- Kategori
- Gündelik Yaşam
Türkiye de Yaya olmak...

Her sabah işe yetişmek için evden çıkıyoruz, duraklar dolup taşıyor, yetişmeye çalıştığımız saatler var.. Kimi okula gidiyor, kimi işe, yağmur, çamur birde üstüne son yılların en uzun ve zorlu kışı eklenince durum iyice sarpa sarıyor. Her sabah ofisime yarı ıslak, yarı kuru gitmeyi başarıyorum... Elimde yedek kıyafetlerle... Ya kazılıp öylece bırakılmış ve içine su dolmuş çukurdan atlamaya çalışırken ya da yoldan geçen arabaların sıçrattığı çamurlu suyla sabah saatlerinde iyice uyanmış oluyorum.
Karşıdan karşıya geçmek için ışıkta beklerken donarak ölümle burun buruna gelebilirsiniz çünkü size yeşil yanana kadar kimse yol vermez. Ya yola atlayıp çeşitli kung fu hareketleriyle geçen arabalardan sıyrılmanın bir yolunu bulacaksınız ya da kornalar ve sürücünün çatık kaşlarına rağmen ölüme meydan okuyarak karşıya geçiceksiniz. Işık yok mu? benden size tavsiye yanınıza yeterli su ve yiyecek alarak yol kenarında konaklamaya başlayın. Çünkü karşıya geçmek için beklemek zorundasınız..
Karşıdan karşıya geçeren öldü başlığı altında kaç yazı okudunuz? Yağmur yağıyor ya da kar sürücüler kendi arabalarının sıcaklığında rahat huzurlu dışarda olan bitenle alakaları yok, yağmurdan sırıl sıklam olsanızda kimse durup size yol vermez. Yol vermedikleri gibi birde üstünüze su sıçratarak sizi iyice ıslatırlar. Sonuç yarı ıslak yarı kuru gidiceğiniz yere gidersiniz.
Sürücüler yaya önceliği diye bilinen kuralların hiç birine uymayarak emanet yaşamlarımızı iyice tehtit ediyorlar. Lütfen siz sıcak arabanızda oturuken soğukta karşıya geçmek için bekleyenler var onlarada bir şans tanıyın.