- Kategori
- Kimya
Türkiye’de Bilim İnsanı olmak
Bir bilim insanı olmak üzere kimya eğitim aldım. Hem de Türkiye’nin en saygın üniversitelerinden birinden... Eğitimim boyunca, bu değerli bilimin ne kadar heyecan verici ve ne kadar zor olduğunu gördüm.
Mezun olduktan sonra mesleğimi kısmen de olsa icra edebileceğim bir işe girebilecek kadar şanslıydım. Sonraki yıllarda farklı sektör ve pozisyonlarda çalışmak zorunda kaldığım için uzaklaştım kimyadan. Türkiye’de bilim insanı olmak çok zor çünkü. Bunu, çok değerli, zeki arkadaşlarımın, hatta Hacettepe Kimya’da dereceye girmiş arkadaşlarımın yıllarca iş bulamaması ve çok farklı alanlara yönelmek zorunda kalmasından da biliyorum. Kendimden de…
Son zamanlarda kimya, fizik, biyoloji, tıp gibi bilim dallarının yabancı dizilerde ne kadar sık kullanıldığını gördükçe, izlerken hem heyecanlanıyor hem üzülüyorum. Böyle birkaç dizide kahraman bir kimyager… Deneyler, buluşlar, teorilerle nasıl ilgi çekiyor, nasıl hayran bırakıyorlar… Ben de bir kimyagerim! Diplomamda öyle yazıyor! O bilgiler pratikleşme şansı bulamadığı için uçup gitti ama. Organik, fizikokimya, enstrümantal analiz, analitik, inorganik… Hangi biri kaldı. Ama ben kimyagerim, öyle diyor diplomam.
Yanlış nerede diye sorsam… Verilecek binlerce cevap bulunabilir bu soruya. Ve binlerce mazeret belki de… Ama bizim mazeret üretme gibi bir lüksümüz yok. Çocuklarımızın geleceğinde koca bir karanlıktır bilimsizlik.
Bizler; bilim insanı olarak eğitilmiş ama mesleğini uygulama şansı verilmemiş şanssız bir kuşak olarak tarihteki yerimizi alacağız.
Bundan sonrası için umut etmek istiyorum. Çocuklarımız temelden bilimle iç içe büyüsün ve bütün bilim dalları hak ettiği saygınlığa kavuşsun diliyorum.