Türkan Saylan tu kaka! Geri kalanlar çok yaşa! (Video haber)

Türkan Saylan hanımefendi ile hiçbir şekilde bağım yoktur.Vefatından önce tanışmışlığım, bazı kampanyalarına madden destek olmaktan başka fiilen çalışmışlığım yoktur. En baştan bunu belirteyim.

Bilgisayar başındayım, internete göz atıyorum. Derken bir video takılıyor gözüme izlemeye koyuluyorum. Türkan Saylan hanım ve ÇYDD'nin okullara dağıttığı kitaplar ile ilgili.

Neymiş? Dağıtılan kitaplardaki bazı satırlar veliler ve eğitimcileri şaşkına çevirmiş. Ne diyormuş kitapta? "Limana varmadan önce kiliseye uğruyorum. Tanrıya yalvarıyorum ki bu güzel şehir müslümanların eline geçmesin" Kitabın başka bir sayfasında da "Ben Keşke Meryem Ana Olabilsem" ifadesi 6 defa tekrarlanmış. Ve veliler bu duruma oldukça şaşırmışlar.

Haberi yapan arkadaşlara da saygı duymakla birlikte merak ediyorum. Hangi düşünce onları çocukların bu kitabı okuyarak din değiştirebileceğine itti? Yoksa onlar mensup olduklarına inandıkları dini seçerken bir kitap okudular ve kitabın içinde o dinle ilgili yazılar mı geçiyordu? Bir taraftan değişimci ve yenilikçi olduğunu kanıtlamaya çalışan bir haber yayın organı ve diğer taraftan yayınladıkları bu haber. Bu vatanın çocuklarını mı çok basit görüyorlar yoksa? Bunları okuduktan sonra çocuklarımız , gençlerimiz toplu halde din mi değiştirmeye karar vermişler? Hep birlikte çarşıya gidip kuyumcudan haç mı satın almışlar? Böyle bir düşünce saçma tabii ki ama haberi bu şekilde yapıyorsanız aklıma bundan başka gelen birşey yok.Başka bir boyutta ele alırsak, eğer amaçları dedikleri gibiyse de bu kadar yaygara koparmaya gerek var mıdır? Hz. Muhammed (S.A.V.) 'e verilen ilk emir neydi? İkra; oku, araştır, şüphe et demek değil midir? Sanırım gereksiz bir kaygı içine düşmüş habercilerimiz. Hatta benzeri oluşumlar içinde bulunan (tam tersini düşünelim) yüzlerce genç aynı gruba gönülden bağlı iken. Böyle yaparak benzeri haberi başka ülkelerde yapmış ya da yapacak olan habercileri haklı kılmış oluyorlar sanırım.

Bir not: Haber grubunun basılı yayın organında hatırladığım kadarıyla "Simyacı" da yazılar yazmıştı. Yanlışım varsa düzeltin. Malum yazarın da "Veronika Ölmek İstiyor" adlı kitabında Mari karakteri şuna benzer sözler sarfediyor:

"Tanrı madem ki bu ağacı yasakladı niye Adem ile Havva'nın önlerine bu ağacı koydu.Ya da neden çevresinde uyarılar yok? Gözlerinin içine soka soka bu ağacı önlerine koyuyor ve onlardan yasak olan bu meyvaları yemesini bekliyor.Bunun üzerine de ceza diye bir şey icat ediyor.Hukukçu olarak Adem ve Havvaya ceza kesmek yerine Tanrıyı idari sorumsuzluktan epeyce uzun bir yargı sürecinde yargılayabilirdim" Neşet Ertaş'tan geliyor; Hata Nerede, Suç Nerede?*
Saygılar...

*Neşet Ertaş'ın eserinin adı aslen "hata benim suç benim"dir.

Haberin video linki:http://www.samanyoluhaber.com/haber-48182.html

Karşıt görüşte de olsanız böyle yazmanız gerekir sanırım:http://www.samanyoluhaber.com/y_297120_ahmet-tasgetiren-bir-yanlislik-var.html