Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '07

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Türkiye çöl olmasın

Türkiye çöl olmasın
 

Zaman, büyük bir hızla akıp gidiyor…

Erozyon”; birçok sosyal, kültürel, ekolojik, ekonomik, politik değerlerimizi teslim aldı.

Kutsal saydığımız değerler birbir akıp giderken, bizler, aslında nelere sahip olduğumuzu, nelerimizi kaybettiğimizi tam olarak bilemiyor, hesabını yapamıyoruz.

Erozyonla Mücadele Haftası’nda, sahip olduğumuz ama kıymetini bilemediğimiz değerlere hep birlikte bir kez daha bakalım.

Yitirdiklerimizin hesabını yapalım.

Bu değerlendirmeyi sadece kağıt üzerinde, rakamlarla değil; yüreğimizle ve vicdanımızla da yapalım.

Çünkü, var sandığımız, hiç bitmeyecek sandığımız değerlerimiz hızla birer birer yok oluyor…

Bu eleştiriyi ancak biz yapabiliriz. Çünkü biz; bu memleketin evlatları, sahipleriyiz.

Kendimizi kandırmadan tarafsız bir gözlem yapmalıyız.

“Neyimiz vardı?”, Nasıl kullandık? “ dürüstçe ortaya koymalıyız.

Yitirdiklerimiz bize ders olmalı.

Artık elimizdekileri, geleceğimiz için; çocuklarımız için; koruyabilmeli, çoğaltabilmeliyiz.

Varımız, yoğumuz Türkiye. Üzerinde yaşadığımız ülke…

Geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz… Vatanımız.

Türkiye 780.000km2. Topraklarının yüzde 90’erozyon tehdidi altında. Türkiye`de erozyon kontrolü yapılacak alan 58 milyon hektar ( 40 yılda yapılan 3.5 milyon hektar ) Bu hızla gidersek erozyon kontrolü için gereken zaman 618 yıl.

Ne dünyanın toprak kaynakları sanıldığı kadar sınırsız, ne de Türkiye’nin toprak potansiyeli sanıldığı kadar zengin.

Türkiye erozyonla; ülke yüzeyinden 1.4 milyar ton/yıl, tarım alanlarından 500 milyon ton/yıl, bitki besin hammaddesi kaybı 90 milyon ton/yıl ile toprak rezervi kalmayan 19 ülke arasında yer almaktadır.

Türkiye erozyonla; geleceğini kaybetmektedir, toplumsal barışını kaybetmektedir.

Toprak; Yaşamın anasıdır. Üretilemeyen, satın alınamayan en değerli doğal kaynaktır. 1 cm’si 100- 1000 yılda oluşur. Uğrunda savaşılan, çalışılan, yurt edilinen, türküler yakılan, ölünce bizi koynuna alan “toprak”, bundan değerli, bundan kıymetli bir hazinedir.

Toprak Erozyonu, sosyo-ekonomik bir sorundur.

Çünkü; tarım politikalarının yetersizliği, kırsal alanda yaşayan insanın yoksulluğu ve açlığı demektir. Yoksulluk ve açlık; kontrol edilemeyen bir göç hareketini başlatır. Tarımla uğraşanlar işsiz, sanayi hammaddesiz kalır. Bu sonuçlar, önce kişisel ekonomik ve sosyal; sonra da toplumsal boyutta ekonomik, sosyal ve siyasal kaosa yol açar.

Gelin, bu kutsal Vatan Topraklarını kaderine terk etmeyelim.

Gelin, doğal kaynakları -başta toprak- israf etmeyen yeni bir tüketim anlayışına sahip olalım.

Gelin, erozyonla mücadeleyi bilgi ve ilgiyle devlet politikası yapalım!

Türkiye çöl olmasın.

 
Toplam blog
: 272
: 734
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

1959 Sinop Bektaşağa Köyü doğumluyum. Yaşamda, anlaşılacak bir şeyi olanlara ve bunu öğreti yapan..