Uğur Mumcu, katledilişinin 19. yıldönümünde ülkede ve ilimizde anıldı

Uğradığı bombalı suikast sonucu 24 Ocak 1993'te yaşamını yitiren araştırmacı gazeteci, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin, Atatürk ilke ve devrimlerinin tavizsiz savunucusu, antiemperyalist, tam bağımsızlıkçı, ulusalcı, devrimci Uğur Mumcu, ölümünün 19. yılında evinin önünde düzenlenen törende, yurt genelinde ve ilimizde çeşitli etkinliklerle anıldı.

Kalleşçe katledilişinin 19. yılında Kalpaksız Kuvvacı Uğur Mumcu’yu, ülkemizin karanlıklara yuvarlanıp gittiği, F Tipi Gladyo tarafından bir “korku imparator”luğuna dönüştürüldüğü, başına çuval geçirtmeyen vatanseverlerin karalandığı, hapislere atıldığı, teröristlerin yüceltildiği koşullarda saygı ve özlemle andığımız ve CHP, EMEKLİ SEN, ADD, CKD, BURTED, EĞİTİM İŞ, EĞİTİM SEN tarafından düzenlenen Burdur Cumhuriyet Meydanı’ndaki törene çok sayıda vatandaş katıldı.

Saygı duruşundan sonra günün anlam ve önemi üzerine bir konuşma yapan CHP Kadın Kolları Başkanı Ümran Minas Ayan, “Uğur Mumcunun ölüm günü olan 24 Ocak ve Yine bir başka aydınımız Muammer Aksoy’un ölüm günü olan 31 Ocak tarihleri arası”nın 19 yıldır Adalet ve Demokrasi Haftası olarak kutlandığını vurgulayarak, AKP iktidarı tarafından Adalet ve Demokrasi Haftası’nın, “yargısız adalet, adaletsiz hukuk” olduğunu ifade etti.

Ayan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

“Türkiye’de yıllardır bekleyen onlarca faili meçhul cinayetler üstündeki belirsizlik sürerken, siyasi iktidar tarafından aydınlardan ve gazetecilerden hesaplaşma ve yargısız infaz yapılıyor Silivri’de.

“Işığın gün yüzüne çıkaracağı karanlık işlerden, kapalı kapılar altında yürütülen karanlık ilişkilerden beslenenler hep korkmuştur tarih boyunca aydınlardan, aydınlatanlardan.

“Bu öyle derin bir korkudur ki ancak karşılarında engel gördükleri güçleri, ipliklerini pazara çıkaracak insanları yok ederek sustururlar içlerindeki canavarın kana susamış haykırışlarını.

“Evet, 19 yıl önce bugün böyle hunharca bir saldırıda kaybettik Uğur Mumcu’yu

“1993 Ocağının 24 ü sabahında Ankara’da bir bomba patlatıldı

“Toz, duman, metal parçaları yükseldi havaya…

“Yerde kar vardı ve karlar üstünde kırmızı kan…

“O bir dürüst adam, bir araştıran, bir bilen, namuslu bir gazeteciydi…

“O Atatürk ilke ve inkılâplarının yılmaz savunucusuydu…   

“Daha 14 Eylül 1992 günü Özgür gündemde yayımlanan mektubunda ‘Yalnızca, teröre, şiddete, kan dökülmesine karşıyım. Hem teröre karşıyım, hem Amerikanın Yeni Dünya Düzeni içindeki Orta Doğuya vermek istediği yeni biçime Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e düşman eden bu uğursuz planlarına gelin birlikte karşı çıkalım’ diye haykırıyordu…

“Ama bu sadece haykırışta kaldı.

“Çünkü Uğur Mumcu öldürüldü. Peki, niçin öldürüldü?

“Uğur Mumcu Türkiye’nin Ulu önder Atatürk’ün çizdiği yolda tam bağımsızlıktan ve demokrasiden ödün vermeden uygarlığa, çağdaşlığa doğru değil; Ortadoğu bataklığına dönük bir Türkiye’nin oluşmasını isteyenler tarafından öldürüldü. 

“Uğur Mumcu Türkiye’nin tüm temel değerlerinin, Cumhuriyetin tüm kazanımlarının yıpratılmasına, tüketilmesine karşı verdiği mücadeleden araştırmalarından ve yazılarından rahatsız olanlar tarafından öldürüldü.

“Uğur Mumcu onurlu, dimdik, yaşamı boyunca, kalemini kimsenin önünde eğmedi. Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde daha çok özgürlük için, daha çok demokrasi için, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak için aldığı tüm tehditlere rağmen yılmadan, korkmadan yazmaya devam etti.

“Faili meçhul cinayetler konusunda kötü bir üne sahip olan ülkemizde 19 yıldır aydınlatılamamış Uğur Mumcu cinayetine karşılık onun anısı karşısında boynumuz eğik ama değerlerini korumak ve yaşatmak adına başımız dimdik olarak aydınlık yolundan, hiç yorulmadan, yılmadan mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

“Biz Cumhuriyet Halk Partisi ve Tüm sivil toplum örgütleri olarak faili meçhul siyasi cinayetlerle yaşamdan kopartılmış aydınlarımızı unutmamak için, bu cinayetlerin takipçisi olmak için, hafızalardan silinmesine engel olmak için, toplumsal belleğimizi diri tutmak için dün olduğu gibi yarında mücadelemize devam edeceğiz.

“Adalet ve Demokrasi haftası’nda demokrasi adına, özgürlük adına, aydınlanma adına, tam bağımsız Türkiye adına mücadele eden Ulu Önder Atatürk’ün bizlere emaneti olan Türkiye Cumhuriyetinin yılmaz savunucuları olarak bu uğurda kaybettiğimiz tüm aydınlarımızı rahmet, minnet ve özlemle anıyor, anıları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.”

Konuşmadan sonra Uğur Mumcu’nun resminin bulunduğu pankartın önünden geçen vatandaşlar kırmızı karanfil attı.