Türkiye ve deprem gerçeği

Blogumun onay gördüğü gün, ilk yazımın Van ilimiz merkezli deprem ile sarsılan ülkemiz ile ilgili olması, hiç arzu etmeyeceğim bir durum oluşturdu.Yaşım gereği, zaman içersinde bulunduğum İstanbul,Adapazarı,İzmirde bir çok kez deprele karşılaşmış olmam ve şu an oturduğum İzmir Urla ilçesinin de Gülbahçe-Seferihisar fay hattının tam  ortasında bulunması,ülkemiz deprem gerçeğini hiç bir zaman unutmamıza imkan vermiyor.

Çocukluk anılarımıza, bir kader, yorumuyla yerleşen bu dünya içi haraketin gerçekte biz insan hatası olduğunu çok yıllar sonra deprembilimcilerin açıklamalarından öğrendik.Dinsizlere,inançsızlara tanrının bir cezası yorumları daha Gölcük depreminde bile gündemdeyken,aslında bunun bir salaklık ve hırsızlık cezası olduğunu sağolsun bilim adamları öğrettiler bize.Her depremde en güvenli olması gereken özellikle devlet ihaleli yapıların, en önce büyük insan zaiyatları ile çökmesi, ihale düzenindeki hırsızlığı,müteahhit binaları yıkılırken bireysel yapım küçük evlerin ayakta kalmaları da,bir konut alırken içinde ailemizin yaşayacağı sağlam bir yuva olup olmadığını sorgulamak yerine , yapının boyasına, armatürüne, seramiğine, mutfakta kullanılan malzeme kalitesine bakmamızın bilinç yoksulluğudur, asıl neden.

Tabii ki her insanda bireysel olarak bu tedbir davranışlarının imkanı olamayacağı gerçeği, devletin ilgili kurumları bu konuda görevlendirerek, insanların her şeyden önce, yaşam yuvalarının   güvenliliğinin denetlemesi öncelikli vazifesidir. Bu görev  yerel belediyelerce yerine getirildiğine göre hukuksal olarak, Yapı denetimi geçirmiş, yapı ve oturma ruhsatı olan hasarlı ya da yıkılmış  binalardaki depremzedelerin, bu yapıların müteahhitleri ile birlikte oturma ruhsatı veren ilgilileri de aynı derecede yasal muhatap almaları gerekir kanaatindeyim. Eğer, gerçekte işlevsel olarak böyle bir hukuki yol açılırsa, yaşadığımız ülkenin ağacı, suyu, havası, dağları tepeleri kadar gerçek doğası olan deprem hareketinden, gelişmiş bir çok ülkede olduğu gibi en az zarar kayıbıyla çıkmamız mümkün olacaktır.

Tüm kayıp verenlerin acısına başsağlığı temennilerimle.