Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mart '07

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Türkçe'miz nereye gidiyor?

Türkçe'miz nereye gidiyor?
 

"Bugünden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır." Karamanoğlu Mehmet Bey, 13 Mayıs 1277

Atatürk’ün kurmuş olduğu ve 12 Eylül askeri yönetimi tarafından kapatılan Türk Dil Kurumu dilimizin yabancı diller boyunduruğundan kurtulması için oldukça yoğun çabalar vermişti. Bu kurum tarafından önerilen sözcükler zamanında çokça tartışılmış, bunlardan bir bölümü benimsenmezken, bir bölümü de sokaktaki insanımızın dahi kullanacağı düzeyde yaygınlaşmıştı. Dildeki değişimin karşısında olan kesimler bu çabaların önünü kesebilmek için türlü yollara başvurmuşlardı. Aklıma gelen iki tanesi; (o zamanki) Türk Dil Kurumunun “otobüs” yerine “oturgaçlı götürgeç”, “hostes” yerine “gökkonuksal avrat” sözlerini türettiği gibi gülünç yalanları yayarak halkı etkilemeye çalışmışlardı.

Çinli düşünür Konfiçyüs “Eğer bir milletin kültürünü değiştirmek istiyorsanız önce dilinden başlayın.” demiş. Baktığınız zaman sokakta, alışveriş merkezlerinde, televizyonlarda, gazetelerde dilimizin Türkçe olmaktan çıkarak İngilizce ve Türkçe kırması bir dile dönüştüğünü rahatlıkla görebilirsiniz. O nedenle, dil konusuna eskisinden daha fazla duyarlılık göstermemiz gerekiyor.

Yabancı dil etkisinin en fazla olduğu alanların başında da teknoloji geliyor. Türk toplumu daha sanayileşmesini tamamlayamadan, kültürü ve değerleri kentli yaşama uyum sağlamadan bilişim toplumuna doğru evriliyor. Doğal olarak, bu kadar hızlı değişime insanlar kadar, dilimiz de ayak uydurmakta zorlanıyor.

Kendisi de yabancı dilden dilimize devşirme bir sözcük olan “teknoloji” Türkçemizi neredeyse dört koldan kuşatmış durumda. Her nasılsa zamanında “computer” karşılığı olarak “bilgisayar” deyimini benimsemiş olsak da, bilgisayarın parçaları olan “hard disk”, “monitor”, “keyboard”, “chip”, “mouse”, “mousepad” için yeni sözcükler üretememişiz. Üretilmişse bile benimsenmemiş veya yaygınlaşmamış. Televizyon, radyo yerine bize özgü sözcük konamazken buzdolabı, çamaşır makinası, bulaşık makinası terimleri her nedense üretilmiş ve tutunabilmiş. Teknolojinin yarattığı yeni kavramlar, örneğin notebook, palmtop, MP3 Player, DVD recorder, LCD, plazma, inkjet, dotmatix, toner gibi bir dolu sözcük ise artık yazımını bile değiştirmeye gerek duyulmaksızın sanki Türkçe imiş gibi rahatlıkla kullanılıyor.

Teknoloji ile yakın ilişkide olan alanlarda yabancı dil egemenliği artık çığırından çıkmış durumda. Türkçe konuşan insanların konuşmalarının pek çok yerinde novhav (know-how), keyzstadi (case study), bravsır (browser), onlayn (online), kontakt (contact), klayıntsörvır (client server), barkodriidır (barcode reader), veyrhausmenicır (warehouse manager) gibi İngilizce sözcükler bol bol kullanılıyor. Biraz özentilikten, bazı sözcüklerin de gerçekten tam karşılığının olmamasından dolayı bu konuşma biçimi bilişim gibi sektör çalışanları arasında oldukça yaygın durumda.

Dilin insan topluluklarını ulus yapan en önemli öğelerden birisi olduğu bilinciyle hepimizin dilimize sahip çıkmamız gerekiyor. (Konu ile ilgili olarak www.dilimiz.com sitesini öneririm.)

 
Toplam blog
: 29
: 3606
Kayıt tarihi
: 22.02.07
 
 

Uçak yüksek mühendisiyim. Evli ve 2 çocuk sahibiyim. Okumayı, yazmayı, gezmeyi, görmeyi, yeni şeyler..