- Kategori
- Dilbilim
Türkçenin Yaratıcılığı
Dil
Yüz yüze anlaşma.
Aktarma görevi.
Dil
Sistem : Atalardan kalan toplumsal olgu.
Bireysel yanı : Bireysel dil, bireyce sistemin kullanımı.
Dil bir dizgedir, gösterge – gösteren – gösterilen.
Dil, sınırlı sözcüklerle sınırsız anlatımı sağlar.
Dil, dönüşümsel, üretimseldir.
Dil – Düşünce İlişkisi
Zihinsel işlemin somutluk kazanması dille gerçekleşir.
İnsan tasarımlarının nesnelleşmesi.
Dilin Gücü
“Erdem başı tıl” ( Kaşgarlı Mahmut, Divanü Lügati’t Türk, çeviri M, 133)
Erdemlerin en başta geleni dildir.
Dili etkili kılmak insan başarısının, saygınlığının göstergesidir.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Dilin gereçlerinin oynaklığı kişiyi yeni yaratımlara, bugüne değin söylenmemiş
somutluklara ulaştırabilir. Fazıl Hüsnü Dağlarca “seni yaşamak” diyor. “Yaşamak”
eylemi geçişsiz bir eylem olduğu için yaptığı iş bir başkasını etkilemez. Sözcüğün bu
özelliği nesne almayacağını gösterir. Dağlarca sözcüğün bu yanına işlerlik kazandırarak
onun nesne almasını sağlıyor.
Dil, insan beynine dayanan bir yetenektir. Dilin kuruluş düzeni her dilde ayrı özellik
gösterir. Dil yeteneği, beynin çalışması, ses organının beynin komutuyla koşutluk kazanması,
duyduklarımızı, okuduklarımızı bildiğimiz göstergelerle eşleştirerek algılamamıza olanak
sağlar.
Yapısalcı dilbilimci Ferdinand de Sausurre, Amerikalı dilbilimci Bloomfield,
Noam Chomsky, Doğan Aksan dil deyince bu özellikleri sıralıyor.
Türkçe bu yanıyla yaratıcı bir dildir. Kavramlar soyutlanarak göstergelere (sözcük)
dönüşür.