Türk gemileri Libya ile savaşmaya gidiyor

Hükümet ve Başbakan sürekli olarak ‘kardeş Libya halkı’ ile savaşmayacağını, onlara silah doğrultmayacağını söyleyip duruyor. Libya açıklarına gidecek olan gemiler Libya’ya silah girmesini engelleyecekmiş. Bunu çok masum bir görevmiş gibi söylüyor. Hükümet her zaman olduğu gibi şimdi de söylediği ve yaptığı taban tabana zıt bir tutum izliyor. 

Diyelim ki bir yerden Kaddafi için silah geldi. Türk gemilerinin görevi de –NATO çerçevesi içinde – silahın geçmesini engellemek. Şimdi nasıl olacak da gemiler Libya’ya silah doğrultmadan silahların geçmesini engelleyecek? Bu barış söylemleri tümüyle bir aldatmacadan ibarettir. Türk gemileri orada Fransa’nın, İngiltere’nin ve ABD’nin taşeronluğunu yapacak. Halkı korumak için yapıldığı söylenen müdahalede yine halk bombalanıyor. Amacın Libya petrollerini ele geçirmek olduğundan hiç kimsenin kuşkusu yok. 

Evet, Kaddafi bir diktatör ama Libya kendi sorununu kendisi çözmelidir. Türkiye bu işe bulaşmamalıdır. Irak savaşında mücadele ettik ve bulaşmamayı başardık. Hükümete yetki verecek olan tezkereye red oyu verilmişti. Bugün yine mecliste hükümete yetki verme oylaması yapılacak. Bu kez Libya’ya karşı. Üstelik bu kez ticari ilişkilerimiz Irak’la olandan daha fazla. Gemiler gidip yanındakiler savaşırlen seyirci kalamaz. Başbakan kendi partisinin milletvekillerini de kandırmaya çalışıyor. Uzun süre ne yapacağını Türkiye kamuoyundan gizledi. Şimdi yine bir oldu bitti ile karşı karşıyayız. Olması gereken şey yine meclisten red oyunun çıkması. Türkiye bindiği dalı kesecek mi? Libya bize ekmek kapısı olmaktan başka hiçbir şey yapmadı. Türkiye bindiği dalı kasecek mi, mazlum insanları bombalayacak mı, can kaybına uğrayacak mı göreceğiz. İşin aslı bu savaşa girmekle hem ahlak olarak hem maddi olarak çok kayba uğrayacağız. Bir hareketin çok uluslu olması haklı olduğu anlamına gelmez. Unutmayın ki Haçlı Seferleri de çok uluslu bir hareketti. 

İlkemiz çok açık: Yurtta barış, dünyada barış. bunu unutmayalım ve aklımızdan çıkarmayalım. Emperyalizmin aleti olmayalım. 

Bununla ilgili bir başka konu daha var ki o da çok önemli. Şimdi herhangi bir ülkede –bu ülke Türkiye de olabilir – çıkan her isyana ‘koalisyon güçleri’ hemen müdahale mi edecek? Hem de üstelik haklı mı olacaklar? O zaman devletlerin egemenliği diye bir olay ortadan kalkmış oluyor. Hiç kimse bağımsız değil demektir bu durumda. PKK yüzünden Türkiye’ye bir müdahale yapılacak olursa şimdi ‘müttefik güçlerinin’ (aslında emperyalistlerin) kuyruğuna takılanlar o zaman ne yapacaklar, ne diyecekler?