Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '08

 
Kategori
Spor
 

Türkiye'de, kaç tâne Hâkan Şükür yetişti?!..

Türkiye'de, kaç tâne Hâkan Şükür yetişti?!..
 

İnsan bu kadar kolay, gözden çıkarılmamalı!..


Dün(22.04.2008, salı), Zaman Gazetesi, Galatasaray'lı Millî futbolcu ile yaptığı Roportaj'ı yayınlamış...

Aman Yâ Rabb'im!.. Keşke yayınlamasa'ymış(!)...

Hürriyet'in internet sitesi Milî futbolcumuz Hakan Şükür'ün; ''Kutlu Doğum Haftası' içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimiz'e layık olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz'in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Hafta sonunda F.Bahçe ile önemli bir derbi müsabakası oynayacağız. Herkesin bu maçta içinde bulunulan haftanın atmosferi içinde hareket etmesini temenni ediyorum. Dostça ve centilmence mücadele etmeliyiz. Herkes dürüstçe elinden geleni yapmalı. Allah kime nasip ederse o kazansın" sözleri üzerine, birileri kıyametleri koparmış.

Allah aşkına, ne var bu sözlerde?!..

Allah'ına, Peygamber' ine inanmış bir futbolcunun; çok stresli geçeceği âşikâr bir DERBİ öncesi, üstelik Âlemlere Rahmet olarak gönderilmiş mükemmel bir insanı referans göstererek; HERKESİ dostça, centilmence davranmaya dâvet etmesinde ne gibi bir mahzur aranıyor, bir türlü aklım almıyor!..

Her şeyi ters yorumlamaya, her öküzün altında buzağı aramaya, ne kadar da meraklı bir millet hâline galdik!..

Hakan Şükür'ün kariyeri meydanda...

Lütfen söyleyiniz!.. Futbol tarihimizde Kaç tâne Hakan Şükür yetişmiş şimdiye kadar?!..

Üstelik adam inançlı birisi...

Bir insan, sizin mantığınıza göre; hem inanıp, hem de yaptığı iş'te aynı zamanda ZİRVE' LERDE olamaz mı yâni?

İnandığı gibi konuşamaz, inandığı gibi hareket edemez mi yani?

Size göre, buna hiç hakkı yok öyle mi?

İsmini şimdi hatırlıyamadığım,

Fenerbahçe'de idi gâliba, birkaç yıl önce İsrail'li bir futbolcu oynuyordu...

Çok iyi hatırlıyorum, adamın yediği yiyeceklere kadar, inandığı Yahudiliğe göre ayarlanıyordu hep...

Aynı gazeteler üstelik bunu, Türkiye'nin, bir iftihar vesîlesi olarak gösteriyorlardı.

Ama söz konusu bizim insanımız, bizim futbolcumuz olunca O'na bu konuda aslâ müsâmaha yok!

Yapmayın, etmeyin arkadaşlar!..

Artık, birbirimizi olduğumuz gibi kabûl etmeyi öğrenelim.

Artık, birbirimizin beyninin içinde ne olduğuna değil, yaptığına bakalım.

Artık, birbirimize kendi doğrularımızın kabûlü için, baskı yapma alışkanlığından vazgeçelim.

Artık, ''Bu Ülke'yi benim sevdiğim kadar, başkaları da seviyordur'' diye düşünebilelim!..

Ne olur!..

Bu olgunluk seviyesine ulaşabilmek için, birazcık olsun gayret gösterelim.

Birbirimizi yeyip bitirmek için, fırsat kollayıp durmayalım!..

Kıyamet mi koptu?!..

Memleket mi yıkıldı?!..

Devletin temeline dinamit mi koymuş oldu, bu sözleri sarf'etmekle Hakan Şükür?..

Haa!..

Söyleyin ne oldu?!..

Adam;

''Kutlu Doğum Haftası' içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimiz'e layık olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz'in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre şekillendirmeliyiz...'' dedi diye, elinizden gelse asacaksınız nerede'yse...

Yazıktır!... Günahtır!..
Üstelik bu hareketlerinizle, çok gülünç bir duruma düştünüz!...
Farkında bile değilsiniz...

Adam inanıyor kardeşim!..
Allah'ına(c.c), Peygamper(S.A.V)'ine, Kur'an'ına inanıyor ve inandığı gibi yaşıyor, inandığı gibi konuşuyor.
Hem inanıyor, hem de işi'nin zirvesinde yıllardır.
Dolayısıyla da kendi gibi düşünenlere ve inananlara diyor; ''Kutlu Doğum Haftası' içindeyiz ve ona layık olmalıyız. Peygamberimiz'e layık olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi de Peygamberimiz'in hoşgörüsü etrafında hayata hazırlamalı, yaşantılarımızı ona göre şekillendirmeliyiz...'' diye.

Eğer siz, Hakan Şükür gibi düşünmüyor ve inanmıyorsanız; O'nun sözü size değil ki zâten!.. Bana ve bütün kendisi gibi düşünenlere ve inananlara.

Sizin için bunun, hiç önemi yok öyle mi?

Bırakın Allah aşkına!..
Size göre, bunu yapmaya hiç hakkı değil mi?!..

Size ne oluyor ki?!...

Hem de böyle, önemli ve anlamlı bir haftada...

Müsamaha ve hoşgörü..

Ne güzel iki kelime...

Keşke hepimiz, birbirimize karşı, bu kelimelerin engiiin mânâları çerçevesinde davranabilmeyi bir becerebilsek...

Sağlık ve Muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
23.04.2008, çarşamba
Üsküdar-İSTANBUL

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..