Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

09 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Üç iyi öyküsü...

Üç iyi  öyküsü...
 

Aşk iyidir.

Basit olan daha iyi dir.

Vasat iyi dir.

Kolay iyi dir.


Ortalamayı tutturmak için basit ile kurulur tüm formüller.


Ortalama hayatlar akıp gider gün boyu.


Formaliteler zorlaştırır bazılarımız için yaşamı “düşünürsen” ama zoru başarmanın verdiği keyif bir başkadır. Geçelim!


Bu mahallede yeri yoktur mahalle baskısının. Bilim adamı (!) teşhisi koyar; “Sadece arkadaş baskısı denebilir.” Yersen…


Terzi kendi söküğünü dikemez ama Yunanistan’da dikiş öğretir gibi yapar…


Herkes için ve her kesim için mutlaka basit, vasat, kolay çözümler sunulur her daim.


Çünkü anlayamayacak kadar ahmak olduğunuz gerçeğinden yola çıkar tüm satıcılar. Reklamcılar. Pazarlayanlar. Ve mutlaka en başarılı olunan, basite göre kendini donatandır, pazarlayandır…


Biz televizyoncunun vasata göre olanını severiz. Seyredenlerin mi vasat, seyrettirenlerin mi kolaycı olduğu bir yana bırakılacak türden bir tartışma değildir ama en azından belli beklentilere yönelik alan ve satanın memnuniyeti ile reyting döner durur en başından suyun kaynağına oturmuş “gelecek obur” bir dev yaratık, sırıtır.


Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan tartışmaları hiç mi hiç ilgilendirmez meşhur “dev”i ve yapıştırır bilindik yanıtı;”Horoz benim, beni ilgilendirmez!”.


Bir sana, milyon bana eşitlik olarak sıradanlaşır sığlığın yarattığı çölünde ama bu yaşamın her alanında böyle dayatılmaz mı “böyle gelmiş böyle gider” in memleketinde. Pes yani, ücretlerin Avrupa ülkelerinden fazla olduğu bu topraklarda…Milli gelire göre canım.


Horoz’a göre kıblesini ayarlayanlar tarafından kurulanlar; saatlerini, takvimlerini marangozun tükürüklü kalemi ile işaretleyerek saatini bekler de “Bağdat yansa.” tınmazlar. Çünkü acılar ekrandan yansır sonuçta; film yanılsaması , algısı ile de olsa dizinin kahramanı ölünce “Mevlit “ okutma ve “helva kavurma geleneği” icat olmuştur artık, ne koysan yer önüne sokaktan sığınmış kedi …


Ama.


Hayali kahramanların ardından dökülen acılı gözyaşları taze patlatılmış “cin mısırı “ ile birbirine karışırken; kendi gibilerin dramı renkleri solmuş resimler olup yansırken anlamak biraz zor cebir problemidir. Kolay değildir ve de basit.


Anlamak zordur .


Gazetede okuduğunu. Bedava dağıtılan gazetede okuduğunu anlamak bir yana neden bedavaya gittiğini anlamak ta zordur, kapıda belediye görevlilerinin dağıttığı patates çuvalı ile sınırlı hayal dünyasında asıl sorun bunu anlamanın dünyanın en çözülmüş denklemi olduğunu kavramaktır ama reytinglerle güme gitmiş seslerin solukları duyulmaz ki.

Her alanda vasat iyidir. Basit iyidir. Kolay iyidir.


Çünkü vasat herkesin erişebileceği peynirlerin takılı olduğu "semt" tir.


Basit, anlaşılır olan olarak algılanır ama “neden” sorusunu sallayınca en zordur.

Kolay ise hiçbir şey . Ona da ekleyin bir "neden" sorusu.

Vasatı'da ben mi hatırlatacağım yahu!

En azından reklam sektöründe iyiyiz.


Yarasın!

İyilere...

*Fotoğraf Milliyet.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara