Türkiye dibe vurmadan ikna olmayacak

Tarihi kaydetmek için, referandumdan %58’e %42 oranla anayasa değişikliğine ‘evet’ çıktı. Bu bir futbol maçı olmadığı için kazananları kutlamam söz konusu değil. Sonuç yaşantımızı derinden etkileyecek.

Bu sonuçla Türkiye halkı çoğunluğu aynı zamanda Ergenekon tutuklamalarına ve uygulamalara onay verdi. hükümet bir çeşit güvenoyu aldı. Güneydoğu bölgesinde büyük ölçüde boykot oldu. Sandığa gidenler de %95’e varan oranlarda ‘evet’ dediler. MHP’lilerin yarısı da büyük bir olasılıkla ‘evet’ dedi. Garip bir şekilde birbirine taban taban zıt iki grup aynı şekilde oy kullandı. Burada ‘evet’ oyu isteyenlerin olağanüstü başarısı göz ardı edilemez.

İnsanlar kendileri için neyin iyi olacağını bilmiyorlar. Küçük bir laftan yola çıkarak oy kullanıyorlar. Güneydoğulular özgürlük masallarına inandı. MHP’liler 12 Eylül darbesini yapanların, Kenan Evren’in yargılanacağı masalına inandı. Halk araştırmıyor ki, duyduğu birkaç sözcüğe veya abisinin, kocasının emrine göre oy kullanıyor. Ne demişler? Gemisini yürüten kaptan. AKP bu masallardan, yalanlardan çok iyi yararlandı.

Şimdi HSYK’yı da, AYM’yi de, bağlı olarak Yargıtay’ı da, Danıştay’ı da istediği gibi şekillendirecek. Abdullah Gül’ün AYM’ye seçtiği yedek üyeler şimdiden asil üye oluverdiler. Zamanında Turgut Özal'ın atadığı AYM üyesi onların yanında melek kalır.

Okyanusun öteki kıyısındakiler ve batıdaki komşularımız, yönetim gibi mutlu olanlar arasında. Biat kültürü olan halk köklerine daha sıkı bağlanıyor. Bireyler ‘nasıl olsa bana kötülük uğramaz, ben iyi bir tebaa’yım’ diyor. Başı sıkışırsa kötüleri Allah’a havale edip konuyu sonuca bağlıyor. Ama bu kez öyle olmayacak. Bizi, Türkiye halkını kötü günler bekliyor. Ne güzel atasözlerimiz var. Bir musibet bin nasihatten iyidir, demişler. Ben ve benim gibi düşünenler ne kadar, ‘evet derseniz şöyle şöyle olur’ diyelim, insanlar dibe vurmadan, gerçeklerle yüzleşmeden ikna olmayacak. Bundan sonra neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

Geçtiğimiz yıllarda olaylar oldukça ben ‘henüz dibe vurmadık’ diyordum. İşte şimdi zamanı geldi.

Biraz da iyi yönden bakalım. Çamura biraz daha batmış gibi görünüyorsak da MHP’nin yarısı ‘evet’ kullandıysa, alınan %42 ‘hayır’ oyu pek de küçümsenecek bir rakam değil. Yazar Aziz Nesin’in Türk halkı için verdiği oranları (%60-70) biraz geçmiş olarak da kabul edebiliriz. Evet oylarının içinde de PKK sempatizanları var, boykotçular ve oy kullanmayanlar var. BDP'llerin bir kısmı korkularından sandığa gidemedi. Bu durum bir seçime nasıl yansır? Bilinmez.

Ama acaba seçim olur mu? Diyorum ya, insanlar neye ‘evet’ dediklerini bilmiyor, artık o olasılığı da düşünmenin zamanı geldi.

Acaba seçim olur mu?