Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '17

 
Kategori
Kültürler
 

Türkler Şamanist mi kalsaydı?

Türkler Şamanist mi kalsaydı?
 

İnsanlar ilk doğduğu sosyal çevrede atalarından miras kalan kültürle yaşamıanlamaya çalışırrlar. Daha sonra bazıtoplumların birinci ve ikinci kuşakları, bazıtoplunların ise üçüncü kuşağı,çeşitli nedenlerle kültürel değişimlere uğramışlardır.

Bu değişimler din kültürü başta olmak üzere dil ve mekan(Coğrafya) şeklinde gerçekleştiği görülmektedir. Kişi ve toplumlarıdeğişimlere mecbur eden nedenlerin başında, şu iki olay büyük rol oynamaktadır. Bazen başka toplumların saldırıve baskıları, bazen de iklimsel ve ekonimik nedenlerdir.

Dünyada birçok toplumun yaşamsal gerçekliği bu doğrultuda olduğuna göre, Türkler bundan nasıl etkilenmişlerdir? Burası çok büyük bir önem taşımaktadır.  Çünkü Türklerin din, dil ve bölge değişimlerini incelediğimizde, dünyadaki diğer toplumların yaşadıklarından daha derin onormallikler görülmektedir. Bunlara geçmeden önce, Türklerin yaşanmış olan gerçek tarihlerini özetleyerek devam etmeye çalışalım.

Mevcut elde bulunan kaynaklardan da anlaşıldığı gibi, Türkler Orta Asya kıtasının Ural-Altay dağetekleri ile, Seyhun ve Ceyhun ırmağıkıyılarında, kendilerine has Şamanist dini bir kültürle hayata başlamışlardır.

Yaklaşık olarak m.ö. 250yıllarından itibaren, Doğu Hun, BatıHun ve Göktürk devleti adıyla, Şamanist din ve öz Türkçe dil yapısını m.s. 700 yıllarına kadar yaşatmayı başarmışlardır. Türklerin belirtilen tarihlerden daha önceki yaşamlarıyla ilgili birtakım abartılı ifadeler olsa da doğruluğu kanıtlanmış değildir.

Örneğin m.ö.7000’lerde Sibirya`nın doğusunda yaşadıkları, daha sonra Türklerin ilk İmparatorluklarının m.ö.1700’lere kadar götürülmesi gibi düşüncelerin ileri sürülmesi. Bu tarihlerde Türklerin devlet ve yaşam politiklaraınıkanıtlayacak herhangi bir belge mevcut değildir. Sadece varsayımlara dayanılmaktadır. Diğer bir yanlışifade ise, 114 Türk Boyunun hepsini birer devlet gibi gösterilme çabalarıdır.

Orta Asya’dan göç eden Selçuk Bey liderliğinde yaklaşık 12 Türk Aşireti Müslümanlaşarak miladi 1030 yıllarında Büyük Selçuklu, 1177’de Anadolu Selçuklu ve 1299’da Osmanlı adlarıyla devlet kurmuşlardır. Ancak bunların hiçbirisine Türk devleti denilemez. Çünkü devletin resmi dili Farsça ve Arapça olurken, din kültürü ise Arap İslam kurallarına göre şekillenmiştir. Türklükle ilgili herhengi bir bağları söz konusu değildir.

Diğer taraftan İslamiyet’i kabul etmeyen Türk Oğuz boylarından Türkmen, Yörük, Çepni, Peçenek, Kıpçak, Tahtacılar ve Uygurlar Şamanist ve Manicilik inancıyla asırlar boyu yaşamayısürdürmüşlerdir. Şamanizmin Türk kültüründeki önemini ve özelliklerini kısaca şöyle ifade edebiliriz.

Şamanizm; Dualist Dinler içerisinde yer alan ikili bir tanrı inancına sahiptir.   Bunlar; Kara Bö (Kötü Tanrı) ve Ak Bö (İyi Tanrı) şeklindedir. İbadet biçimi ise, yaşadıklarıObaların merkezinde büyük çadırlar kurarak, yazlarıönünde, kışlarıise içerisinde yaktıklarıateşin etrafında toplanıp, Kadın Kamlar (Dini Bilgin) rehberliğinde müzikle birlikte çesitli Şaman Beyitleri söyleyerek ibadet ederler.

Şaman dininde ilk dönemler Kadınlar Dini yetkinlik ve Bilginlik yaparken, daha sonralarıbu görevi Erkeklerin de yürüttüğüne şahit olunmaktadır.Ve aynızamanda, Şaman Kadınlar, yaşadıklarıçağın Lokman Hekimleridirler.

İslamiyet’i Kabul eden Türk yöneticilerin büyük çogğunluğu, toplumun Şamanizmiunutmasıve terk etmesi için, Şaman KadınlarıBüyücü Cadılar olarak aşağılamayı hâlâ sürdürmektedirler. Halbki ilk Tıp Bilimi Büyücüler, Simyacılar ve Kimyacılar sayesinde günümüz modern şeklini almıştır.

Şamanizm inanç ve yaşam şeklinde erkek egemenliğinden asla kimse bahsedemez. Aile ve toplumsal yönetimde kadın (Ana) başta gelmektedir. Kadının bulunmadığıyerde, anayıtemsilen “Baba veya Kadının Eşi” yerine getirmektedir.

