Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '20

 
Kategori
Dilbilim
 

Ulan

Tolstoy’un Harp ve Sulh’unu,  Anna Karanina’sını okumayan yoktur.  Hacı Murat da ünlü eserlerinden. Maalesef gecikmeli olarak yeni okuyabildim. Güzel ama daha kısa, daha hafif, sanki daha bir öykü gibi. Bana ilginç gelen yanı Kafkasya’da geçmesi,  Kafkasya, Kırım, Dağıstan, Çeçenler, Çerkezler, Tatarlar, Ruslar, hakkında, özellikle Rus, Çeçen, Tatar yaşantısı, kültürleri hakkında ilginç bilgiler vermesi. Kafkasya’da pek çok dil, lehçe konuşuluyor;  bunların en bilinenleri,  genel olarak Çerkezce denen ve pek çok alt lehçeyi  içeren dil, Tatarca, Çeçence ve tabii ki Rusça.

Hacı Murat 19. YY da geçiyor, 1800 lerde. O zamanlar Kırımda yaşayan kavimlerin en önde gelenlerinden biri Tatarlar, Kırım Tatarları. Bildiğiniz gibi Kırım Tatarları daha sonra, Stalin zamanında, siyasi sebeplerle, ve çok üzücü bir şekilde epeyce tırpanlandılar, neredeyse tamamına yakın kısmı Sibirya’ya sürüldüler,  bir nevi soykırıma uğradılar. Gerçi Çarlık zamanında da Rusların Kafkasya’ya hakim olma politikaları doğrultusunda, Ruslar tarafından epey gadre uğradılar.

Hacı Murat’ı okurken öğrendim, o zamanlar Kafkasya’da yaşayan kavimlerin her birinin ayrı dilleri olsa da coğrafi olarak birbirlerine yakın olmalarının sonucu olarak birbirlerinin dillerini çat pat anlıyorlar, veya ortak kullandıkları veya bildikleri kelimeler  var. Bunlardan biri de “ulan” kelimesi. Ulan Tatarca’da “çocuk” demekmiş. Çağrışım yaptı ve düşündüm ki Türkçede kullandığımız ulan kelimesi veya hitabı da Tatarca’dan geliyor olabilir.

Bildiğiniz gibi Mogollar ve Tatarlar etnik olarak birbirlerine yakın kavimler  ve Mogolistan’ın  başşehri Ulan Batur. Ulan Batur Mogolca’da Kızıl Bahadır veya Kızıl Kahraman anlamına geliyormuş. Bahadır veya kahraman kavramları çocuk kelimesine yakın kavramlar. Bildiğiniz gibi Türkçe de de çocuk kelimesi sadece yaşı küçükler için değil gençler hatta kendimize yakın gördüğümüz, sevdiğimiz  ve yaşı küçük olmayan ama bizden daha küçük olan yetişkinler için de kullanılır, delikanlı gibi, civan gibi, yiğit gibi.  Nitekim sevgili Atamız da yanında, yakınında bulunanlardan, kendine yakın gördüğü, samimi bulduğu veya sevdiği, bazı yetişkinlere “çocuk” diye hitap ederdi. Çocuk kelimesinin böyle kullanılması yaşı küçükten ziyade, delikanlı, yiğit, civan, civanmert gibi kavramlara yakın. Yani Mogolca’da Ulan Batur isminde, bahadır veya kahraman anlamında kullanılan Ulan kelimesi çocuğun bu manadaki bir kullanımı gibi geldi bana.

Bir arkadaşımın söylediğine göre ulan kelimesi Yunanca’da da kullanılıyormuş. Demek ki Tatarlardan Türklere, Türklerden de Yunanlılara geçmiş.

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..