Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '13

 
Kategori
Kitap
 

Türkiye'ye Aşk Mektupları ve Anna Masala

Türkiye'ye Aşk Mektupları ve Anna Masala
 

Ord.Prof.Dr. Anna Masala İtalya ‘da Roma Üniversitesi’nde Ortadoğu Dilleri kürsü profesörüdür. Bir Türkoloğdur. Bir bilim ve irfan kadınıdır. Mesleğinin yanı sora Türkiye’ye aşıktır. Onun  masamın üzerinde bulunan “Türkiye’ye Aşk Mektuplarım “adını verdiği kitabı  şair, araştırmacı yazar ve Çağrı Dergisi sahibi ( 57.Yıl )  Feyzi HALICI  tarafından bana armağan edildi. Bu kitabı zaman zaman fırasat bulup okuyorum, masamda eksik etmediğim   bir değerli eserdir. Bu kitaba geçmeden önce  Anna Masla’dan biraz söz etmek istiyorum. Onunla ilgili bir anım var, onunla nasıl tanıştım?

1970’lerde Güneydoğu’da Mardin / Kızıltepe’de öğretmen olduğum yıllarda bu dağerli bilim ve irfan insanı Türk dostu Ana Masala ile mektuplaşıyordum. Bana gelen  kısa, özlü olarak yazılan bir mektubunda aynen şunları yazıyordu:Turnam gidersen Mardin’e, sevgili yâre selam söyle” diye. Bunun üzerine ben de Anna Masala’ya bir şiir yazdım. Şiirimin bazı sözlerini aşağıya alıyorum:

Şimdi
Bir dağ köyündeyim
Anna Masala
Mektubunu muştuladı turnalar
Aydınlıklarla

Kuşlarımız
Türkü söylesin tek tek
Anna Masala
Kanatlarında barış türküsü
Merhabalarla

Bizden saygı
Bizden sevgi ve dostluk
Deniz aşırı güney kentlerden
Taa uzaklardan Mardin'den
Anna Masa
Mavi sabahlarda umut
Günaydınlarla…

Şimdi sözü fazla eğip bükmeden Anna Masala’nın tarafından hazırlanan “TÜRKİYE’YE AŞK MEKTUPLARIM” adını taşıyan kitabına dönmek istiyor ve bir anımdan söz etmek istiyorum:

Aradan epey zaman geçmişti. Bu kez Aydın / Söke İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde şube müdürü olarak çalışırken  yıl 1991. O yıl Yunus Emre SEVGİ YILI olarak kutlanıyordu. Şubat 1991 tarihinde Eskişehir’e gittim. Eskişehir Valiliği tarafından Uluslararası şairler şölenine davet edilmiştim. İşte o tarihte Anna Masala ile tanışma ve görüşme fırsatını buldum. Yukarıda kaleme aldığım şiirimin tümünü de bu etkinlikte okumuştum. O gün o anı ve yaşadığım doyumsuz heyecanı hiç bir zaman unutamam.

Anna Masala'nın özenle yazdığı ve T.C. Kültür Bakanlığınca yayımlanan bu kitabı hakkında  biraz bilgi vermek istiyorum. Kitap 2000 yılında Kültür Bakanlığı Yayınları arasında çıkmıştır. Kitabın giriş bölümünde zamanın Kültür Bakanı M.İstemihan Talay tarafından kaleme alınmıştır: Sayın Kültür Bakanımız İ. Talay şunları yazıyor:

“İtalya’nın yetiştirdiği değerli bilim insanlarından Ord.Prof. Dr. Anna Masala; isteksiz – Kendi ifadesi- olarak geldiği ülkemizden gerçek bir Türk dostu olarak ayrılmıştır. Bu ayrılışın da fiziki bir ayrılış olduğunu, yüreğinin hep bizimle birlikte çarptığını “ Türkiye’ye Aşk Mektuplarım” ı okuyunca göreceksiniz

Türk kültür ve sanat hayatına uzmanlık derecesinde vakıf olan Sayın Masala özellikle, bir Mevlana uzmanı olarak bilinir. Mevalana’nın bütün isanlığı kucaklayan sevgi ve hoşgörü ile örülmüş düşüncelerini tanıtmada Sayın Masala’nın çok büyük hizmetleri olmaktadır” diye yazıyor.

Kitabın Önsöz bölümünde ise Anna Masala, özetle şunlardı yazıyor: Türk dünyasına yaklaşmaya başladığımda ondokuz yaşındaydım. Az kelime biliyordum. Günaydın, teşekkür, ederim, hoş geldiniz “Türk tarihini dilbilgisini ve edebiyatını çalıştıkça Türkiye’yi sevmeye başladım. Yıllar boyunca Türklerin dostu olarak olmak istedim. Bunun için çalıştım. Bugün bana bu şeref yetmiyor. Manevi Türküm diyebilmek isterim. Atatürk’ün ne mutluTürküm! diyene diyebilmek isterim.

