Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '16

 
Kategori
Eğitim
 

Türk usulü eğitim anlayışı; çocuklarımızı neden dövüyor, döverek hangi mesajı veriyoruz (2)

Türk usulü eğitim anlayışı; çocuklarımızı neden dövüyor, döverek hangi mesajı veriyoruz (2)
 

Bilgi taşıyanı için bir yüktür. Eğer, ondan ihtiyaçlarına uygun yeni bir bilgi üretemiyorsa.


Bu yaraya neşter vurma vakti geçmektedir. Ve açık olarak ifade edelim ki; Öğretmenin çocuk eğitimine katkısı “sıfır” mertebesindedir. İnanılır gibi değil ancak bu, doğru bir tespittir.

Okula gönderdiğimiz bir çocuk oraya ne adına gitmektedir?

a)Eğitime;

b)Öğrenime.

Sizce de, Eğitime mi gitmektedir, Öğrenime mi?

Veya diyebilirsiniz ki;

-“Hem eğitilmeye, hem de öğretilmeye gönderilmektedir.”

Bu tartışmaya açıklık getirilmesi için önce: “Eğitim ve Öğretim” kavramlarına (onlara yüklenen anlamlara) açıklık getirilmelidir.

...

Aşağıda verilen tanım, Ansiklopedilere, sözlüklere ve konuda yetkin kişilere ve yaygın kabullere dayanmaktadır.

Ancak bu tanımlar çokta doğru değildir. 

Neden doğru olmadıkları sonraki bölümlerde açıklanacaktır.

...

Eğitim: “Okullar, kurslar ve üniversiteler vasıtasıyla bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesi.”

Eğitim, bireyin doğumundan ölümüne süregelen bir olgu olduğundan ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurduğundan, tanımının yapılması zor bir kavramdır.

Bireylerin toplumun standartlarını, inançlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir.

Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür.

Seçilmiş ve kontrollü bir çevrenin (özellikle okulun) etkisi altında sosyal yeterlilik ve optimum bireysel gelişmeyi sağlayan sosyal bir süreçtir. Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizesidir. Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istedik değişme meydana getirme sürecidir.

Genellikle resmi, yani kurumsal, eğitimle bir kullanıldığından bağlama göre öğretim, öğrenim gibi kavramlarla sıkça karıştırılmaktadır. Bu söylemde düşünüldüğünde eğitim kavramı iki genel çatıda tartışılabilir: Toplumsal ve kurumsal eğitim.

 

Toplumsal eğitim

Bireyin, toplumun bir parçası olarak ailede başlamak üzere çevresindeki sosyal yapıdan aldığı eğitimdir. Geleneklere, dine, sınıfa vb. bağlı olan bu eğitim bireyin değer yargılarının yapısını oluşturur ve bir şekilde toplumun devamını sağlar. Daha sonraki yaşamında da beşeri ilişkileri veya kariyer anlamında da aldığı eğitim çok önemlidir.

Topluma yönelik eğitim faaliyetlerinin ortak noktası, okul dışı, bir başka ifadeyle örgün eğitimin dışında kalmasıdır. Dolayısıyla, sosyal pedagoji mecburî eğitimini tamamlamış olan veya buna paralel olarak bazı sosyal sorunlu kişiler için, genelde kamu kurum ve kuruluşlarca düzenli, plânlı ve sistemli bir şekilde yürütülen yaygın eğitim faaliyetlerinin bütünüdür.

 

Kurumsal eğitim

Eğitimin okullaşmış halidir. Eğitimin profesyonel bir örgütlenme içinde bireye sağlanmasıdır.”(*)

 

Bir sonraki bölümde işlenecek konular arasında;

-“Eğitilebilir olmak”  Veya “İşlenebilir olmak” nedir?

-Eğitilebilir, işlenebilir olmayanlardan yararlı bir sonuç alınabilir mi?

-Örneğin; Çok yetenekli-deneyimli bir usta, işlenebilme özelliğine sahip bir Ceviz Ağacı kerestesini kullanmadan, işlenebilme özelliği olmayan bir Kavak Ağacı kerestesinden nadide mobilyalar yapılabilir mi?

 

Devam edecek…

www.canmehmet.com

Resim; Web ortamından alınmış, alt yazılar tarafımızdan düzenlenmiştir.

(*)“Eğitim” konusunda; Vikipedi kaynaklarından yararlanılmıştır.

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..