Daha açık bir ifadeyle, Ortaçağ'da tek tarnrılı karanlık düşünceler hâkim olmaya başlarken, adlarını saymış olduğumuz en az yedi Türk Oğuz Boyu buna karşı direnmişlerdir.

İslamiyet’e karşı direnen Türk Boylarının ne kadar yerinde bir tavır koyduklarını şundan anlamaktayız. Kırık dökük şekilde de olsa Şamanizm’den kalan ve gümüze kadar getirilen Kızılbaş Alevi Türklerin İnanç, yaşam ve insani ilişkilerini gösterebiliriz. Çünkü bir toplum kadına dini, hukuki ve sosyal özgürlüğü tanımıış iseo toplumun kültürü çağdaşlığın özü demektir.

Türkiye’de dahil İslam ülkelerine baktığımızda, Müslümanlığın var olduğu günden bu zamana kadar kadın aşağılanmaktadır.Kadınıhayvanla eşdeğer görme, çoçuk doğuran makina, saçı uzun aklı kısa ve cinsel obje şeklinde görmeyi sürdüren bir anlayış, Allahın dini de olsa yerin dibine sokulmalıdır. Bu yüzdendir ki, İslamiyet dünyanın en geri topluluklarını oluşturmaktadır.

Şimdi gelelim Türklerin günümze kadar Şamanist inanç kültürüyle yaşasaydılar, gelecekleri nokta ne olurdu? Bu değerlendirmeyi iki ana temel yapıdan yola çıkarakcevaplayabiliriz.

Birinci nokta; Şamanizm, Şintoizm, Hinduizm, Brahmanizm, Budizm, Zerdüştlük, Manizm, Taoizm ve Konfuçyüs gibi inançların mevcut olduğu Asya ülkelerinin gelişmişlikleri, Türklerde de mümkündü.

İkinci bir önemli değerlendirme noktası ise, toplumsal yapılarda kadının erkekle maddi, manevi, sosyal ve hukuki açıdan aynı haklara sahip olan Batı ve Avrupa ülkelerini örnek gösterebiliriz.

Müslüman olmayan Asya ve Uzak Doğu ülkelerinden Japonya, Çin, Güney Kore ve Hindistan’da kadın üzerinde herhangi bir dini baskı ve aşağılama olmadığı için, bu ülkeler sosyal ve hukuk başta olmak üzere teknolojik açısından önemli gelişmeler kaydetmiştirlerdir.

Bir toplumdakadınların din, hukuk, ekonomik, sosyal ve siyasal olarak erkekle aynıhaklara sahip olmasıdemek, o toplumda gelişmesinin önünde herhangi bir engel kalmamış demektir.

Türkler; Asya’nın ortak kültürel yapısıyla birlikte, Anadolu gibi zengin kültür ve ticaretin merkezinde bulunduğu halde, İslamiyet’i kabulle birlikte Asya ve Avrupa ülkelerinden daha geri bir duruma düşmüşlerdir. Eğer Türkler İslamiyet yerine, Şamanizm din kültürüyle yaşasalardı,gelişmiş Asya ülkelerinden daha ileri bir seviyede olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü Türkler diğer Asya topluluklarıgibi, arayışçıbir karaktere sahiplerdi.

Ancak ne zaman ki İslamiyet’e sarılmaya başladılarsa, o günden itibaren yerinde saymaya devam etmektedirler.  Buna örnek olarak her iki Selçuklu Devleti ve Osmanlı`nın ekonomik politikalarındaki “Talan ve Ganimet” mantığınıgösterebiliriz. Bu yüzden üç tane büyük İmparatorluk tuzla buz olmuştur. Diğer yandan Orta Asya`da yaşayan Türk devletlerinin durumu da pek farklı değildir.

Cumhuriyet Türkiyesi ise, her seferinde İslam mantığını öne çıkarması yüzünden, hiçbir bilimsel teknik icata imza atmamıştır. Sürekli başkalarından satın alarak kullandığı araçlarla modern olduğunu iddia etmektedir. Ve Türklerin bu şoven yapılarına bütün dünya gülüp geçmektedir.

Sonuç olarak; Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlıve Cumhuriyet yönetimleri, Anadolu gibi ekonomik ve kültürel zenginliğe sahip bir bölgeye yerleşmelerine rağmen, ileri ve modern bir toplum olamamışlardır. Bu yüzden insan sormadan edemiyor.

Acaba Türkler, Müslümanlık yerine Şamanist kalsaydılar,daha mı ileri bir toplum olurlardı? Evet Şamanizm’de, İslamiyet’in sahip olduğu kadını aşağılama, ırk ve cinsiyet düşmanlığı gibi benzer egoist saplantılar mevcut olmadığı için, daha ileri bir Türk toplulumu olabilirlerdi. 

Kaynaklar:

Misea Eliade.  Şamanizm - İmge yayınları. Ethem   Xekgin.  Alevilik ve İslam - Doz yayınları. Ali İsa Nijat. Kızılbaşlar-Yurt yayınları. Musa Şanak. Mezopotamya`da Dinlerin Doğuşu - Aram yayınları. Felicien   Challaye. Dinler   Tarihi-   Varlık yayınları. Fuat   Bozkurt. Türklerin   Dini - Cem   yayınları.

Crmal Zöngür

 
Toplam blog
: 56
: 1108
Kayıt tarihi
: 27.03.16
 
 

Eğitim: Yüksekokul, Meslek: Yönetim, İlgi Alanım: Tarih, Felsefe ve Sosyoloji üzerine araştırma. ..