Tut şunun ucunu

Katar Emiri Şeyh Hamad Bin Halife El Tahani, aile efradı ve yakın korumaları eşliğinde, özel uçağı ile, Katardan havalanıp, katar, katar, turnaların refakatinde, tatil için Bodruma vasıl olmuş. Aman ne şeref. Aman ne karşılama. Aman da aman, ne kucaklaşmalar. O ne muhabbet. Sanırsın, paralı askerlikten abim gelmiş. Başbakan, ta merdivenlerin dibine kadar gitmiş, kucaklamış. Emir Şeyh Hamad Bin Halife El Tahani azıcık narin olsa, Başbakan, bir koşu merdivenleri tırmanıp El Tahaniyi kucaklayıp merdivenlerden indirirdi. Yani öyle bir möhebbet. Möhebbet’ül muazzama. Neyse, kısa süreli hoş beşten sonra, Emir Şeyh Hamad Bin Halife El Tahani demiş ki: Duydum ki, Nabuko yu dolduramamışsınız. Bizim gazı da alın, doldurun. Borular, boş kalmasın. Başbakan çok duygulanmış. Bir daha sarılmışlar. Sonra hep bir ağızdan “ tut şunun ucunu, dolduralım abi. Bu gazı Avrupaya götürelim abi” diye tempo tutmuşlar.

Her şeyi anlıyorum. Ama, AKP lilerin, bu, Arap sevdasına, bir anlam veremiyorum. Yani, hayret’ül hayret.

AKP, açılım için bir komisyon kurmuş. Açılımın içi boştu. Bu komisyon, dolduracak. Politikada bir kural vardır. Bir işin olmasını istemiyorsanız, komisyona havale edeceksiniz. Komisyon, İç işleri Bakanı Beşir Atalay başkanlığında, yaptığı ilk toplantıda, Kontrol noktalarının azaltılmasını tavsiye etme kararı almış. İyi de, bu kontrol noktaları neden azaltılacak. Pe Ke Ke, mayınları rahat döşesin, diye mi? Aklınıza başka bir şey gelmedi mi? Örneğin, gofret ve lolitopların sayısını artırmak. Beyaz eşyaların A sınıfı olanlarını dağıtmak. Normal TV den, Plazmaya geçmek. Bu kış dağıtılacak, kömür torbalarına, APO nun posterini koymak. Torbaların bazılarına, çeyrek altın koyup, altını bulan aileyi, yılın ailesi ilan edip, Rio Festivaline, tatile göndermek. Açılımsa, açılım bu işte.

Ünlü romancı, büyük usta, saygı ile ellerinden öpüyorum, Üstat, Yaşar Kemal, Kürt açılımını değerlendirmiş. Osmanlıdan örnek veren, usta :”Osmanlı döneminde, Kürtlere medrese eğitimi verilirdi. O dönemlerde birkaç Kürt, bilim adamı yetişmiştir, ” buyurmuşlar. İyide, üstadım, Kürtler, TC Devletinde, en iyi Üniversiteler de okuyup, Bilim adamı, Sanatçı, Politikacı, yazar oluyorlar. Hem de binlercesi.. Hatta bazı teröristler bile buralardan çıkıyor. Doğrusu, Osmanlı örneğini tutmadım. Matbaayı bile, icadından 100 yıl sonra, Osmanlı bize getirdi. Osmanlının sayesinde, hep 100 yıl geriden gidiyoruz. Bence Kürt toplumu, geri kalmışlığını kendinde aramalı ve Ağalarını, şeyhlerini, teröristlerini sorgulamalı. Diyelim ki, özerkleştiler. Bu toplum yapısı ile ne değişecek. İşte dibimizde, Kuzey Irak var. Neyi değiştirmenin uğraşını veriyorlar, bilen var mı? Akılları fikirleri, Amerika ya ve Avrupa ya yanaşma olmak. Şu sıralar, Amerikan askerlerini, Kuzey Irak topraklarına yerleştirmenin planlarını yapıyorlar. Bu sayede, olası bir Türk müdahalesinin önüne geçmek düşüncesindeler

Beraber yaşadığımız, temiz Kürt insanının, artık konuşması lazım. Meydanı Apo nun havarilerine bırakmayın. Kimse size, sizin kadar yakın değil. Şapkayı önünüze koyun ve düşünün.