Türk bayraklı mitingler veya bayrağa sığınanlar

Bugünlerde bayraklı mitingler çoğalmaya başladı. Bayrağını eline alan miting alanına koşuyor. Meğer ay yıldızlı bayrağımızı, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözünü ne kadar seviyormuşuz.

Ülkemizin içinde bulunduğu tehlikeleri savuşturmak için bayrak altında toplanmak, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” öz deyişini söylemek, “Ayına, yıldızına kurban olmak, alanlarda Türkiye’m türküsünü dinlemek.. Sanırım herkesin gönlünden geçen Türkiye bu olmalı… Sizi bilmem ama bence gerçek Türkiye bu olmalı. Herkes bu görüntüden mutluluk duymalıdır.

Bayrağımız birlik ve beraberliğimizin sembolüdür. Bayrak altında toplananlar, ülkemizin insanlarını bölücü, kamplaştırıcı bir tavır içinde olmamalıdır. O bayrağın altında bölücü sözler söylenmemelidir. Tandoğan ile başlayan ve halen devam eden mitinglerle, toplu konut için yapılan Erzurum mitingini karşılaştıralım; ikisi de bayraklı. İkisi de bana göre politik. Her ikisi de sanki birkaç ay önceki sözlerini tekzip edercesine, “Ne mutlu Türk’üm diyene!” diyorlar. Keşke her zaman böyle olsak. Seçimden seçime Türklüğümüz aklımıza gelmese. Daha düne kadar bu sözleri söyleyenleri ırkçılıkla suçlayan her iki kesim de bugünlerde katıksız Türk milliyetçisi kesildiler. Gerçekleri görüp hidayete mi erdiler? Neden olmasın belki yanıldıklarının farkına vardılar. Yıllar yılı başka ideolojilerin boyunduruğundan kurtulamamışlardı. Gerçekleri ancak görebildiler. Allah akıl fikir vermiş. Gerçekleri görmüş olabilirler.

Buraya bir nokta koyup gelelim işin başka açıdan görünüşüne; Her iki grubun destekçisi görünümündeki yazılı ve görsel basını iyi incelemek gerekir. Her iki grubun destekçisi basın, birbirlerini gerçekte bayrak altında olmadıkları ile suçluyorlar. Manşetlerine göz atın “Vatandaş bayrak açtı”, “Meydanı kullanmak için bayrağı kullanıyorlar”. Böylece bayrak açmayı tehlike olarak görüyorlar. Her fırsatta sayfalarında Türk Milletini küçük düşürücü yazarların yazılarına yer veren bir gazetenin bayrak altında yürüyen herkesi toptan suçlaması ne kadar doğrudur? Yine sayfalarında her türlü bölücü sözlerin yer aldığı başka bir gazetenin bayrak altında bulunan herkesi “Atatürkçü laik değil” demeye ne kadar hakkı vardır?

Siz bunlara aldırmayın. İki yüzlüler bizim hangi değerlerimizi kullanırlarsa kullansınlar, halkımız gerçekleri çok iyi biliyor. İki yüzlüler ve riyakarlar mutlaka saf dışı kalacaktır. Biz Türk’üz ve Türk kalmaya devam edeceğiz. Müslümanız ve Müslüman kalmaya devam edeceğiz. Atatürkçüyüz ve Atatürkçü kalmaya devam edeceğiz. Bize kimse inanmadıkları bu değerlerimizi öne sürerek suçlamada bulunamaz. Sanki bir insan hem Türk, hem Müslüman, hem de çağdaş olamaz diye bir kural mı var?

Basının olayları yansıtmadaki hatalarından birisi de iki kutuplu seçim propagandasına alet olmasıdır..Türkiye’de sadece AKP ve CHP mi var? Sahtekarlar, insanların iradelerine ipotek koyanlar AB ve ABD’den beslenip insanların duygularını sömürerek halkı kandıranlar er geç pes edecekler. Büyük Türk milleti bütün özellikleriyle bir arada yaşamaya devam edecek.Bir arada yaşamamızı gerektiren değerler, Türk çocuklarına mutlaka kazandırılacak. Onların, çağdaşlık adına ya da inançlarını dinimizin gereği yaşamaları için başkalarına ihtiyacı yok. Türk milletinin çağdaş olduğundan ve İslam dinini yaşadığından kimsenin şüphesi olmasın.

Üst kimlik olarak Türklüğü kabul etmeyenler, Türk Bayrağını üzerlerine alarak kabul etmiş gibi görünüyorlar. İslam deyince tüyleri diken diken olanlar, partilerinde din adamlarından aday gösteriyorlar. Umarız göründükleri gibi olurlar. Ama biz yine de bayrağın altındakilere dikkat edelim. Bir kez daha bizi aldatmasınlar.