Şimdi  kitapta yer alan bir kısım yazı başlıklarını vermek istiyorum: Türk Bayrağı, Bayazıt Meydanındaki  Çiçekçi, Bayzıt Meydanı, Park Hotel, Bayazit, Türk Nineleri, Türk Misafirperverliği, Mehmetçik, Bakkal, Eski Meslekler, İstanbul Lokantaları, Eyüp Sultan, Galata Mevlevihanesi, Türk Çocukları, Anadolu Yolları, Vapurlu Yıllar, Taksi, Ankara, Galata Köprüsü, Kapalı Çarşı, Eskişehir, Yeşil Bursa, Konya, Sümbül Efendi, Gaziantep, Pera Palas Oteli. Hamdi Bey, Dünyanın İlk Gününde Halı, Askeri Müze, Osmanlı Padişahları Tuğraları, Kuş Evleri, Sigara, Büyük Hayat Hocalarım ve Son Mektup gibi yazılarına vermişlerdir.

Adı geçen Türkiye’ye Aşk Mektuplarım” eseri 110  sayfadan ibarettir. Yorulmadan, usanmadan  kitabı okuduğumu belirtmek isterim. Eserde geçen bazı bölümlerden birkaç  cümle  vermek istiyorum:

Türkiye’ye ilk seyahatımı 8 Ağustos 1964 tarihinde babamla birlikte yaptım. O günlerde birTürk Pilot Kıbrıs’da şehit olmuştu. İstanbul bayraklarla donanmıştı. Acı ve heyecan havada hissediliyor, dalga dalga yayılıyordu. ( S.1), Birgün Süleymaniye Kütüphanesi’nin Müdürü Nimet Bayraktara’a ziyarete giderken, kendisine çiçekgötürmek istediği için, Bayazıt Meydanındaki bir çiçekçide durdum.” Ağabey, bir hanıma ne çiçek götürebilirim”” dedim. Birlikte büyük bir glayöl buketi seçtik. Sonra Borcum ne? Diye sordum. Onikilirae verip uzaklaştıktan sonra “ bayan  bayan” diye çiçekçi arkadaşım  yetişince babam” Ne istiyor “ diye senden bu adam. Parasını verdin mi?

Ben çiçekçiye sorunca. Çiçekçi: "Bayan sen bir başka bayana çiçek hediye ediyorsun ama sana kim çiçek hediye edecek ? İyi ki  ben varım “deyip satın aldığımın aynısını bir buket çiçek daha verdi. “İşte hesap şimdi tamam “dedi. ( s.3 ).Türk misafirperverliği sadece yemeğe dayanmaz;sanırım sadece Türkiye’de misafirlere “ diş kirası” adeti vardır.( Daveti kabul ettiği için hediye) verilir. Türk’ün misafiri olunca misafier olduktan başka birçok ta hediyeler alınır. Mesela bana, boncuklu bilezikler, yemeniler, kıymetli kitaplar, el işçiliği  tabaklar, gümüş bir  ayna ve  daha birçok güzel hediyeler verildi. ( s.15 )” Mehmetçik” demek Türkiye demektir.İsmi, Türk milletinin sembolüdürü. ( s.17 ),Galata Mevlevihanesinde… Necati Bey Mevlana’ya aşık ve III.Selim hayranıydı. Abdülbaki Bey de Mevlana'ya aşıktı.

Yunus Emre'den bahseder ve onun ilahilerini okurdu. Ondan ve Bayazıt Üniversitesi'ndeki hocam Abdülkadir  KARAHAN'ın Yunus Emre’nin birçok ilahinisini öğrendim. Bazı ilahilerini söylemeyi de bilirim: “Serim ben seni candan içeru “. ( s.31 ).Eskişehir’den söz ederken Yunus  Emre ‘yi anmadan geçemiyor. “ Yunus Emre bütün Anadolu’da vefat etmiştir. Özellikle Karaman, şehri, Eskişehir ile Yunus Emre’nin türbesine sahip olma şerefini paylaşır. Ben de o’nu Anadolu’nun her yerinde gördüm. Ancak müsaede ederseniz. Karaman, Aksaray, Sivas, Ünye, Kula, Kütahya, Sandıklı, Isparta, Bursa, Erzurum ve diğer bütün şehirlerde türbesini ziyaret etmek beni çok heyecanlandırıyor.( s. 61 )

Sevgili Türkiye sevdalısı ve Türkiye’ye aşık olan Ord.Prof.Dr. Anna Masala’dan çok şeyler  yazmak isterdim. Söz uzadı galiba.. Kitabının son mektubunda beni unutmamışlar sağolsunlar, var olsunlar, aynen şunları  yazıyor mektubunun bir yerinde: “Bir öğleden sonra Çorum’da halk şairleriyle birlikte çay içiyorum. “ Turnam Mardin’e gidersen Selam söyle yarime”diye Mardinli şair ( Abdülkadir Güler ) arkadaşımdan mektup alıyordum. Konya’da sazıyla “ Hoş geldiniz Sayın Masala “diyordu. Ozan .’ s. 109 )

Sayın Ord.Prof. Dr. Anna Masala’ya Söke’ den selam ve saygılar gönderiyor, sağlıklı ömürler ve mutluluklar diliyorum. Bilmiyorum değerli Mevlana, Yunus Emre ve Türkiye dostu Sayın Ord.Prof.Dr. Anna  Masala bu yazımı okuyacaklar mı ? Diye düşünüyorum...

 Abdülkadir Güler

 26.07.2013

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..