- Kategori
- Şiir
Tutsak Yürüyüşü
_____________ Peter Marlow, İngiltere, 1994 __________
gülüşünden dökülen
güllerle sarmıştım yaralarımı
yaşamımın cayılmaz parçası
oluvermiştin birden
ruhum kaç kışa sürgündü bilmezken
sen çıkıp gelmiştin âniden
bahar sanmıştım seni
miskî amber çiçeklerinden
biraz çocukça / biraz arkadaşça
ve biraz aşkça bağlanmıştım sana
belki de alışkanlığımdın
nedense gölgeliydi, bu sevginin bir yanı
lâkin, bir annenin çocuğunu sever gibi sevdim seni hep
karşılıksız ve çıkarsız bir kollayışla
tutsak yürüyüşüydü ardındaki adımlarım
gözlerin / uzak olsalar benden meraktaydım
nereye bakar, kime değerler ben olmayınca
yakınımdayken korkardım
ateşti her iki halde de
ferahlık veren dolu dolu yağmurken
karanlığın içinde cılız bir fısıltı gibi
dıştaki izleri silen
yüz görümlülük
incecik oldu yağmurun
içten içe yanar kalbim
medetsiz meyde yalan tebessümlerim
acının, o kocaman cüssesi altında
açmadan yere düştü tomurcuğum
artık / imkânsız gibi senle soluk almak
tende hüzün / tinde hüzün
görmez ki bebeği gözümün
nedeni yok, neşesi yok
adı bilinmeyen bu ateşin
neden koşar durur hâlâ peşinden
neden yanar kalbim durmadan
gece körlüğünde ilerliyorken gölgesiz günlere
sesim kaybolup gidecek yok içinde
kucağına gömdüğüm başım
düz aynada, eğri görüntüsünü görmez gözüm
kırılabilse yüzeydeki renkli sır
meydana çıkacak kil
ama olmuyor
köklenmeyecek, sudaki çiçek budağı köklenmeyecek belli
katıksız bir teslimiyet yalnızca benimkisi
15 Haziran 2009
Hâdiye Kaptan
- (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.