Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Sinema
 

Türk Sinemasının Dönem Filmleri

Türk Sinemasının Dönem Filmleri
 

Türk sinemasının her yapıtı, izleyicilerinde komedi filmlerindeki kadar derin tebessümler bırakamıyor ne yazık ki. Bazı filmler var ki, bir ülkenin acı tarihinin beyazperdeye yansıyan sureti oluyor. Yapımcılar, filmlerinde bir ülkenin sevinçlerinden daha çok, keder ve üzüntülerini ilham alıyorlar kendilerine.

Türkiye 86 yıllık tarihinde yaşadığı acı hatıraları, zamanla beyazperdeye de taşıdı. Genç nesillerin ders kitaplarında yer almayan, onlara bir türlü öğretilmek istenmeyen Türkiye yakın tarihinin acı olayları, sinema yapımcılarının çektikleri filmlerin ortak konusu haline geldi. Bazı filmler sinemalardaki gösterimlerinin ardından televizyonlarda defalarca yayınlanırken, bazılarının ise sinemalardaki gösterimleri çok kısa sürdü.1998 yılı Reis Çelik yapımı olan Hoşçakal Yarın, işte bu filmlerden bir tanesidir.

1996 yılında çektiği Işıklar Sönmesin filminden iki yıl sonra da Hoşçakal Yarın’ı çeken Reis Çelik, Türkiye tarihinin karanlık dönemlerinden birine sinemacı gözüyle ışık tutuyor. 27 Mayıs 1960 darbesinin ardından Türkiye genelinde yaşanan siyasi çatışmalara da göndermelerde bulunan Hoşçakal Yarın; yasadışı Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)’nun üyeleri Hüseyin İnan, Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş’in idam edilme süreçlerini konu alan bir siyasi dram olmakta.

Kadrosunda siyasi görüşleri itibariyle sol görüşe yakın oyuncuları bir araya getiren Hoşçakal Yarın’da Deniz Gezmiş’i, şimdi CHP İstanbul Milletvekili olan Berhan Şimşek canlandırıyor. Gösterime girdiği 1998 yılında çok kısa bir süre vizyonda kalan, sonrasında da birkaç defa televizyonlarda yayınlanan Hoşçakal Yarın, ihtilâller ve idamlarla dolu Türkiye yakın tarihinin ibret alınarak izlenecek filmlerinden bir tanesi olmaktadır.

Türkiye tarihinin bir başka karanlık dönemi de, 12 Eylül 1980 darbesi oldu şüphesiz. Bütün siyasi partilerin kapatıldığı bir ülkeyi, silahlı kuvvetler demir yumrukla yönetmeye çalıştı. Yakın bir geçmişte sinema salonlarında gösterimde olan iki film, Beynelmilel ile Babam ve Oğlum; 12 Eylül 1980 İhtilâli’nin farklı hikâyelerde geçen benzer dramlarını beyazperdenin camından izleyicilerin duygularına yansıtıyor.

2005 yılı Çağan Irmak yapımı olan Babam ve Oğlum; 12 Eylül 1980 darbesinin, bir ülkenin insanlarının yaşamlarında yol açtığı ağır tahribatları, küçük bir çocuğun yaşantısından izleyicilere aktarıyor. Film her ne kadar kahramanlarının yöresel şiveleriyle nüktedan bir görünüme sahip olsa da, Türkiye’nin o yıllarını yaşamış olan izleyiciler için daha sonra dramatik bir hal alıyor.

Babam ve Oğlum’dan bir yıl sonra vizyona giren Muharrem Gülmez- Sırrı Süreyya Önder ortak yapımı Beynelmilel, 12 Eylül dönemi sonrasında ülkeye hâkim olan askeri yönetimin, ülkenin sosyal yaşamı üzerinde hissedilen etkilerini bir çalgıcı grubunun öyküsünden izleyicilere yansıtıyor. Tema olarak diğer 12 Eylül dönemi filmleriyle aralarında benzerlikler göze çarpan Beynelmilel, bir zamanlar ülkemizde tehdit olarak algılanan ve yasaklanan kavramların zaman içinde ne kadar değer kazandığını ortaya koymasıyla diğer dönem filmlerinden ayrılıyor.

Türkiye’nin ilk yerli otomobilinin yapılış serüvenini konu alan 2008 yılı Tolga Örnek yapımı Devrim Arabaları’nı bir istisna olarak kabul edersek, Türk sinemasının son yıllarda vizyonlara sunduğu filmlerin çoğunda Türkiye yakın tarihinin darbe yılları ön plana çıkıyor. Türk sinemasının her yeni yapıtı, Türkiye’nin yakın tarihinden bir yaprak gibi.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..