Türkiye gençliği

Tarihi geçmişi çok genç olan bir ülkenin evlatlarıyız hepimiz. Bizim ninelerimiz değil mi çocuğunun üzerindeki battaniyeyi çekerek kurşunların üzerine örten, bizim dedelerimiz değil mi cephelerde düşmanla göğüs göğse çarpışan. Onların terbiyesini, onların vatan sevgisini almış evlatlarız, torunlarız hepimiz.

Tarihi bu kadar kısa sürede yazan ve bu kadar kısa sürede kendini gelişmiş ülkelerin konumuna getiren, her geçen gün de bilim adına gelişmişlik adına da gelişen ve gelişmekte olan bir milletin gençleriyiz.

Türkiye istatistik kurumunun verilerine göre okuma yazma bilenlerin oranı 1945 yılında %30 1960 yılında %40 ve 2000 yılında ise %88’dir. Bu da Türkiye’nin ve Türk gençliğinin çok kısa sürede ne kadar geliştiğinin en güzel cevabıdır.

Okuyarak öğrenerek sürekli gelişerek ve gelişmeye devam ederek 2000’li yıllara ulaştık. Peki, 2023 de Türkiye gençliğinin konumu ne olacak?

Atatürk Gençliğe Hitabesinde ‘Aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedeli olarak bu sonucu, Türk gençliğine emanet ediyorum.’ demiştir. Bizler de emanet edilen bu vatan topraklarını en iyi şekilde korumaya, geliştirmeye ant içmiş evlatlarız.

Her biri bir karınca misali çalışan, okuyan başaran gençlerimiz, bugün çok büyük işlerde çok başarılı olurken daha da taze beyinlerimiz hızla ağabeylerinin , ablalarının ellerindeki meşaleleri almak için büyük bir özveri ile kendilerini geliştirmeye devam ediyorlar.

Başarı; kendini belirli bir amaca adayan ( misyon sahibi), sabreden, daima koşullara meydan okuyan, doğru bildiği yoldan ayrılmayanların olur. Buda gençliğimizin mücadeleyi esas alan bir zihniyetin, bir hayat tarzının Türkiye’ye üreterek verdiği bir ödülüdür.

Türkiye’nin kaynaklarını ve kültürel zenginliklerini küresel platforma taşıyacak başarılara ihtiyacımız var. Bu ihtiyacı da karşılayacak zehir zemberek beyinler sayesinde Türkiye kalkınma hızını daha da arttıracaktır.

Başarmanın, başarmak için çabalamanın ve başardıktan sonra ona sahip çıkmanın zorluklarının bilinci içerisinde, hatta tarihini kendi yazmış bir millet olmanın bilinci içerisinde, gençlerimiz devamlı üreten ve başaranlardan olma yolunda bugünde olduğu gibi yarın da devam edeceklerdir. Her biri de kendi alanlarında başarılı genç liderler olarak aldığı emanetin daha da geliştirmiş şekilde bir sonraki nesile teslim etmiş olacaktır.

Atamızın da dediği gibi Türk gencinin ‘muhtaç olduğu kudret, damarlarında ki ait kanda mevcuttur.’ Bu asil kana en yakışır şekilde Vazifemizi de yerine getirip Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini, İlelebet muhafaza ve müdafaa edeceğiz.