu şu olur demiştir. Eğer bu ince ayrımı yapmıyorsanız tek taraflı davranıyorsunuz demektir.
Konumuza dönersek türban takmanın yanlış olduğunu ve gericilik olduğunu varsaydık (uzun uzun tartışılacak bir konu ama konumuz şuan bu değil).

Soru: Siz gerici olduğunu şöyleyen birinin okuma hakkını engellemenin doğru olduğunu mu savunuyorsunuz ?
Cevabınızı bekliyorum: .............
Cevabınız evet ise, zaten sizinle tartışacak bir şeyim yok. Ayrı dünyaların insanlarıyız.

Laik kesimin eleştirileri arasında yer alan , "türbanlılar üniversiteye girerse herkesin başını bağlatmak için baskı yapacaklar" eleştirisine gelirsek.
Soru: Şuan üniversitelerde türban takan ama peruk ile giren öğrenciler yok mu?
Cevap : Var.
Soru: Onlar şuan okuyan diğer öğrencilere baskı yapıyor mu ? Basında hiç böyle bir haber gördünüz mü ?
Cevap : Hayır , ama sayıları az. Sayıları artarsa o zaman yaparlar.
İşte itiraf ettiniz.
O kadar çok insanın öğrenim hakkını engelliyorsunuz ki bu durumu hiç bir şekilde savunma hakkınız yok. Bu insanlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve yasal hiç bir suç işlemişler.
Soruyorum size: Bu kadar çok insanın eğitim öğrenim hakkını engelleme hakkınız var mı?
Cevap: ........
Sizden cevap bekliyorum.

Dışarıda türban takan öğrencilerin çoğu şu an zaten yüksek öğrenim hakkından yararlanıyor, ya başını açıyor ya da peruk takıyor diyenlerdenseniz;
O zaman soruyorum. Şu anda üniversitelerde başı açık olan öğrenciler üzerinde bir baskı var mı?
Cevap: Hayır, baskı yok.
Soru: Başına peruk takan veya başını açmak zorunda olan öğrenciler bu yasak kalkınca, başlarını örtünce ne değişecek? Başlarını örtünce daha önce size baskı uygulamayan öğrenciler bu sefer size baskı mı uygulayacaklar ? İnsanın kafasının içindeki ne ise odur. Başında peruk varken de aynı düşünür ve davranır , başı kapalı iken de. Zaten herkes kimin kim olduğunu biliyor. Kimin başı açık, kimin başında peruk var veya dışarıda türban takan kişi biliyor. Gruplaşma varsa zaten var.
Peki şuanki duruma göre ne değişecek?
Cevap: .............

Sevgili dostlar, eğer elinize vicdanınıza koyarsanız laik kesimin yaptığı eleştirilerin çoğunun taraflı ve yanlış olduğunu görürsünüz. Bırakın girsin kızlarımız Üniversitelere. Rahatça okusunlar. Koskoca Türkiye Cumhuriyetinin üniversitelerde düzeni sağlayacak gücü yok mu? Onlar da insan, okumaya hakları yok mu?

Cevap: ..........

Bir şöyle diyenler var.
Kural böyle, eğer okumak istiyorsa başlarını açsınlar o zaman...
Bunu söyleyenler, türban takan kızların türbanı hangi amaçla taktığını ve türbanını çıkarınca neler hissettiğini bilmeyen ya da bilmek istemeyen insanlar. Türban takan bir kızın türbansız bir şekilde toplum içine çıkması ve birilerinin ona bunu zorla dayatması karşısındaki hislerini örneklemek ya da anlatabilmek çok ama çok zor. Ancak gerçekten bir kızın neden tesettüre girdiğini bilen biri bunları anlayabilir.

Belki bu okuduklarınızdan etkilendiniz, biraz daha tarafsız düşünmeye başladınız? Belki de etkilenmediniz.
Etkilenmeniz için son bir şey söyleyeyim. Diyorsunuz ki türban bir özgürlük simgesi olamaz.
Ben de diyorum ki;
Kimse türbanın özgürlük simgesi olduğunu iddia etmiyor ki...
Okuma özgürlüğünden bahsediyoruz.

Konumuz simgelerin özgürlük simgesi olup olmadığı değil...
Simge sahiplerinin okuma özgürlüğü...

Laik kesim işine gelmediği için bu ayrımı yapmıyor.

Benim laik kesimin yaptığı eleştiriler ile ilgili daha uzun uzun yazılarım olacak. Bu konuyu dağıtmamak için şimdilik ayrıntılara girmiyorum. Ama başlıklarını yazayım.
Laik kesimin savundukları:
1- Türban anayasaya aykırı.
2- Başörtüsü değil, türban.
3- Yoksulluk, işsizlik varken, neden türban?
4- Aileleri tarafından zorla türban taktırılan kızların türban yasağı ile kurtarılması.
5- Diğer siyasi partiler ve toplumun diğer kesimleri ile uzlaşma yapılmadı.

Yukarıdaki başlıklar ile ilgili düşüncelerimi vakit buldukça yazacağım.

Sağlıklı ve mutlu kalın...

 
Toplam blog
: 3
: 458
Kayıt tarihi
: 14.02.08
 
 

1968 İstanbul doğumluyum. Yıldız Üniversitesi Makina Mühendisliği okudum. Bilişim sektöründe çalışma..