TÜRK DÜNYASI ÇOCUKLARI

Ne kadar da hızlı küçüldü Dünya. At sırtında ve yaya, asırlarca yol giderek göç edilen ata yurtlarımıza daha çabuk ve daha kolay dönebiliyoruz. Gitmesek dahi yanı başımızdaymış gibi hissedebiliyoruz artık.

Türkiye, Avrupa’ya bakan yönünü hiç çevirmedi, çevirmemeli de. Türkiye, İslam dünyası ile bir bütündür ve bu kültürden vazgeçemez. Hele de Türk dünyası ile kopuş asla düşünülemez.

Milletimizin; Asya Hun İmparatorluğu ve Avrupa Hun Devleti’nden, Göktürk Devleti ve Uygurlar’dan bugüne kadar farklı coğrafyalarda ve farklı adlarla devlet kimliği ile varlığını koruyageldiği süre içinde, dünyanın çok geniş bir bölümünde iz bıraktığı herkesin malumudur.

Günümüzde öncü durumda olan ülkemiz, Türk dünyası için büyük sorumluluk taşımaktadır. Dünyanın her yerinde olmak durumundadır. Avrupa ile Asya ile ve dahi bütün kıtalarla iş birliklerini geliştirmek zorundadır. Hâl böyle iken, hele de Türk dünyası ile çok daha farklı düzeylerde temasları artırıp, bu temasları daha güçlü hâle getirmesi gereken ülkenin adıdır Türkiye…

Bu temasların devletler düzeyinde diplomatik ve resmî iş birlikleri biçiminde olduğu gibi akademik ve sivil toplum kuruluşu (STK) düzeyinde de yaygınlaştırılıp çoğaltılması gerekir. Türk Dünyası Çocuk Vakfı (TDÇV) bu bağlamda güzel ve örnek çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarından biridir.

TDÇV öncülüğünde, çocuklara yönelik olarak yürütülen bilim ve kültür içerikli etkinlikler, geçtiğimiz yıl yurt dışına taşındı.

İlk etkinlik, Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkentliği esnasında uygulamaya geçirilip hazırlıkları yapılmış ve 2014 yılı içinde Eskişehir’de gerçekleştirilmiş. O dönem Eskişehir valisi olan Güngör Azim Tuna’nın vizyonu, özel ilgi ve gayretiyle devam ettirilerek ikincisi 2015 yılında yine aynı şehirde düzenlenmiş. Etkinliklerin üçüncüsü ise görev yeri değişen valinin öncülüğünde, Şanlıurfa’nın ev sahipliğinde oldukça geniş bir katılımla 2016 yılında tertip edilmiş ve gelenekselleşen bir hâle gelmiştir. Bu programa 1.200 civarında başvuru olduğu ve seçilen projelerin sergilendiği göz önüne alındığında görünürlüğünün o sene daha da arttığı anlaşılmaktadır.

Böylesine başarılı çalışmaları ile fark edilen, uzun süre aktif kamu görevlerinde bulunan ve devam eden sene 2017 yılında merkez valiliğine atandıktan sonra TDÇV Başkanı Vali Güngör Azim Tuna’nın öncülüğünde, çeşitli kurum ve kuruluşların iş birliğiyle devam ettirilen etkinlikler; Ankara Valiliğinin himayesinde, Altındağ Belediyesi ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) iş birliği ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği (TDBB) gibi kuruluşların desteğiyle “4. Uluslararası Türk Dünyası Bilim ve Kültür Şenliği” adı altında 5-7 Mart 2020 tarihlerinde Ankara’da düzenlenmiştir. Altındağ Kapalı Spor Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte 21 farklı ülkeden 90 civarında proje sergilenmesine fırsat tanındı. Etkinliğe diplomatik, akademik, bürokratik, STK, kamu ve özel sektör çevreleri ile halkın katılımı üç gün devam etti. Öteden beri bu etkinliklerde etkin çaba gösteren Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği Başkanı Doç. Dr. İbrahim Erdoğan’ın teması ve davetleri üzerine, TÜBİTAK ve Türk Patent Enstitüsü çalışanları ile bazı öğretim üyelerinden oluşturulan Değerlendirme Jürisinde ben de görev aldım. Ülkemizin, Türk dünyasının ve insanlığın geleceğine şekil verecek gençlerin yetiştirilmesine önemli katkılar verecek olan bu tür etkinliklerin çok önemli olduğuna inanıyorum. Bu etkinliklerle; çocukları proje tabanlı çalışmalara özendirmek, Türk dünyası çocuklarını tanıştırmak ve kaynaştırmak, çocukların iş birliğinin güçlendirilmesi yönünde erken yaşta adım atmalarına zemin sunmak ve öğrencileri yeni icatlar yapmaya yönlendirmek ve teşvik etmek açısından önemli bir boşluğun doldurulmasına katkı verilmektedir.

TDÇV Başkanı Vali Güngör Azim Tuna, “5. Türk Dünyası Bilim ve Kültür Şenliği” için davet ettiğinde hiç tereddütsüz kabul ettim, heyecan duydum ve çok mutlu oldum. Çünkü bu kez etkinlik Özbekistan’da gerçekleştirilecekti. Taşkent’te 23-25 Kasım 2021 tarihlerinde gerçekleştirilecek etkinlikte jüri başkanlığı yapmak ve etkinlik vesilesiyle tertip edilen program kapsamında gerçekleştirilecek ziyaretlerde Türkiye heyetinde yer almak, bu yolla Özbekistan’ı daha yakından tanımak benim için çok değerliydi.

