- Kategori
- Siyaset
Türk halkı bu partilerden nasıl kurtulur?

ORADA SESİMİZİ DUYAN VAR MI?
CHP Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu 13 Ekim 2013 günü verdiği demeçte “ABD’ye yapılacak bir gezi gündemimizden düşmüş durumdadır. Yani net bir şekilde söyleyebilirim ki, Genel Başkanımız ABD’ye gitmeyecek” diyordu.
Fakat bir süre sonra Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün Washington’a gitmek üzere net bir şekilde bavullarını hazırladığı öğrenilince ortalık karışır! ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone CHP başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile bir otel odasında 2,5 saat gizlice görüşür! (23 Ekim 2013). CHP kurmaylarının haberi bile olmadığı bu toplantıdan sonra Amerika’ya yapılacak gezinin gündemden düşmediği anlaşılır. Bu arada Sarıgül yoğun seçim gündemi nedeniyle Amerika gezisini iptal eder! Derken Kılıçdaroğlu'nun 30 Kasım-3 Aralık tarihlerinde Washington’a gideceği açıklanır. Akabinde Sarıgül CHP'ye katılmaya davet edilir ve gözyaşları içinde katılma gerçekleşir ! (31 Ekim 2013).
Bu durumda bir tuhaflık yok mu? Yok! Sarıgül niye Amerika’ya gitmekten vazgeçti? Sana ne! Ricciardone ile Kılıçdaroğlu 2,5 saat baş başa ne konuştu? Kimseyi ilgilendirmez! Kamuoyuna bir açıklama yapıldı mı? Yok! Peki bu görüşme niye otelde yapıldı? Niye CHP merkezinde veya daha resmi bir yerde yapılmadı? Ya birader bu kadar çok soru sorulur mu?
Bak aslanım bunların hepsi siyasal hayatın cilveleridir böyle şeyler olur! Peki Ricciardone Kılıçdaroğlun'dan neler istemiş olabilir? Bazı varsayımlarda bulunalım: CHP-MHP-İşçi Partisi ittifakından, ulusalcılardan, millicilerden uzak durun, anayasada uzlaşın, laiklik ve cumhuriyet takıntısından vazgeçin, türbana he deyin, etnik gruplara özerklik verin, Gezi Direnişine destek vermeyin gibi bir sürü ödün istenmiş olabilir mi? Yok artık daha neler!
Türkiye Amerika’nın bir eyaleti mi, yoksa bağımsız bir devlet mi? Türk halkı -bir avuç saygın milletvekili dışında- Meclisteki partiler arasında en ufak bir fark olmadığını artık anlamalıdır. Ha Ali Veli, ha Veli Ali! Bunu en son TBMM’deki türban olayında da görmüş olduk! Baş örtmekle din savunulmaz! Amaç zaten dini savunmak değil, provokasyon yapmak. Bu bağlamda CHP’nin kurtulması mümkün gözükmüyor. Bir burgaç ve anafor içinde parti umarsızca oradan oraya sürüklenmekte, kendine verilen rolü çok iyi şekilde yerine getirmektedir.
Ancak, halk CHP’den kurtulabilir! Daha doğrusu ülke bu TBMM ve şu an oradaki mevcut siyasal partilerden kurtulabilir. Türkiye'de ABD ve Arap parasına boyun eğmeyen partiler de var. 29 Ekimde yollara dökülen kalabalıkların böyle bir meclis görmeyi istediklerini sanmıyorum. Zira millet bu alavere dalavereden, gözünün içine baka baka çevrilen alicengiz oyunlardan çoktan bıktı ! Yeni ve dürüst siyasetçilere gereksinim var. Türk halkı bunlara gereken dersi verecektir!