- Kategori
- Dil Eğitimi
TÜRKÇE
Değerli öğretmenim, Türkçenin ustası Rasim Şimşek'le Eylül 1990'da Trabzon Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi'nde yaptığım söyleşi.
UYGARLAŞMA SÜRECİNDE TÜRKÇE
Birinci Türk Dil Kurultayı’nın 58’inci yıldönümünde, dilci – yazar, Rasim Şimşek’le yapılan bu söyleşi Trabzon Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilmişti.
“Türkçe bilim dili olarak yetersizdir.Türkçe anlatım dili olarak sınırlıdır. İngilizce öğrenmezseniz evrensel bilimi izleyemezsiniz, yabancı dil öğrenmezseniz dünyaya açılamazsınız.” deniliyor. Tıpkı Osmanlıca döneminde olduğu gibi ... Sizce durum burada anlatıldığı gibi midir?
TÜRKÇENİN YETERLİLİĞİ
Bir toplumun gelişmişlik düzeyi ile dilinin yetkinliği (anlatım gücü) arasında sıkı bir bağlantı vardır. Çünkü dil ile toplum, büyük bir etkileşim içinde gelişir.
Toplumdaki gelişmeler dile yansıdığı gibi, dildeki gelişmeler de toplumun kültürel yapısını derinden etkiler. Tanpınar, TÜRK EDEBİYATINDA CEREYANLAR adlı incelemesinde “Batılılaşma” çabalarını değerlendirirken,
“İstenirse bütün bu hareketler, insanı ve dünyayı dilin içinde yeni baştan aramak diye vasıflandırılabilir.” der.
Değerli bilim adamı, dil sorununun kültürümüz için taşıdığı öneme değinirken de, bir ulusun düşüncesinin ancak kendi dilinde gelişme ortamı bulabileceğini şöyle belirtir:
“Filhakika on üç asırdan beri muhtelif lûgatların arasında dolaşan Türk düşüncesi ancak Türkçenin içinde kendisini bulabileceğine inanmıştır.”
Türk düşüncesinin bu başıboşluğu, Türkçenin, yedi yüzyıl Arapça ile Farsçanın boyunduruğunda kalmasından ileri gelmiştir. Türkçenin bugünkü durumunu değerlendirirken bu noktanın göz önünde tutulması gerekir.