Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '07

 
Kategori
Sinema
 

Twisted

Twisted
 

www.imdb.com


Cinayet yetimi 4, tecavüz yetimi 14, işkence yetimi 24 yaşında ayırsadım. Yani, bunların özelliklerim arasında olduğunu bilmiyordum, bazı olaylarla öğrendim, nasılı önemsiz.

Yaşamda hiç öldürmedim, hiç tecavüz etmedim, hiç işkence etmedim.

Bunların hiçbirini yapmayacağım, yapmayacağımı biliyorum ama yapabilir kalacağım. İktidara çevrilmeyen güç, insanın nefsini eğitir. İktidara çevrilen güç yamyamlıktır, insanın insanı yemesidir: ‘Homo homini lupus’. Yapabilir kaldığım sürece, düşmanlarım tehdit altında kalacak. Ayrıca, bunlar öğretilebilirdir, kültürel çocuklarıma bunları öğreteceğim de.

Gelelim yaşamın acı gerçeklerine:

Eşcinsel erkekler tarafından cinsel tacize maruz kaldım. İşkence ve elektrik gördüm.

Bana 'psikopat' mı dediniz?

Yanıldınız.

Filmde, kendisinin katil olduğundan şüphelendirilen bir kadın polis var. Uzakdoğu Asya dövüş sanatları biliyor. Önüne gelenle yatıyor. Suçluları dövüyor. Babasıyla annesi o çocukken ölmüş. Psikiyatriste gidiyor. Ancak, kendisinin adam öldürüp öldüremeyeceğini bilemiyor. Bilmesi gerekirdi, yapabilseydi de, yapmayacağını bilmesi gerekirdi, çünkü ayrıntılı çizilen bir tip, o tip öldürmez, yaralar, sert sevişmeyi seviyordu, sert dediysek, ‘kır belimi Ali Dayı’ düzeyinde değil..

Henüz 4 yaşımda öldürebileceğimi biliyordum, çünkü 1, 5 yaşında ailemin ve doktorların hatası beni ölüme mahkum etmişti ama yaşamışım, bu da bana çizgiyi geçirmişti, öldürmek istiyordum. ‘Kaplan Kaplan’daki adam gibi, dünyaya bağırıyordum: “Sizi çok ama çook öldüreceğim.”

Ancak, öldürmeyeceğimi de biliyordum, çünkü insanlar standart biyografileriyle, normal faşizmleriyle yaşayıp, o meşhur hümanizmleriyle, birbirlerinin yaşamını cehenneme çeviriyordu zaten.

Bir Türk, bir Türk’ü ABD’de öldürmüş, idama mahkum edilecek. Yargıç öldürülenin ailesine sormuş: “Öldürelim mi, yaşasın ve afsız müebbed mi alsın?” Aile ikincisini seçmiş, katil daha çok acı çekecek çünkü. İnsanlığı ölüme mahkum ettim ama acı çeksinler diye yaşamalarına izin veriyorum.

Kriminoloji, amatörlük derecesinden yavaş yavaş kurtulduğum bir alan. İnsanların herhangi bir suçu neden işlediğini anlayabiliyorum. (Türkiye için geçerli.) İyi-kötü ayrımı gibi geyiklere takılmıyorum.

Neden?

Çünkü doğrudan gözlemim çok.

2 tane katil arkadaşım oldu: Biri psikopattı, deli raporu alıp dışarı çıktı. Öbürü masumdu, çok zorlanınca, silah çekmek zorunda kalmıştı. 1980 öncesi adam vuranları saymıyorum, onlardan da tanıdıklarım var. Çünkü sonuçlar kesin değil, linç gibi toplu cinayetler vardı. Bunlar doğrudan öyküler.

Bunun dışında, Türkçe’deki tüm cinayet ve seri cinayet öykülerini ve kitaplarını okurum. (Bakınız: 50 kişiyi öldüren adamın öyküsü: Azrail’in Öbür Adı.)

Sonuç şu: Soru yanlış soruluyor: Öldürenler neden bu kadar az? Yanıt şu: Çünkü, kimse öldürmeyi bilmiyor. Ateşli silahların serbest olduğu ABD’de cinayet oranının yüksekliği bunun kanıtı. Onunla bile, şansınız % 50’nin altında ama vukuat çok, sonuç da çok oluyor. Yoksa, gazetelerde okuyorsunuzdur, adam karısını 25 yerinden bıçaklıyor, ölüm yok.

Türkiye’de polisin öldürdüğü sivil sayısı, sivilin öldürdüğü polis sayısından fazladır. O nedenle, bu bilgilerim her gencin başına gelebilecek vaka-yı adiyeler için bir ders olsun.

Film bana bunu öğretti: Ne zaman, nerede, neden, nasıl öldürebileceğini önceden biliyorsan, başka biri bunu bilemeyeceği için, istese de tüm koşulları taklit edemeyeceği için, eğer öldürmemişsen güme gitmezsin, eğer öldürmüşsen yakalanmazsın.

Film bunu yapamadı. Daha ötesi ‘spoiler’a girer. Birkaç kez bunu yaptım, bu kez yapmayayıym.

Onun dışında, bir kadının öldürme ve öldürülme çizgisinde raksetmesi, güzel seyirlik bir adrenalin deposu.

Senaryo iyi, oyunculuk iyi, sanat fotoğrafçılığı iyi, uçuşan martıların kadının göz bebeğinde yansıması gibi...

İyi olmayan, 2. sınıf karakterler, 100 filmdir, aynı mimikler ve jestlerle aynı kişiler karşınıza çıkınca, bayıyor. Oraları görmemeye çalışın.

Anafikir: Yol orada. Onu yürüyecek kim?

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..