Özbekistan Yenilikçi Kalkınma Bakanlığı Teknoparkında düzenlenen şenliğin açılış programında ve son gün düzenlenen kapanış programında Türkiye’den ve Özbekistan’dan üst düzey yöneticilerin yanı sıra diplomat, akademisyen ve bürokratların da katılımıyla heyecanlı bir atmosfer oluştu. Şenliğin aynı yerde düzenlenen “Uluslararası Yenilikçi Fikirler Haftası (InnoWeek-2021)" programı ile birleştirilmiş olması da ayrı bir sinerji kaynağı olmuştur.

Özbekistan, Türkiye ve Azerbaycan başta olmak üzere 10 farklı ülkeden 40 civarında projenin sergilenmesinin uygun bulunduğu etkinlikte, sergilenen projelerin sahiplerine madalya verildi ve öğretmenlerine belge takdim edildi. Her birisinin özgün yanlarının ön plana çıkartılmasına dönük değerlendirmeler sonrasında, projelerden yüksek beğeni gören 6’sına; Özbekistan’dan Canangir Ramazanov’a “Garson Robot Projesi” için birincilik ve Türkiye’den Helin Seçil Demirtaş’a “Akıllı Trafik Yönetimi” projesi için ikincilik derecesi sebebiyle “altın”, Azerbaycan’dan Ferid Huseyinoğlu’na “Dostu Düşmanı Tanıyan Gözlük” projesi için üçüncülük ve Melek Bilhe Mirzaiyev’e “Nemden Su Üretimi” projesi için dördüncülük derecesi sebebiyle “bronz”, Moldova-Gagavuzya’dan Diana Mitioglo’a “Meslek Seçimi” projesi için beşincilik ve Kazakistan’dan Abdullah Shamansutov’a “Araç Kontrol Çipi-Araç Sallama ve Yaklaşma Sinyali” projesi için altıncılık derecesi sebebiyle “gümüş” madalya verildi. Elbette bunlar sembolik değeri yüksek olan ödüllendirmelerdir. Asıl değerli olan şey o çocukların bir araya getirilmiş olmasıdır.

Türkiye’den katılan Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcısı Uğurhan Kuş, Bursa Milletvekili ve Türkiye-Özbekistan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Osman Mesten, Türkiye Cumhuriyeti Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar, TİKA Taşkent Koordinatörü Cemalettin Tüney ve TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak; projelerini sergileyen öğrencilerle yakından ilgilendiler. Bu ilgi çocuklar için olduğu kadar katılımcılar için de heyecan vericiydi diye düşünüyorum.

Özbekistan Yenilikçi Kalkınma Bakanı İbrahim Abdurahmanov, Özbekistan Yenilikçi Kalkınma Bakanlığı Yenilik ve Teknoloji Transferi Merkezi Direktörü Alimcan Toyçiyev ve diğer yetkililer de programa ilgi gösterdiler. Bütün yetkililerin; bu tür faaliyetlerin önemine vurgu yapmasını, destek olma noktasında hemfikir olmalarını, gelecek senelerde yeni şenliklerin Türkiye dışında farklı ülkelerde de devam ettirilmesini ortak vurgu olarak görüyorum.

Böylesi programların sağlıklı yürütülmesinde, kurum ve kuruluşların iş birliğinin yanı sıra pek çok insanın emeği yatar ve onlar da takdiri hak eder. Bunlardan Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu Özbekistan Koordinatörü Muazzam Ibrohimova ve ailesi ile ekip arkadaşları, katılımcılarla içtenlikle ve fedakârca ilgilendiler. Yine, koordinasyonda sürekli emek veren Doç. Dr. İbrahim Erdoğan, Zeki Demirtaş ve arkadaşlarının telaşlı gayretleri hâlen gözümün önündedir.

Medeniyetimizin ve kültürümüzün ruh köklerinin yeşerip can bulduğu diyarları gören her bir çocuk birkaç adım öndedir, değerlidir. Geleceğe şekil verecek olan o çocukları, Semerkant’ta Uluğ Bey ile buluşturmak ne güzel şey… Âlimler ve bilginler diyarı Özbekistan. Felsefe, tıp, matematik, astronomi, tarih, edebiyat, coğrafya alanlarında pek çok öncü çalışmaların ocağıdır oralar. Buhara ve Semerkant az biraz görebildiklerimiz. Özlenmeye değer ve gözümüzü arkada bırakan daha nice göremediklerimiz…

Şenliğin herkes için faydalı olduğunu, kazanan tarafın Türk dünyası olduğunu, TDÇV olarak her zaman çocukların yanında olacaklarını ve bu tür etkinlikleri destekleyeceklerini vurgulayan TDÇV Başkanı Vali Güngör Azim Tuna, ileride düzenlenecek yeni etkinliklerin daha da güzel olacağına değindi. Ben de öyle olacağına inanıyorum ve olmasını ümit ediyorum.

Türk dünyası çocuklarının yeteneklerini sergilemek için buluşma noktası hâline gelen bu tür etkinliklerin sürdürülmesi, içeriğinin zenginleştirilmesi, yeni iş birliklerinin kurulması, mevcut iş birliklerinin devamlılığının sağlanması ve daha güçlü hâle getirilmesi gerekir. İnsanlık adına, Türk dünyası çocukları için ne kadar gayret etsek yerindedir. Bu kutlu bir görevdir ve bu kutlu görevi yerine getirmek bizim için geçmişimize ödeyeceğimiz bir borçtur.