- Kategori
- Eğitim
Türklerin kullandıkları alfabeler
Türklerin kullandıkları alfabeler 1
Dildeki bir sesi gösteren abece’yi oluşturan imlerden her birine harf, bir dildeki harflerin tümüne de alfabe denir. Uygarlık geliştikçe anlaşma, iletişim gereksinimi artmış; insanlar duygu, düşünce ve izlenimlerini simgelerle aktarmaya başlamışlardır. Bu simgeler, evrimleşerek günümüze değin gelmiştir. Eski Mısırlılar, resim yazısı hiyeroglifi, hece temeline dayanan hiyeratik, demotik denilen bir halk yazısını kullanmışlardır. Fenikeliler, bugünkü alfabenin temeli olan her sesi imgeyle biçimlendiren alfabeyi bulmuşlardır. Grekler de yazıyı Fenikelilerden almışlar; bu alfabe, sonraları İtalya’ya geçerek yeniden biçimlendi ve bugünkü alfabelerin temeli oldu.
Türkler de kendi alfabelerini geliştirdiler. Ancak, İslamlığın etkisinde Arap alfabesini kulanmışlar. Sovyetlerdeki Türkler, Kiril alfabesini kullanmaya zorlanmışlar. Bugün de bu alfabeyi kullanmaktalar. Türklerin bugüne değin kullandığı alfabeler şunlardır:
1. Göktürk alfabesi
2. Sogd alfabesi
3. Uygur alfabesi
4. Mani alfabesi
5. Brahmi alfabesi
6. Süryani alfabesi
7. Ermeni alfabesi
8. İbrani alfabesi
9. Grek alfabesi
10. Arap alfabesi
11.Kiril alfabesi
12. Latin alfabesi
1.Göktürk Alfabesi.
Göktürklerin alfabesi 38 harflidir. Bu harflerin 4’ü ünlü,3’ü bileşik,31’i ünsüzdür. Yazı, yukarıdan aşağıya, sağdan soladır. Sözcükler birbirinden iki noktayla ayrılır. Ne var ki üzerinde çalışan bilginler, kolay okunmasını sağlamak amacıyla yukarıdan aşağı inen satırları, sağdan sola dizmişlerdir. Harfler birbirleriyle bitişmez, taş ve eşya üzerine kazınmaya elverişlidir. Son yıllarda Issık Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk yazısı özelliğinde olup MÖ 5-6. Yüzyıllara tarihlenmektedir. Göktürk Kağanlığı’nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğu kabul edilmektedir. İlk Türk alfabesinden günümüze, Göktürkler döneminde dikilen yazıtlar kalmıştır. İlki,Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlardır.1889’da iki yazıt daha çıkmıştır. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen,1893’ta bu yazıtları çözmüş; bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından dikildikleri, yazının Türklere özgü, dilinin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı. Göktürk alfabesinin kaynağına ilişkin çeşitli görüşler vardır:
Kullanılan işaretlerinRunik özellikler taşıdığı ileri sürülmüştür.(Eski İskandinavca’daki işaretler). Rus Türkolog Aristov işaretleri eski Türk damgalarına benzetir. Thomsen ise Arami alfabesinden türediğini ileri sürer. Göktürk alfabesi, bazı değişikliklerle Hazarlar, Peçenekler ve Sekeller tarafından da kullanılmıştır.(Şerafettin Turan, Türk Kültür Tarihi, s.73.74.75)Bu yazı, yazınımızın ilk yazılı tanıklarıdır. Göktürk yazıtlarının dili, yabancı etkilerden uzak, arı, akıcı ve ulusaldır. Günümüz Türkçesine kaynaklık etmektedir. Sayıların yazımında bu durumu görmekteyiz:
Türkiye Türkçesi: bir, iki, üç, dört, beş, altı, sekiz, dokuz, on…
Göktürk Türkçesi: bir, iki, üç, dört,biş, altı,sekiz,tokuz,on …
2. Soğd Alfabesi
Soğd alfabesi, Sami kökenli Süryani alfabesinin bir türünden çıkmıştır. Türklerin runik yazısından sonra kullandıkları ikinci yazının Soğd alfabesi olduğu söylenebilir. Soğdlar, Türklerin Çinlilerden sonra en çok ilişki kurdukları, kültürlerinin etkisi altında kaldıkları ulustur. Köktürklerden kalan Bugut yazıtı (dikilişi 581) Soğdca yazılmıştır.Gobi’nin güneyinde Sevrey Dağında bulunan ve Uygur Kağanı Bögü’nün 762’de Çin’e yaptığı seferden söz eden Sevrey yazıtı da Soğdca ve Türkçe yazılmıştır. XI. yüzyıldan kalma olduğu sanılan Kara Balasagun yazıtı ise Türkçe, Çince ve Soğdca olmak üzere üç dilde yazılmıştır. Bütün bu veriler, Soğdların ve Soğdcanın Türklerin ekin (kültür) yaşamındaki yerini ve önemini belirtmesi bakımından ilgi çekicidir.
