Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '10

 
Kategori
İnançlar
 

Üç günlük yalan dünya !!

Üç günlük yalan dünya !!
 

Değmez üç günlük yalan dünyada; O'nun rızasını kaybedip, sonsuza kadar azap çekmeye..


Hayat tıpkı bir film şeridi gibi. Her gün filmin bir karesinde rol alıyoruz. Gün gelecek, hiç ummadığımız bir anda film şeridinin sonunda bulacağımız kendimizi.. Ve yine gün gelecek, o film şeridi herkeslerin gözü önünde en başa alınıp tekrar bizlere sunulacak.

İşte o gün; gönüllerde hapsedilen, niyetler, inançlar, kinler, sevgiler, kalplerdeki her şey ortaya çıkacak.

Kuran haber veriyor;

"Kim zerre miktarı hayır işlerse; onu görür Kim de zerre kadar şer işlerse onu görür" (Zilzal 7, 8)

''Kim Salih amel işlerse, kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa kendi aleyhinedir. Ve Rabbin kullarına zulmedici değildir. '' (Fussilet, 46)

"Her nerede olursanız, ölüm sizi bulur; yüksekçe yerlerde tahkim edilmiş şatolarda olsanız bile…" (Nisa 78)

Her şeyin yaratıcısı Yüce Allah, ölümün de yaratıcısı.. Bu dünyada olan biten hiçbir şey sebepsiz değil ve her şeyin bir hikmeti var. O halde ölümün de bir hikmetini olduğunu akletmek zor değil.

Ayetlerde de bildirdiği gibi dünya hayatı geçici. Bu dünya da ne ekersek ahrette karşılığını göreceğiz. İşte bu bilinçte olan insanlar hayatının her anında samimi davranmaya, aklını, vicdanını son noktasına kadar kullanmaya yönelir. Ölümün an meselesi olduğunu bildiği için, hayırdan yana hiçbir işi ertelemez, ibadetlerini yerine getirirken üşengeçlik yapmaz.

Her an cennet ya da cehenneme sevk edilebileceği ihtimaliyle karşı karşıya kalabileceğini bilen insan, akıllı şuuru açık olandır.

Öyle ya, yarın yaptıklarından hesaba çekileceğini bile bile hazırlık yapmayan, hiçbir kötülükten çekinmeyen, merhametsiz olan bir insana nasıl akıllı, şuuru açık denilebilir ki? Bugün hepimiz ölüm gerçeğini biliyoruz. Biliyoruz ama ölüm denilince çoğumuz bırakın konuşmayı, düşünmekten bile çekiniyoruz.

Nedeni bu dünyayı bırakıp gitmek değil bana göre. Eğer insanın amel defteri güzelse, bu dünyada hep salih amelde bulunduysa, güzel ahlaklıysa ölüm nedir ki? Hatta cennete gideceğini bilse insan, bir an önce hangimiz istemeyiz ki ölmeyi?

Bu dünyayı bırakıp gitmek istemeyişimizdeki asıl sorun ‘’ Sonsuz bir hayatı kazanıp, kaybedeceğimizdir‘’.

Ölüm müminler için büyük bir hikmet ve güzelliktir. Fakat inkarcılar için , büyük bir azaptır.

Müminlerin ölümü güzellikle olur; ‘’ Selam size, yapmış olduğunuz güzel işlerin mükafatı olarak girin cennete…’’ derler. ( Nahl , 32)

İnkârcıların ise; Melekler, o kafirlerin yüzlerine ve sırtına vura vura ve ‘’Tadın bakalım cehennem azabını ‘’ diye diye canlarını alırken hallerini bir görmeliydin. İşte bu, kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur.

...Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir. ( Enfal, 50-51)

Şimdi bu yazıyı okuduktan sonra bir düşünün bakalım arkadaşlar;

-Allah’ın razı olacağı şekilde yaşayıp sonsuza kadar cennette olmak varken, şu üç günlük yalan dünyada her türlü kötülüğü yapmaya ve O’nun rızasını kaybetmeye değer mi?

-Değer mi sonsuza kadar azap dolu bir yaşam sürmeye..

Sevgi ve ışıkla.

 
Toplam blog
: 287
: 13046
Kayıt tarihi
: 22.11.08
 
 

Öğretmenlik yapıyorum ve anneyim. Çocukları çok seviyorum. Yüreği sevgi dolu olan insanlara, sela..