3. Uygur Alfabesi
Türklerin runik yazısıyla uzun süre kullandıkları Uygur alfabesidir. Bu alfabe,Soğd alfabesinden etkilenmiştir. IX. yüzyıl ortalarında Doğu Türkistan’da 400 yıl süren bir devlet kuran Uygurlar, elyazmalarının çoğunu (genellikle Budist metinleri) Uygurca yazmışlardır. Bu alfabeyle yazılmış, Mani ve Nesturi metinler de az değildir. Uygurca yapıtlar, VIII. yüzyıldan kalma Mani diniyle ilgilidir. Uygur yazısıyla oluşturulan Budist yazını, özellikle IX-X yüzyıllarda doruk noktasına erişmiştir. Bu yazının en önemli ürünleri IX.yüzyılda Toharcadan çevrilen Maitrisimit, Beşbalıklı Sıngku Seli Tutung tarafından 925-950 yıllarında Çinceden çevrilen Altun Yaruk , Çinli Budist Rahip Hüen-tsang’ın 629-645 yıllarında Hindistan’a yapmış olduğu yolculukla Çin’e döndükten sonraki çalışmalarını anlatan Uygurca çevrisidir. (Gülensoy,1992,s.46,47)
Uygur Türkçesinde 3’ü ünlü,15’i ünsüz. 18 harf vardır. Harfler genellikle birbirleriyle bitiştirilir. . (Şerafettin Turan,Türk Kültür Tarihi s.74-75)Tahir Nejat Gencan ise,Uygur alfabesinin 14 şekilden birleştiğini belirtmektedir.(Dilbilgisi,1975,s.15) Uygur Türkçesinde iki türlü esesi vardır. Bunlardan ? Türkiye Türkçesindekinden daha açık, e ise daha kapalı seslendirilir. Kalın olan k? ve ? sesleri yanında i’ler ıokunabilir, diğer yerlerde ise i okunduğu kabul edilir. k? ve ? sesleri Türkçedekinden daha kalındır. Bu sesler gırtlağa daha yakın olarak seslendirilir. h? sesi sert olarak seslendirilen bir gırtlak sesidir. Nggenizsi nsesidir. (Vikipedi) Uygur Türklerinin alfabesi de sağdan sola, yukarıdan aşağıya yazılırdı. Uygur yazısıyla yazılmış olan en önemli yapıt, Kutadgu Bilig’dir. Kutadgu Bilig’den iki beyit:
6605 bilig bil özüngke olun kıl töre bilig bilse özke idi berk tura
6606 bilgisiz yürek til negüke yarar bilig birle suv tek kamuğka yara
Türkiye Türkçesiyle:
Bilim öğren ; yerini yüksek kıl.
Bilim elde edersen sana kalkan olur.
Bilgisiz gönül ve dil neye yarar?
Bilgi ise su gibi herkese yarar.(Gencan,1975,s.16)
Uygur yazısı Uygur devleti dışında da kullanılmıştır. Kutadgu Bilig’in Viyana nüshası Uygurca ’dır. İslamlığın kabulünden sonra da Doğu Türkistan’da ve Kırım’daki Türk devletlerinde bu alfabe kullanılmıştır. Karahanlılar döneminde(11-12.yy.) Uygur alfabesinin yerini Arap alfabesi almış; ancak Uygur yazısı Doğu Türkistan’da 18. yüzyıla değin kullanılmıştır. Timur İmparatorluğunda ve onun kollarında da Uygur yazısının kullanıldığı bilinmektedir. Osmanlı Sarayı’nda Uygurca bilen yazmanlar vardı. Ebu Said Mirza’nın 1468’de Uzun Hasan’a gönderdiği mektup Uygurca yazılmıştı. Fatih’in Otlukbeli Savaşı’ndan sonra Özbek Han’a gönderdiği Zafername Uygurcadır. Moğollar, bu alfabeyi XX. yüzyıla değin kullanmışlardır.
Uygur yazıtı,Uygur Kağan (746-756)adına yazılmıştır.Dış Moğolistan’daki Sine-usu’dur. Başka bir Uygur hükümdarı adına dikilmiş bir anıt daha vardır